Kadere inanalar…
Şu ayrıntıyı iyi bilirler:
“İnsanlar kaderlerini kendi yaratır!”
Çünkü…
Bu özlü sözün en anlamlı örneklerinden biri…
Okumaya başladığınız…
Bi’zamanların…
En çekici “sinema yıldızı” ile örtüşüyor…
Sağlıkla yaşasın…
***
Bu güzel memleketin…
Güzeller güzeli İzmir’inde doğup…
Asırlık Türk Sineması’nın unutulmaz isimlerinden biri oldu…
Tartışmasız…
Bir Yeşilçam güzeliydi…
En az üç nesil O’nu unutmadı…
Tanrı vergisi tartışmasız bir “İzmir Güzeli”ydi…
Takvimler, 16 Haziran 1949’u gösterirken…
Ailesi İstanbul’a göç etti…
O dünya güzeli de…
Nişantaşı Kız Lisesi’nden mezun oldu…
Türkiye’nin…
Dertsiz… Tasasız… Dünyanın parmak ısırdığı günlerdi…
Takvimler 1971’i gösterirken…
Ses Dergisi’nin…
“Artist Yarışması”na katıldı…
Modern bir ailenin kızıydı…
Onlar da “okey” dediler…
O simsiyah gözlerin sahibesi…
Henüz 20’li yaşların başındaydı…
İkinci seçildi…
Dünyalar O’nun olmuştu…
Hayatını toptan değiştiren ilk filmine kanatlanarak imza attı…
Artık o güzel kız…
“Hayat Sevince Güzel…”
Filminin dünyalar güzeli “Gülay”ı olmuştu…
Şöhret kapısı artık ardına kadar açılmıştı…
100’ye yakın filmin afişine adını yazdırdı…
Erotik filmlere pas vermedi ama…
Dramalarda…
Parmakla gösterilen oyunculuk sergiliyordu…
***
Sesine güveniyordu…
Bir dönem şarkıcı olarak gazino sahnelerinde ışıldadı…
***
Son yıllarda…
“Kollama…” “Sırlar Dünyası…” “Büyük Buluşma…” gibi…
TV dizilerine adını yazdırdı…
Son olarak…
TV’deki “Bodrum Masalı” dizisinde alkışlandı…
***
Yıllar, yıllar önce…
Eski sinema oyuncusu Tufan Giray'la evlenip, boşandı…
Uzun bir süre de…
Şarkıcı Ali Rıza Binboğa'yla birliktelik yaşadı…
Şimdi 75 yaşında…
Tabii ki…
Yılların yarattığı çizgiler var o bir zamanların bebek yüzünde …
Ama…
Gülen gözleri hep aynı…
Bakışlar filmlerdeki gibi…
Aslında…
Yılların taşıdığı dertler, sıkıntılar…
Yüzündeki çizgilerin her biri…
Ne var ki…
Halen gülen gözlerle karşılıyor sizi, bizi, hepimizi?
Nerede?
Semt pazarında…
“75 yaşının yaratıcılığı eşliğinde…”
Ördüğü yün bere ve patikleri satarak…
Sokak hayvanlarını besliyor, doyuruyor…
Mütevazı bir hayat sürüyor…
Kuşkusuz…
Artık filmlerde, dizilerde görünmüyor ama…
O’nu hiç unutmayanlar…
Hem alışveriş yapıyor hem de sohbet ediyor…
Tatlı dille anlattığı anıları keyifle dinliyorlar…
***
Bu hikayenin kahramanı…
Türk Sineması’nın unutulmaz aktristlerinden…
“Fatma Belgen”den başkası değildir…
Belki…
Hayatın yorgunluğu…
Yüzündeki çizgileri ister istemez çoğaltsa da…
O hala…
50 yaşının üstündeki erkeklerin…
Unutamadığı “beyaz perde idolleri”nden biridir…
Bir zamanlar…
Alkışlarla yaşıyordu…
Şimdi…
Pazaryerinde…
Eskilerin dediği gibi…
75 yaşında da olsa…
“Ekmeğini taştan çıkarıyor…”
Üstelik her dakika hayranları ile sohbet ederek…
***
Bitiriyoruz…
Fatma Belgen…
1949 doğumludur…
Bir zamanların unutulmaz yıldızıydı…
Pazaryerindeki manzara gösteriyor ki…
O güzel aktrist…
Hala unutulmamış…
Hala seviliyor…
Ve hepsinden önemlisi…
“75 yaşında ayakta durmanın, durabilmenin…”
Unutulmaz hazzını yaşıyor…
Hatırlatayım…
Son TV dizisinde oynadığında 70 yaşındaydı…
Buca Basın Birliği’nin…
Fatma Belgen’le ilgili haberinde şahane bir bölüm var…
Ördüğü bereleri kedilere yardım için pazarda satarken şöyle diyor; çok anlamlı:
“Ben bu bereleri geçinmek için de satabilirdim. Ayıp değil. Neden ayıplıyorlar onu da anlamıyorum…”
Ardından ibretlik bir hikaye anlatarak devam ediyor:
“Bir padişah, sadrazama nefsinden şikayetçi olmuş... Sadrazam da (Sokakta kuru et satar mısın?) demiş… Padişah sokakta kuru et satınca insanlar (Padişaha bak, sokağa düşmüş) demiş... Ben nefsimi yenmek istiyorum, şöhretimi değil… İnsanlar sokakta ne yaşıyor, ne yapıyor, bunları anlamak adına da sokağa çıktım... Çocukluğumdan beri emekçiyim ama film çekerek ama bere örerek ama yük taşıyarak... Şükürler olsun, istediğim ve sevdiğim bir mesleği yıllarca yaptım ama lütfen sanatçıya acımayın...”
Yaaa, işte böyle!
Nokta…
Sonsöz: “Tatlı dilli ol, güler yüz göster, bir ağaç dik, bir kedi sev, bir köpek besle… Bu kadar zor mu? / Fatma Belgen – Sanatçı…”