Ekonomi

Oda Başkanı'ndan özel okul servis ücretlerini işaret etti: Devlet tarifeye el koymalı!

0-10 km servisin Oda tarifesine göre 26 bin lira olduğunu hatırlatan İzmir Servisçiler Odası Başkanı Erdem Mert, “Özel okullar bu rakamı 70 bin, hatta 92 bin liraya çıkarmış. Orada da işi yapan benim meslektaşım, ama parayı kazanan aracı firma ve okuldur. Velilere önerim şudur; yeterli sayıyı bulun, direkt bizim meslektaşlarımızla anlaşın; okulu ve firmayı devre bırakın” çağrısında bulundu. Mert, devletin bu haksız uygulamaya el koyması gerektiğini ifade etti.

EGEDESONSÖZ – İzmir Otobüsçüler ve Servis Araçları Esnaf Odası Başkanı Erdem Mert, SONSÖZ TV'de Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı. Öğrenci taşımacılığı ücretlerine yapılan son zammı değerlendiren Başkan Mert, Oda'nın resmi tarifesinin üç katına kadar çıkan özel okul servis ücretleriyle ilgili olarak, 'Bu işten okul ve aracı firma para kazanıyor, üçte birini esas yükü çeken benim meslektaşıma veriyorlar' dedi, velilere çağrıda bulundu.

DEVLET OKULLARINDAN EN KÜÇÜK ŞİKAYET ALMADIK
UKOME genel kurulunda kabul edilen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından da onaylanıp yürürlüğe giren yüzde 20'lik zamla ilgili görüşlerini aktaran Başkan Erdem Mert, '2024-25 eğitim öğretim yılı tüm servisçi arkadaşlarıma, öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Her sezon okullar açılmadan önce, UKOME genel kurulundan bir fiyat talebimiz olur. Bu yılki talebimiz de UKOME'nin teknik kurulunda görüşüldü, genel kurulda da onaylandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın imzalamasının ardından da yüzde 20 zamlanan yeni tarifemiz yürürlüğe girdi. Bir bir fiyat talebinde bulunurken tek taraflı, yani esnafı düşünerek değil, velilerimizi de düşünerek talepte bulunuruz. Bu yıl da öyle oldu. Yüzde 30'luk bir talebimiz oldu ama yüzde 20 verildi. Dert etmiyoruz bunu. 0-3 kilometrede, yani en yakın mesafe 1840 lira oldu. 0-6 kilometre 2250 lira. En uzak mesafe olan 40 kilometre ise 4.660 liraya çıktı. En yakın mesafede anaokulu ve özel okul tarifemize göre 2210 lira. Arada pek bir fark yok. Eğer servis ilkokul servisiyse, rehber personele ihtiyaç vardır; o zaman bunun üzerine yüzde 30 ilave edilir. 1. Sınıfların uyum süreci adı altında ilk etap eğitim başladı, 9 Eylül'de diğer öğrenciler de okula başlayacak. Servisçi arkadaşlarımız kayıt masalarını kurdular, kayıt almaya başladılar. UKOME'den iki türlü tarife çıkartıyoruz. Birincisi devlet okullarında okuyan çocukları taşıma tarifesi, diğeri de Anaokulu ve özel okullardaki öğrencilerin taşımacılığına ait tarife alırız. Bunların fiyatları farklıdır. Devlet okullarına ait tarifemizle ilgili velilerden en küçük bir şikayet almadık. Özel okullarda farklı bir işlem oluyor. Özel okulların servisleriyle ilgili şikayetler aldığımızı söyleyebilirim' dedi.

PERSONEL TAŞIYANLARA: TARİFEYE AYNEN UYALIM, GERİ ADIM ATMAYALIM
Personel taşımacılığında belli bir fiyat skalası olmadığının altını çizen Başkan Mert, 'Herkes pazarlık usulü fiyat belirliyor. Bu esnafımıza zarar veriyordu. Bu konuyu göreve geldiğimizden bu yana irdeliyoruz ve UKOME'ye de getirdik ve taksimetre gibi açılış ücreti olan, kilometre bazlı fiyatlandırması olan bir tarife çıkarttık. Uygulayabiliyor muyuz? Pek değil. Esnaf arkadaşlarıma şunu söylüyorum; para kazanmak istiyorsak, bu tarifeye uyalım. Eğer o tarifenin altında fiyat veriliyorsa, o işe gitmesinler' diye konuştu.

