O artık siyaseten de ‘bir bilen’

O meşhuuur 24 Haziran akşamı…

Sandık sonuçları aşağı yukarı…

Gece yarısına doğru belli oldu…

'Millet İttifakı'nın kaptan köşkünde oturan CHP, 11 milyon 350 bin oy topladı; %22.6'da kaldı…

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ise…

15 milyon 340 bine yakın oy aldı; %30.6'da kaldı…

O gece…

Ne Kılıçdaroğlu konuştu…

Ne de Muharrem İnce…

Ortada başarısızlıktan kaynaklanan…

Bir 'şok' varsa…

Bunun nedenlerinin dile getirilmesi…

En azından…

Oy verenlerin geçici olarak rahatlatılması gerekirdi…

O da yapılmadı…

Sonra ne oldu?

***

Belki hatırlamakta zorlanabilirsiniz ama…

O geceden 72 saat sonra…

İlk kez ve sadece…

Ege'den bir siyasetçi…

CHP Afyon İl Başkanı Savaş Erdoğan…

Çoban Ateşi'ni yaktı…

Ne dedi, sıcağı sıcağına?

'Sorumlu siyaset anlayışı gereği, kaybedenlerin bizler de dahil olmak üzere koltuklarını bırakmaları gerektiğini düşünüyoruz…'

Açık bir 'istifa' davetiydi bu…

Afyon'dan gelen sesi…

CHP'nin çatısı önce duymamazlıktan geldi…

Kimbilir?

Belki de…

Afyon Teşkilatı'nın isyanına önem vermediler…

Ammmma…

Ne zaman ki, aradan dört gün geçip…

İzmir'in CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…

'37 kelimelik' bir mesaj attı…

Al sana 7.4'lük 'deprem'

Tarih; 3 Temmuz'du…

Kocaoğlu, ne Afyon gibi 'toplu istifa' istiyordu ne de 'Kurultay'

İlk kez 'değişim' kelimesi kullanıyordu…

Ancak, değişiklik olacaksa…

Bunun Genel Başkan öncülüğünde…

Yapılması gerektiğinin altını çiziyordu…

O bu kısacık 'siyasi mesajı' verdiğinde…

Baskın seçimin üstünden sadece 170 saat geçmişti…

***

İzmir'in 'Koca Başkanı'nın siyaset yaptığını söylediler…

Hatta…

'Kurultay istiyor…' dediler…

Hatta ve dahi…

'Delegeleri teker teker arıyor, imza verin mutlaka…' diye…

Baskı yaptığını iddia ettiler…

Kocaoğlu bir kez daha mesaj yayınladı mecburen…

Yanlış anlaşıldığından endişe ediyordu…

Dedi ki:

'Arkadaşlar, ben kurultay demedim; (acil değişim) dedim… Kavga etmeyin; parti içi mücadele ile bir yere varılmaz… Esas olan, iktidara kimlerle değil nasıl ve hangi yöntemlerle yürüyeceğimizdir… Değişim talebim olağanüstü kurultayın toplanıp toplanmamasının çok ötesinde anlamlar taşıyor… Değişim; tehdit değil, fırsat olarak görülmeli… Çünkü; değişim, yaşamın vazgeçilmez bir kuralıdır…'

***

Bu sefer, 'Vayyy, Aziz Bey dördüncü dönemi sağlama almak için Muharrem İnce'nin safında yer alıyor' dediler…

Hani…

'Ağzı olan konuşuyor…' misali…

Bi'adım daha ileri gidip…

'Kocaoğlu, imza atanları teşvik ediyor…' dediler…

Aslında…

İzmir'in Reisi…

'Değişim şart…' derken…

Genel Başkanı değil, MYK'yı işaret ediyordu…

Herkes ilk anda anlayamadı…

Anlayanlar ise yan çizdi!

Tam bu sırada ne oldu?

Kılıçdaroğlu, ilk kez 'MYK'da değişim'den söz etti…

Sonuç:

İmzalar yeterli olmadı; Kurultay hayali sona erdi…

Şimdi gözler…

Kılıçdaroğlu'nun açıklayacağı 'Yeni MYK'nın isimlerinde…

Özetle n'oldu?

Kocaoğlu'nun dediği oldu…

'Değişim'de karar kılındı…

O 'değişim' imzacıları mutlu eder mi?

Orası meçhul!

***

Ama şu oldu bu 'kazan kaldırma' sürecinde…

Aziz Kocaoğlu'nun…

Siyaseten de…

'Bir bilen' olduğu ortaya çıktı…

Tespit doğruydu…

Nokta atışı yaptı…

CHP'nin çatısını da…

Tabanını da 'olumlu' etkiledi…

Atatürk'ün kurduğu partinin…

İzmir'de en büyük kamu koltuğunda oturmasının…

Hakkını verdi…

Kariyerinin İzmir'i yönetmekle kalmadığını…

Partisinin sıkıntılı günlerinde…

Ortak aklı ortaya koyabilecek…

Bir 'Cesur Yürek' olduğunu gösterdi…

Bir nevi CHP'ye 'kendisiyle hesaplaşması'nın…

Yolunu gösterdi; el feneri tuttu…

O el fenerinin ışığı zayıf gelmiş olabilir kimilerine ama…

En azından…

'İstikbal gençlerde…' gerçeğini hatırlattı…

Bunu yaparken de…

'Gizli bir ajanda'ya başvurmadı!

Siyasi bir senaryo da yazmadı…

Yalnızca…

'Baba Bir CHP'li' olduğunu göstermek istedi…

Nokta…

Sonsöz: 'Kimseyi büyütme, ama egonla da küçültme… / Zata…'