AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihad Akay, Yeni Asır Gazetesi'nde Selamettin Bayındır'a verdiği röportajda, 'Asıl mağdur biziz. İzmir'de yaşayan Doğu ve Güneydoğu kökenli seçmenler BDP kökenli bağımsız adaylara çalıştı. Bu oylar bizden giden oylardır' demiş.
Bu söyleşiden sonra telefonlarım susmadı. İzmir'de Ak Partiye oy veren Kürtler, kaç gündür beni uyutmuyor.
'Şu Cihad Akay'ın açıklamasına bir cevabın yok mu?' diyorlar.
Peşinden ' keşkelerini…' sıralıyorlar..
'Elimiz kırılsaydı' diyenler var.
'Başbakan Erdoğan'ın hatırına bağışlıyoruz' sözünü de çok duydum.
Öncelikle Sayın Akay'ın açıklaması sayısal bir analiz değildir, ayrıştırıcı ve ötekileştiricidir.
Bir Kürt olarak ben böyle algıladım.
Eğer açıklama parti yönetimince rafine edilerek, medyaya sunulmuşsa... Asıl skandal işte burada başlıyor…
Çünkü, Kürt Bağımsız adaylara sadece 100 bin dolayında oy gitti. Milyonla ifade edilen diğer Kürtlerin oyu hangi partiye verildi?
Bu nedenle sosyal ve siyasal bir tespitte olamaz.
Cihad başkan hangi bölgeden insanların, hangi partiye oy verdiklerini biliyorsa… o halde, diğer bölgelerle ilgilide açıklamalarda bulunsun. Değerli analizleri Kürtlerle sınırlı kalmasın?
Örneğin Karadenizli kardeşlerim hangi partiye oy verdi?
Sayın Akay'ın derin siyasi birikiminden, ön görülerinden,tespitlerinden yararlanmak istiyorum!!!
Neden sadece Kürtlerle ilgili dışlayıcı bir açıklama yapıyor ki?
Ortaya sadece ve sadece 'siyasetten şımarma' yada acemilik diyebileceğimiz bir tablo çıkıyor.
Ak Parti'deki ' siyasi şımarma' sadece Ömer Cihat Akay'ın açıklamalarıyla da sınırlı değil ki…
Ak Parti İzmir'de 'kazanmadığı 'zaferin 'haksız' sarhoşluğunu yaşıyor.
Eskiden Kur'an okunarak, dualar eşliğinde alınan milletvekili mazbataları için şimdi, davulcu, zurnacıyla, köçeklerle beş yıldızlı otellerde eğlence şovlarla, kışkırtıcı gösterilerle topluma sunuluyor.
Ak Parti İkinciliğini böyle kutlarken, birinciliğinde acaba İzmir'in hali ne olacaktı?
Beyler, ağalar, milli piyangodan vekil çıkanlar… Bu tavrınız Ak Parti felsefesine hiç yakışmıyor…
Fatih Sultan Mehmet 20 yaşında, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırırken, bu kadar havalı değildi. Bu kadar gürültü yapmamıştı. Çevreyi ve rakipleri bu kadar kışkırtmamıştı. İncitmemişti..
Merak edenler için… tarih kitapları ortada..
Ak Parti İzmir'deki puan artışını çok ama çok yanlış kullanıyor…
Süreç kötü başladı ve aynen devam ediyor.
Yüzde 50 Ak Parti'nin insana, emeğe saygı rotasını asla şaşırtmamalı…
CHP'li belediyeler aynı hataya düştü… İzmirli bunu gördü ve ilk uyarıyı yaptı..devamını yerel seçimlerde göreceğiz.
Ancak bu kafayla, bu açıklamalarla değil…
Akay 'İzmir'de yaşayan Doğu ve Güneydoğu kökenli seçmenler BDP kökenli bağımsız adaylara çalıştı' Derken yakın çevresini bile görememiş mi ?
En yakınında onlarca Kürt'ün gece gündüz çalıştıklarını biliyorum.
Bu açıklama teşkilatta sorumluluk üstlenmiş, emek vermiş Kürtlere en büyük hakaret değil mi?
Stockholm Sendrom'una yakalanmış Kürtlerin bu açıklama karşısındaki tavırlarını ayrıca sorgulayacağım.
Şimdi de şu 'Stockholm Sendrom'u da nedir' diye soracaklar..
Efendim olay, 1973 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşadı... Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlandı. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmadı, nişanlısını terk ederek, kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekledi ve onunla evlendi.
Ak Parti İzmir'de siyaset yapan Kürtlerin durumu da birazcık buna benzemeye başladı...
Başkan diyor 'bize çalışmadınız'
Onlar 'bu söz bize değil, bazılarına' söylenmiştir iddiasıyla avunuyorlar..
Son sözümü, Kur'an'ı kerimde şımarma üzere inen bir ayetle kapatacağım.
Uzaklaşıp-kaçmayın, içinde şımarıp azdığınız refaha ve yurtlarınıza dönün; çünkü sorguya çekileceksiniz.' (21/13)