Parlamenter sisteme dönüş

Pek çok kere yazdım.

Yazmaya da devam edeceğim.

Hatta 180 kere de olsa tekrarda fayda var misali.

Çünkü:

Anayasa'da yapılan kısmi değişiklikle getirilen mevcut sistemin dertlere derman olmadığı artık hemen herkesçe kabul ediliyor.

Ekonomi mi düzeldi?

Hayır.

Hukuk devleti mi bütün kurul ve kuruluşları ile tesis edildi?

Hayır.

Devasa boyutlara ulaşmış dış sorunlar mı çözüldü?

Hayır.

Eğitim, sağlık sistemleri mi yoluna girdi?

Hayır.

İşsizliğe çare mi bulundu?

Hayır.

Bunlar rakamlarla da sabit…

***

O halde:

Yanlış kıdem ile doğru olmaz.

Hatadan dönmek fazilettir.

'Anayasal devlet' ile 'Anayasası olan devlet' apayrı şeylerdir.

Biz 'Anayasası olan devlet' konumuna geldik.

Şimdi:

Demokratik Parlamenter Sistem'e dönmeliyiz.

Milletvekilleri 'gensoru' verebilmeli…

'Güvenoyu' verebilmeli…

Bakanlar TBMM'ye karşı sorumlu olmalı.

Her türlü araştırma ve soruşturma önergeleri verilebilmeli.

Bütçeyi bir sunan olmalı…

Bütçe kanunu görüşmeleri ülkenin önemli bir gündemini oluşturmalı.

Ve elbette:

Hukuk Devleti'nin en önemli kurumu olan 'kuvvetler ayrılığı' ilkesi etkinliğini göstermeli.

'Kişi iktidarı' değil, 'partilerin iktidarı' sağlanmalı…

Demokratik Parlamenter Sistem'in eksiği gediği yok mu?

Elbette var…

Ve fakat, süratle bunlar giderilebilir.

Güçlendirilebilir…

Gündemi yerli yersiz konularla işgal etmektense iktidarı muhalefeti tamamen bu konuya odaklanmalı ve…

Ülke bir o yana bir bu yana sürüklenmekten kurtarılmalıdır…