Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunduğu ve NTV ekranlarında yayınlanan Empati programının bu haftaki konuğu usta oyuncu Nur Sürer oldu. Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Sürer, çocukluğu, yoksullukla geçen yılları ve oyunculuk kariyerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Yoksulluk nedir? Yoksulken hayatın bir tadı var mıdır?" sorusuna "Var. Yoksul bir aileden geldim. Daha neşeliydik, yoksulduk ama daha neşeliydik. Muzun tadını bilmeyen biriydim ben. Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki çocukların gittiği bir okulda okudum ilkokulu" diyerek çocukluk yıllarını anlattı.
Babasıyla neredeyse hiç iletişimi olmadığını belirten Sürer, "Benim hayatımda baba figürü yok gibi bir şey. Annem çalışan bir kadındı, babam çalışmayan biriydi. Ben ilkokula başladığım sene hayatımızdan çıktı, dört kardeş ve annemle kaldık. Cesur bir kadındı, okuması yazması yoktu ama alkışlanacak bir anneydi" ifadelerini kullandı.
"ADIM FAKİRLER LİSTESİNDEYDİ"
Eğitim hayatında yoksullukla yüzleştiğini dile getiren Sürer, "Okulda adım fakirler listesindeydi. Kardeşlerim de öyleydi, hepimiz öyleydik. Hep çıkıntı bir çocuktum. Niye böyle bir yardım yapılıyor bize diye sormuşluğum da var. Niye beni seçtiler diye düşünürdüm. Öfkeli değildim ama çıkıntı bir çocuk oldum" dedi.
Oyunculuk kariyerine değinen Sürer, "Karakterime ne kadar uygun bir mesleği bulmuşum diye düşünüyorum. Özgürlüğüme çok düşkün bir insanım. Şanslı bir oyuncuyum. Yeşilçam’ı ucundan yakaladım. İyi yönetmenlerle çalışıp, çok şey öğrendim" diyerek mesleğini sevdiğini vurguladı.
"EN İYİ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ" ALDI
Nur Sürer, 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Mukadderat filmindeki performansıyla ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Bu ödülü, Ayşe filmindeki rolüyle Binnur Kaya ile paylaştı.