OHAL'den istediklerim var

15 Temmuz'dan sonraki birlik ve beraberlik mesajları beni sevindiriyor. Toplumumuz uzun süredir birbirinden ayrı düşmüş, sürekli kavga içinde bir toplumdu. 15 Temmuz'dan bu yana sanki bir uyanış, bir farkediş, bir yön değiştirmesi var. Bu çok sevindirici. Çünkü önümüzde almamız gereken çok uzun ve zor bir yol var. Ülkemizin huzurlu günlere ulaşabilmesi için el ele bu yolu almamız gerekli, kavga le değil. El ele ve dürüstlükle. Bu ülke takiyye ve yalan dolandan, ikiyüzlülükten çok zarar gördü.

Benim bir eğitimci olarak çocuklarımız ve toplumumuz için OHAL'den istediklerim var. Birçok karar hızla alınıyor, uygulamaya konuluyor ve hatta hatalar da yapılıyor ama bu yazdıklarımın uygulama konması çok zor olmasa gerek.

Televizyon toplumu çok derinden etkileyen ve şekillendiren bir yayın aracı. Birçok evde sabah açılıyor ve gece yatarken kapatılıyor maalesef. Son yıllarda özellikle toplumu dönüştürmek için bazı programlar devreye girdi ve toplumu çok olumsuz etkiledi, hakikaten dönüştürdü. Olumsuz dönüştürdü, kavgacı, bencil, ötekini iteleyen, düşünmeyen yaptı… Toplumu olumlu etkileyen programlar istiyorum ben…

Mesela, gündüzleri yayınlanan o evlilik programları… Kadın erkeğe soruyor; kaç para kazanıyorsun, evin var mı? Çünkü her şey para olmuş, sevecek misin beni, birlikte yaşlanır mıyız diye soran yok. Bu programlar yerine eğitim programları konsa… Kişisel gelişim, karakter gelişim, öfke, kaygı kontrolü, dine bağlı olmayan değerler eğitimi, dayanışma, vb…

Mesela, akşamları yayınlanan Türk dizi filmleri… Ağabeyinin karısına sulanan erkekler, kız kardeşinin kocasını ayartmaya, onları ayırmaya çalışan ablalar, entrikalar, yalanlar, tecavüzler, kuyu kazmalar, patlayan silahlar, cinayetler, hep kötülük örneklemeleri… Dizi filmler kalkmasa da olur ama çirkin mesajlar vermek yerine güzel mesajlar versin. İyi yürekli, yardımsever, fedakar örnekleri öne çıkarsın mesela. Yurt dışındaki dizi filmlerde fedakar doktorlar, hemşireler, öğretmenler, onların yaptıkları fedakarca davranışlar oluyor mesela ve topluma çok güzel mesajlar veriyor, güzel örnek oluyorlar. Bizde neden olmasın…

Tarihimizden örnekler olsun mesela, Muhteşem Yüzyıl gibi ama keşke o dizi biraz da Sultan Süleyman'ın yaptığı kanunları, gittiği savaşları anlatsaydı, içinde biraz tarih olsaydı, harem ve Hürrem entrikaları yerine, çünkü gerçekten muhteşem bir dönemmiş o dönem… Tarihimizin başarılı, birlik ve beraberlik yaşandığı noktaları öne çıksaydı… Dünya tarihinden de önekler de olabilir ama toplumun yatışması, gerginliğin azalması için huzur dolu, iyi mesajların verilmesi önemli…

Bu dünyada kötülük kadar iyilik de var. Belki iyilik daha çok var. Neden televizyonlarımız sadece kötülük göstermeye ve toplumu germeye, kaygı dolu yapmaya odaklı? Burada da FETÖ etkisi mi var? Yıllarca İngiltere'de yaşadığımdan sıklıkla o ülkeden örnekler veriyorum. Mesela orada fedakar, duyarlı, insan seven, şefkatli hemşirelerin hayatını anlatan bir dizi vardı yıllar önce… Biz de, fedakar, idealist, çalışkan, duyarlı öğretmen, hemşire, doktor, hakim, savcı, asker dizileri yapabiliriz çünkü zaten biz yapı olarak fedakar bir milletiz… Bunlar topluma mutlaka bir olumluluk katacaktır…

Survivor mesela. Arkadaşını satma vb örneklemelerini neden kaldırmıyoruz, bizim geleneklerimize uygun programlar yapmak yerine neden batıdan bu nahoşlukları kopyalıyoruz? Son yıllarda hem gerçek hayatta FETÖ aracılığıyla Ergenekon, Balyoz ve diğer haksızlıklar, hukuksuzluklar, liyakate göre terfi yerine haksız terfi gibi, hem de sanal hayatta televizyonun etkisiyle toplumun kaygı seviyesi çok yükseldi.

Barut gibi, kavgacı, öfkeli, saygısız bir toplum olduk, bir yandan da çok doğal bu etkilerle bu halde olması toplumun. Yine dayanıklıymışız, iç savaşa gitmedi, o kadar itiyorlar dışarıdan, yine de Türk milleti itidalini koruyor. Şimdi bu gerginliği düzeltme zamanı. Gerçek hayatta artık bu düzenlemeler devlet eliyle başladı, sanal hayatta da başlasın istiyorum ben… bir eğitimci olarak… Daha çok eğitim programı istiyorum. Televizyonumuzda kavga, gerginlik, olumsuz, çirkin örnekleme istemiyorum…