Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Son yıllarda Türkiye’nin tüm hücrelerine işleyen sanal bahis oyunları, artık kontrol edilemez hale geldi. Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, şarkıcı Serdar Ortaç, eski futbolcu Batuhan Karadeniz gibi isimler yasadışı bahis reklamı yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı, ardından ev hapsi cezası verildi. Sanal dünyadaki bahis oyunlarının perde arkasında neler oluyor sorusunu, İzmir Milli Piyango ve Şans Oyunları Bayileri Esnaf Odası Başkanı Paşa Çakmak’a sorduk. Çakmak, Egedesonsöz’e dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

SANAL BAHİSLER BAŞLADIĞINDAN BERİ BUNUN MÜCADELESİNİ VERİYORUM
Oda Başkanı Paşa Çakmak, yasadışı bahis dünyasında 60 milyar dolar gibi çok büyük bir paranın döndüğüne vurgu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Sanal dünyada bahis oynanmaya başladığı günden beri bunun mücadelesini veriyorum. O zaman da uyardım, bu işin sonu iyi değil, diye. Beni dinleyen olmadı. Ben internet üzerinden oynanan bahsin de ocaklar söndüreceğini söylediğimde kötü adam oldum, başıma gelmedik kalmadı. Sisteme kulüpler girince sanal bahis daha da büyüdü. Bu işi yapanlar, sıradan insanlar değil. Ünlüleri kullanarak reklamlarını yapıyorlar. Milyon dolarlık reklamlara imza atıyorlar. Yasadışı bahsin iki odak noktası var; birisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, diğeri ise Gürcistan… Bahis şirketleri en çok buralarda kuruluyor. Onlar için isim önemli değil. Bir isim altında açılan yasadışı bahis şirketi müdahale gördüğünde kapatılıyor, yenisi açılıyor. Binlerce sitenin varlığından söz ediliyor. Siyasetle bağlantısı olan, sporun içinde bulunan insanların da o şirketlerle bağı olduğu konuşuluyor. Çok büyük bir meblağ dönüyor yasadışı bahiste. Yine duyumlarıma göre yasa dışı bahiste dönen paranın 60 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.”

KUMAR, BİR HASTALIKTIR; DEVLET, BU HASTALIĞI TEDAVİ ETMELİ
İzmir Milli Piyango ve Şans Oyunları Bayileri Esnaf Odası Başkanı Paşa Çakmak, kumarın bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Kumar, ilacı, tedavisi olmayan bir hastalıktır. Fakat devlet, bir çözüm yolu bulup bu hastalığı tedavi etmek zorundadır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kumar, bir hastalıktır; tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ünlülerin reklamlarıyla o hastalığa yakalanmış insanları kumarhanelere, yasadışı bahsin içine çekmeye çalışıyorlar ve çekiyorlar da. Ocaklar söndü, varlıklı aileler çocukları bu bataklıktan kurtarmak için servetlerini harcadılar. 30’lu yaşlardaki gençlerin bu batağa saplandıktan sonra kayboldukları, ailelerin çocuklarını kurtarmak amacıyla dünyanın parasını ödedikleri biliniyor. Çok ocak söndü, çok yuva yıkıldı İzmir’de de. Sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde sosyal bir patlama var, kumar ve yasadışı bahis yüzünden. Yasal olarak oynatılan bahislerin masum olduğunu kimse söyleyemez. Yasal bahis yüzünden de çok sayıda ocak söndü, yuva dağıldı. Bir arkadaş vardı, at yarışından çok büyük bir para kazandı. Sonra yine İddaa’dan çok büyük bir para daha kazandı. Bu arkadaş şimdi beş parasız kaldı, sokakta yaşıyor. Evi barkı gitti, ailesi dağıldı.”

Zehir taciri ve kaçakçılara darbe! Zehir taciri ve kaçakçılara darbe!

ŞANS OYUNLARININ, BİR GELİR KAPISI OLMADIĞI UNUTULMAMALI
 Oda Başkanı Paşa Çakmak, bahis işinin Türkiye dışında faaliyet gösteren şirketler, insanlar tarafından yapılmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Paşa Çakmak, bu beladan kurtulmanın yollarını da anlattı:

“Şans oyunları, belli kriterleri yerine getiren bayilere verilmeli. Başka ülkede yaşayan insanların elinde olmamalı bu işler. Devlet, her an denetleyebilmeli. Şans oyunları bayilerimiz var, gerekirse bunları yeniden yapılandırıp hepsini düzene sokmak lazım. Denetlemeyen bahis, her zaman tehlikelidir. Türkiye Jokey Kulübü, bu konuda çok daha dikkatli hareket ediyor. Bayiliği ayağa düşürmüyor. Mesela herkese, her yere bayilik vermiyor. Bahis işini, makineleri koyacak yeri olan herkese veriyorlar. Devlet ne yapmalı? Devletin yapacağı ilk iş, bir yasa çıkartarak şans oyunlarını, bahis işini bir çatı altında toplayıp yaptırması lazım. O çatının dışındakilere yaptırmaması gerekir. Bahis oynayabilme kriterlerine sahip kişiler dışında kimsenin bahis yapmasına izin vermemeli yasa. O insanların cep telefonundan, bilgisayarından o bahis sitelerine girişini engellemesi lazım. Çünkü her ne kadar yasak olsa da bahis oynama yaşı 12’ye kadar düştü. İnternette oynanan tüm şans oyunlarına son vermeli. Kontrollü bir şekilde bu hastalığı tedavi etmesi lazım devletin… Milli Piyango hastalık yapmazdı. Bir bilet alırdınız, 10 gün beklerdiniz, kazanıp kazanmadığınızı öğrenmek için. Bugün günün her dakikasında oynayıp para kaybetme durumu söz konusu. Yurttaşlarımıza tavsiyemdir; şans oyunlarını gelir kapısı olarak görmesinler. Şans oyunlarından kazananların, üç misli, beş misli daha çok kaybettiği gerçeğini hatırlatmak isterim.”