BUSE AÇIKALIN / EGEDESONSÖZ- Özlem Eryakşi (37), 22 Kasım 2022 tarihinde, evlilik hazırlığında olduğu ve aynı kafeteryada birlikte çalıştığı Cemal Kusuvoğlu (39) ile yaşadığı evde öldürüldü.
Şakalaşma esnasında silahın kazayla ateş aldığını öne süren Cemal Kusuvoğlu hakkında 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Ruhsatsız ateşli silahla mermileri satın istemiyle dava açılmıştı.
Mahkeme heyeti, 10 Temmuz 2024 tarihinde görülen karar duruşmasında sanık Cemal Kusuvoğlu’na önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Ardından sanık Kusuvoğlu'nun olay günü öldürülen Özlem Eryakşi ile tartışmasını göz önüne alıp, bu durumu “haksız tahrik” olarak kabul ederek cezayı 24 yıl hapse indirmişti. Ayrıca sanık Kusuvoğlu, ruhsatsız silah taşıması nedeniyle 2 yıl hapis ve 60 gün adli para cezasına çarptırılmıştı.
Eryakşi davasında sanığa “haksız tahrik” indirimi uygulanmasından sonra karar istinafa taşındı. Yeniden açılan davanın ikinci duruşması bugün İzmir Bölge Adliyesi 24. Ceza Dairesi Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada 2020 yılına ait olduğu belirtilen Cemal Kusuvoğlu ile Özlem Eryakşi arasında geçen bir ses kaydı dinlendi. Ses kaydında Özlem Eryakşi tarafından şu cümleler söylenmişti:
“BENİM ANAMA DA ALLAH EVLAT ACISI YAŞATSIN”
“Ben 34 yaşındayım kimseyle uğraşamam, oğlum olmuş 17, kızım olmuş 11 yaşında. Düzgün bir hayat istiyorum. Kendi annem beni yiyor yiyor. Benim anama da Allah bir evlat acısı yaşatsın, ben göreyim de toprağa gelsin. Ben Gül Anne’yi ( Cemal Kusuvoğlu’nun annesi) daha çok seviyorum. Anneymiş ben 17 yaşında anne oldum. Ben hiç annemden annelik görmedim. Onların yaşattığı kötülüklerle ben iyi insan oldum.“
KUSUVOĞLU: BENİM BEN, HADİ BURADAYIM!
Duruşmada olay gününe ait olan “112 ses kayıtları” da dinlendi. Ses kaydın da Kusuvoğlu’nun “ Bunu yapan şahıs kim” sorusuna verdiği “Benim ben” cevabı aile avukatları tarafından açık kabul niteliğinde değerlendirildi.
Ses kaydında Cemal Kusuvoğlu’nun “Abi acil ambulans, Özlem evinin adresini ver gülüm, bir dur Kurban olduğum bir dur, 1 yaralı var, 1 kişi var şu an baygın, silahlı yaralama var, mermi bir yerden girdi bir yerden çıktı” dediği dinlendi. 112 personellerinin, “Bunu yapan şahıs kim?” sorusuna Kusuvoğlu’nun verdiği” Benim ben, hadi buradayım, gönderin” demesi üzerine iki tarafın da avukatları ve Özlem’in annesi Necla Duru söz aldı.
“KAYITTA BEN YAPTIM DİYEREK AÇIK KABUL VARDI”
Ailenin avukatı söz alarak şu ifadeleri söyledi:
“Özlem kendi kendini vursaydı, birinci ses kaydını anlardım. Böyle bir ses kaydı neden alındı. Olay bir intihar olayı değil. İkinci ses kaydını ise ilk defa dinledim. “Gülüm” deyince aralarında bir anlaşmazlık olmadığı söylüyor. Ama biz bunu bilemeyiz. Sanığın olaydan sonraki psikolojisini bilemeyiz. Aynı zamanda ikinci kayıtta “ben yaptım” diyerek açık kabul vardır.”
“CEMAL, BARAN’A SİLAH VERİYORDU”
Ailenin avukatından sonra söz verilen anne Necla Duru ise şu ifadeleri söyledi:
“Benim anne olarak vicdanım rahat. Bu kayıtlar bilinçli olarak anılmıştır. Adalet istiyorum, suçlu suçunu çeksin. Cemal’in evladıma zarar vereceğini anlayıp, ondan ayrılmasını istedim. Cemal’in elinde silah taşıdığını görünce korktum. Baran (Özlem Eryakşi’nin oğlu) “ Cemal abi, bana bana silah veriyordu, silah gösteriyordu” diyordu.
“BENİM TELEFONUM KENDİ KENDİNE KAYIT ALIYOR”
Aileden sonra kendisine söz verilen tutuklu sanık Cemal Kusuvoğlu ise iki telefonu olduğunu ve telefonunun yapılan tüm konuşmaları kaydettiğini iddia ederek şu cümleleri söyledi:
“Benim telefonumda bir program var, her şeyi kaydediyor. Kasıtlı alınmış bir ses kaydı yok. Ben iki telefon kullanıyorum, biri iş, biri aile için. İş için kullandığım ses kaydı alıyor. Olay gününde diğer telefon yanımdaydı. En başından beri Özlem’e ben zarar vermiş olsaydım yalan söylerdim. Derdim intihar etti, buna meyilli bir insandı.”
KUSUVOĞLU: BEN VURDUM, KABUL EDİN
Hakimin, Kusuvoğlu’na “Sen polislere demişsin ki Özlem’i ben vurdum” sözlerine ise Kusuvoğlu şöyle yanıt verdi:
“Dedim, dedim ki ben vurdum kabul edin, beni Özlem’in yanına götürün”
“SENFONİ ORKESTRASINDA DAVUL OLMAZ”
Kendisine söz verilen sanık avukatı ise ses kayıtlarını iki yıl sonra yayınlamalarının sebebi şu ifadelerle söyledi:
Ses kayıtları iki yıldır bizde ama anneyi üzmemek için sunmak istemedik ama zorunda kaldık. Cemal, anne konusunda Özlem’i hiç kışkırtmamış, yangına söndürme tüpüyle gitmiş. 2 yıl önce alınmış, 2020 yılında alınmış ses kaydı. Algı operasyonu yapıyorlar. Senfoni orkestrasında davul olmaz.
"N" Harfi MAHKEMENİN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ
Aynı zamanda sanık Avukatı savunmasında, polis tutanağında “Özlemin kendisini vurduğu” ifadesi yerine “Özlemi kendisini vurduğu” şeklinde bir harf hatası olduğunu iddia ederek polis memurlarının tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Mahkeme, polis memurlarının tanık olarak dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 27 Şubat 14.00 tarihinde görülecek.
Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim ocak ayı verilerimizde bu ay 32 tane şüpheli kadın ölümü var, kadın cinayetleri artık üstü, intihar ettik, kazara oldu, şakalaşırken oldu diyerek kapatılıyor. Sanık bütün senaryoyu bunun üzerine kurgulamış, bunu üzerine ifade veriyor. Çünkü buradan kurtulabileceğini biliyor.