Hiç düşündünüz mü, ölümünüz nasıl olsun isterdiniz? Böyle bir sorunun yeri değil aslında. Hepimiz biliyoruz ki kendi ölüm biçimimizi seçme lüksümüz yok. Tuhaf ama, günümüzde ölüm biçimi, yani nasıl öleceğimiz bile bir lüks sayılır hale geldi!
Örneğin bazılarına ölüm sıcacık yataklarında ve mışıl mışıl uyurken kısmet olur. Bazıları koma halinde iken ve öleceklerini dahi bilmeden, çeker giderler bu dünyadan. Kimisi hastalıktan, kimisi bir başka sebepten. Sonuçta ölüm kaçınılmaz. Kaçınılmaz ama ölümü acıklı kılan, insan hayatının sona ermesi kadar, nasıl sonlandığıdır aynı zamanda. Özellikle geride kalanlar açısından.
Artık bu güzel ülkemizde, insanlar bırakın nasıl bir hayat geçireceklerini, nasıl öleceklerini düşünmeye başladılar. Acaba bana da yatağımda, acı çekmeden, sevdiklerimin yanında huzurla ölmek nasip olacak mı diye endişe duyanlar ile normal yani kazaya, belaya kurban gitmeden ölmeyi lüks sayanların sayısı bu gidişle epey artar. Bu gidişle derken hangi gidişattan bahsettiğimi açıklamaya lüzum yok sanırım!
Dolayısıyla 'nasıl bir ölüm isterdiniz' gibi bir soruyu sormaya ve bunun üzerinde düşünmeye değer. Aslında bundan böyle, nasıl bir hayat geçireceğiniz, bu soruya vereceğiniz yanıtla doğrudan alakalı diyebilirim. Nasıl mı? Şöyle izah edeyim; herhangi bir kör kurşuna, canlı bombaya, trafik kazasına vs. maruz kalmadan ölmek istiyorsanız, uçsuz bucaksız, in ve cinlerin top oynadığı bir kasaba ya da köyde inzivaya çekilerek yaşayacaksınız. Yok ben kalabalıklar içerisinde yaşamayı seviyorum, büyük şehir dışında yapamam diyorsanız, o zaman baştan ölüm biçiminizi de bir şekilde seçmiş sayılırsınız!
Bu yazdıklarım ironi gibi gelse de bunlar şu anda Türkiye'de yaşamanın sunduğu ya da getirdiği son derece gerçekçi olasılıklardır. Maalesef, bu topraklarda insan gibi ve korkusuzca yaşamak evvelden beri nasıl lüks idiyse, bundan böyle normal ya da dogal yollardan ölme biçimleri de artık bir lüks haline gelmiştir.
Ben derim ki, siz siz olun, bu ülkede nasıl yaşayacağınıza önünüzdeki ölüm seçeneklerine bakarak karar verin. Kısacası ölümlerden ölüm beğenin… Çünkü bu toprakların insanlarına başka bir hak, hukuk vermek ya da alternatif bırakılmak istenmiyor!