İŞİ BİZ YAPIYORUZ, PARAYI ÖZEL OKULLAR VE ARACI FİRMALAR KAZANIYOR
Özel okul servislerinin, neredeyse Oda tarifesinin üç katına çıkan ücretlerine de değinen Başkan Mert, 'Oda yüzde 20 zam alırken, özel okul servisleri nasıl oluyor da yüzde 250 artış yapabiliyor?' sorusuna yanıt verdi:

'İzmir Servisçiler Odası ve servisçi esnafı olarak biz de bu işten mustaribiz. Büyükşehir'den çıkardığımız öğrenci taşıma tarifesine herkes uymak zorunda yasal olarak. Ancak özel okullar, ticarethane mantığıyla yönetildiği için böyle şeyler oluyor. Bizim 0-10 kilometre için belirlediğimiz 26 bin liralık rakamı, 70 bin liralık, 90 bin liralık rakamlara çıkarabiliyorlar. Bu paraları özel okul yönetimleri istiyor. Özel okul, bundan para kazanıyor. Özel okul, bir firma çağırıyor, taşımacılık işini ona veriyor. O aracı firma, bizim esnafımızdan birileriyle anlaşıyor, öğrenci taşıma işini yaptırıyor. Esnafımız bu paranın üçte birini ancak alıyor. Firma para kazanıyor, okul para kazanıyor. Oysa tüm sorumluluk benim meslektaşımda. Arabasının bakımı, akaryakıtı, personel gideri, meslektaşıma aittir. Asıl işi yapan biziz ama servisçi arkadaşların sırtından para kazanıyorlar. Velilerimizin, bu işin gerçeğinin böyle olduğunu bilmelerini istiyorum. Bu konuda velilere bir önerim var; okullar, bir firmayla anlaşabilir ancak yeterli yolcu sayısını yakaladıklarında gitsinler, benim meslektaşımla anlaşsınlar, bizim tarifeden anlaşsınlar. Okulu, firmayı devreden çıkarsınlar. Bu konuda bizi koruyan bir yasa var; o yasa diyor ki, veliler istedikleri takdirde okulun ya da firmanın servisinden hariç, bu işle ilgili S plakalı bir servisle anlaşabilir! Kanun, velileri de koruyor; okulun, velilerin istediği servisi kabul etmeme gibi bir hakları olmadığını ifade ediyor. Devletin, bu duruma el koyması, gerekli denetlemeleri yapması gerekiyor. Çünkü istenen paralar az buz paralar değil, çığrından çıktı.'

ZORLUK DERECESİ ARTARSA YENİDEN FİYAT TALEBİNDE BULUNURUZ
Yüzde 20'lik zammın, para kazanmalarına değil, ancak ayakta kalabilmelerine yetecek bir zam olduğuna vurgu yapan Başkan Mert, şu bilgileri aktardı:

'Eğer ekonomi böyle giderse, her kaleme zamlar gelmeye devam ederse, bizim bu maliyetlerin altından kalkabilmemiz mümkün değil. Bizim en önemli gider kalemimiz, akaryakıt. Amortisman giderlerimiz anormal arttı. Yedek parça ateş pahası... Tamir bakım ücretlerini ödemekte zorlanıyoruz. Vergiler, enflasyon inanılmaz boyutta. Benim servisçi arkadaşım para kazanmalı ki, arabasını yenileyebilsin. 16+1'lik araçlar 3 milyon lira oldu. Aldığımız yüzde 20'lik zamma rağmen zorlanacağız. Dolayısıyla zorluk derecesi arttığında yeniden fiyat talebinde bulunacağız. Burada amacımız para kazanmak değil, artan giderlere karşı ayakta kalabilmek olacaktır. Eskiden sezon başında bir fiyat belirlenirdi ve yıl sonuna kadar o fiyat uygulanırdı; çünkü enflasyon bu kadar yüksek değildi. Fakat bugün, bir ay sonrasını öngöremiyoruz. Yılbaşında asgari ücrette artış olacak. Araçlarımızda şoför ve hostes çalıştırıyoruz.'

