Her aileden 3 çocuk yapmasını isteyen Başbakan’’ın memleketinde, elindeki aşıları bitirmek için onlarca kadının zorunlu kürtajına neden olan Bakan’’ın, ya görevden alınması ya da istifa etmesi şarttır.’¶
Şimdilik sadece İzmir’’de 60 doğmamış çocuğun öldüğü biliniyor. Aşının uygulandığı daha 32 ilde kimbilir kaç kadın aynı tercihe zorlandı?Bu tercih öyle bir vazgeçişe neden oldu ki, anne adayları daha organlarının oluşmadığını bildikleri halde yine de zihinlerinde sevimli bir bebek halini çoktan almış olan canlarından vazgeçmek zorunda kaldı. Oysa tek yaptıkları, aile hekimine kontrole gidip bebekleri için daha sağlıklı daha bilinçli bir anne olmaya çabalamaktı.
Aile hekimleri, gebelik durumlarını ya da planlarını sormadı. ’“Uzatın kolunuzu, aşı yapılacak’” dedi, güvenip kollarını uzattılar. Sonrası kabusa döndü.
Aşı bebeklerini olumsuz etkileyebilirdi, sağlıksız, Allah korusun engelli olabilirlerdi. Bebeğin ağır koşullarda doğmasındansa kürtajla aldırılmasının daha iyi olacağı söylendiğinde annelerin gözlerinde dehşet vardı. Tek dilekleri ise merhamet’…
Dinimizin haram dediği, yasak dediği, Diyanet İşleri’’nin savaş açtığı, cinayet dediği kürtaja doğru itildikleri bir tuzağa girdiler.
Tercihlerin en ağırına zorlandılar.
Kendilerine mi, ailelerine mi, bebeklerine mi merhamet göstereceklerdi?
Baba olmak için sabırsızlanan eşleri ile sevinçle kardeş bekleyen çocuklarının hayal kırıklıkları da üzerlerine bindi karabasan gibi’…
Ama sonuç değişmedi. İzmir’’de 60 anne adayı bu tercihi yapmak zorunda kaldı.
Kimse onlara merhamet göstermedi...
Allah’’ı, kitabı ağzından düşürmeyenler yaptı. Hayatlarının en zor kararını alarak yıkılan bu kadınlar, bebeklerinin sitemleriyle yaşamaya mahkum edildi.
Bu tahammül edilemez acı ruhlarında hiç dinmeyecek.
Bu yaşadıklarını asla unutmayacaklar.
Şimdi onlara hiç duymak istemeyecekleri bir şey söyleyeceğim.
Acıları katmerlenecek ama ’“geçmiş olsuna’” gelenlerin yanlarında gösterdikleri suskunluktan vazgeçmeleri için, bu acıyı kendilerine yaşatanlara savaş açmaları için söylüyorum.
Kürtajla alınan ceninler ne oluyor biliyor musunuz?
TIBBİ ATIK oluyorlar. Cenin ve plasentalar tıbbi atık olarak değerlendiriliyor. Zaten 10 haftaya kadar olan bebekler rahimden parçalanarak çıkarılıyor ve yoğun kan pıhtıları halinde olduğundan plasentadan ayrılamıyor.
13-20. haftaya kadar olan bebeklerin patolojiye gitme zorunluluğu var.
20. haftadan büyük olanlara istenirse otopsi yapılıyor ya da ölü bebek statüsünde aileye veriliyor.
Kimileri alırken kimi de almıyor.
Hastanede kalanlar tıbbi atık olarak çöpe atılıyor!
Bu canlar kazada ölmedi!
Bu canlara canımızı, sağlığımızı emanet ettiğimiz Sağlık Bakanlığı kıydı.
Onlar şimdi tıbbi atıkken, sorumlularına bu canların bedeli ödetilmeli.