KORSAN SERVİSÇİLİĞİN CEZASI 32 BİN LİRA
Korsan servislere karşı çok büyük bir mücadeleleri olduğunu hatırlatan Başkan Mert, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Korsan araçlara karşı uzun zamandır mücadele veriyorum. Başkan olduktan sonra bu mücadeleyi daha da yoğunlaştırdık. Trafik Denetleme Şube Müdürümüz Şamil Özsagulu'nun büyük desteğiyle korsana göz açtırmıyoruz. Trafik polisimizle, jandarmamızla denetlemeler yapıyoruz. Esnafımızdan gelen ihbarları anında değerlendiriyoruz, gereğini yapıyoruz. İzmir'de korsan servis maalesef hala var. İşin ucunda kolay para kazanmak olduğu için korsanları bitirmek kolay değil. Bu denetlemelerin caydırıcılığının olduğunu görüyoruz. Mesela, aynı apartmanda iki üç çocuğu okula getirip götürme sorumluluğunu alan bir veli de korsan servisçilik yapmış olur ki, bunların ağır cezaları var. Trafikten men cezası veriliyor, ayrıca 32 bin lira gibi para cezası veriliyor. Cezaların daha çok caydırıcı olmasını istiyoruz. Maliyeyi de devreye sokmaya çalışıyoruz, çünkü vergi ödemedikleri için ayrıca ceza alsınlar.'

VELİLERE ÇAĞRI: BUNLARI MUTLAKA SORGULAYIN
Velilerin, çocuklarını teslim edecekleri servisin korsan olup olmadığını anlamalarını kolaylaştıracak tavsiyelerde bulunan Başkan Erdem Mert, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Biz şoförler, servisçilik yaparak çok kutsal bir mesleği icra ediyoruz; çünkü ailelerin en değerli varlıklarını taşıyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de şoförlük mesleğinin kutsal olduğunu ifade etmiştir. Veli, çocuğunu bir servise verirken, her şeyden önce aracın S plaka olup olmadığına bakmalı. Şoförle, rehber öğretmenle tanışsınlar. Her önüne gelen servis sürücüsü olamaz. 27 çeşit belge almak zorundayız bu işi yapabilmek için. Şoförün ehliyeti yeterli mi? Şoför tanıtım kartı var mı? Bu kart, şoförün alkol veya madde bağımlılığı var mı yok mu, onun kartıdır. Psikoteknik testlerden geçmiş mi? Ulaştırma bakanlığından SRC belgesi alıyoruz. O belge var mı? Adli sicil kaydı önemli. Yüz kızartıcı suç işlemiş mi? Sağlık raporu alıyoruz. Mesleki yeterlilik belgesi alıyoruz. Milli Eğitim'den sertifika almamız lazım. Burada önemli olan, güvenliktir. Eğer araç S plakalıysa, gönül rahatlığıyla çocuklarını verebilirler. Rehber personelimiz için de birçok belge alınıyor, testlerden geçiriliyor. Araçların bazı teknik donanımlara sahip olması lazım. Veliler, tüm bunları sorgulamalı. S plakalıysa gönül huzuru içinde verebilirler çocuklarını… Korsan araçlarda bu belgelerin hiçbiri yok.'

İLÇELERDEKİ SERVİSLERİN PLAKASI ARTIK 'S' OLMAYACAK
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nda Mehmet Yeğiner'in başkanlığındaki yönetim kurulunda İzmir'in, İzmir Kamyoncular Odası Başkanı Yıldırım Kaya ile temsil edildiğini belirten Başkan Erdem Mert, kendisinin de servislerle ilgili bir komisyonda olduğunu söyledi. Başkan olduktan bu yana Oda'da yaptıkları icraatlarını da hatırlatan Başkan Mert, şu açıklamalarda bulundu:

'Esnafımızın lastik, yağ, bakım, yetkili servis gibi ihtiyaçlarında esnafımıza yardımcı oluyoruz. Yenilikler yaptık. Öne çıkanlara bakalım. Odamızı dijitalleştirdik. Meslektaşımız odaya evrak getirmeden, dijital ortamda evraklarını gönderip, onun zaman kaybına yol açmadan tüm işlemleri biz yapıyoruz. Evrakları getir götür, sıraya gir, artık bunlar yok. UKOME'ye taşıdığımız bir konu vardı, onu da çözdük. Servisçilerin kendi üzerlerine kayıtlı bir araç olabiliyordu. Herkes iki, üç, beş konut alabilirken, neden bir servis alabiliyor? Bunun üzerine gittik ve bir servisçi arkadaşın üç araç sahibi olmasının önünü açtık. Esnafımız şirketleşmeye yönlendiren bu anlayışı bitirdik. İlçe plakalarıyla ilgi çalışmalarımız var. Uzak ilçelerdeki servis araçları, merkezde çalışamıyordu. Fakat S plakalı ilçelerdeki araçlar merkeze gelip iş yapıyorlardı. İlçelerde farklı plakalar olacak, S plakaları olmayacak, başka harfle adlandırılacak. Artık İzmir'e gelip meslektaşlarımızın ekmeğini paylaşamayacak.'