Belçika'daki hükümet krizi sürüyor Belçika'daki hükümet krizi sürüyor

Londra'da bulunan dünyaca ünlü British Museum, çok sayıda tarihi esere sahip olmasıyla biliniyor. Müzede yer alan 'Imago Mundi' adıyla tanınan Babil eseri, 3 bin yıl öncesine ait dünyanın en eski haritası olarak kabul edilmekte.

Geçtiğimiz ay büyük ölçüde çözümlenen tabletteki dairesel diyagramlar, tabletin antik dildeki incil referansları ile incelenerek anlamlandırılabildi.

Bir anahtar işlevi gören tablet, bir yolcunun seyahat sırasında neler göreceğini tarif ediyor. Babil metinlerini inceleyen araştırmacılar, 'Büyük Tufan' anlamına gelen 'Parsiktu' kelimesi üzerine yoğunlaştı. Tabletlerin birçok yerinde kullanılan bu ifade, daha önce keşfedilen Babil tabletlerinde de yer almaktaydı. Tabletteki metinleri çözümlemeye devam eden uzmanlar, söz konusu felaket gemi yolculuğu için İbranice bir terimle karşılaştı.

BABİL TABLETLERİNE GÖRE NUH'UN GEMİSİ TÜRKİYE'DE BULUNDU

Babil tabletlerine göre İncil'de Nuh'un gemisinin çarptığı dağ için 'Ararat' ifadesi kullanıldı. İbranice kökenli bu terim, günümüzde Ağrı Dağı'na karşılık geliyor. British Museum küratörü Dr. Irving Finkel, Nuh'un gemisi için Ağrı Dağı'nı işaret eden çok sayıda hikaye bulunduğunu belirterek, bu hikayelerin ortaya çıkış kaynağının 3 bin yıl öncesine ait olan Imago Mundi isimli Babil eseri olabileceğine dikkat çekti.

Imago Mundi, aynı zamanda Babil Dünya Haritası olarak da bilinir, 1882 yılında ünlü arkeolog Hormuzd Rassam tarafından günümüzde Irak sınırları içerisinde bulunan antik bir Babil şehri olan Sippar'da keşfedildi.




İncil'de, geminin, içinde yaşamayan tüm canlıları ve dünyayı sular altında bırakan 150 günlük bir sel felaketinin ardından Türkiye'deki 'Ağrı Dağları'na' yerleştiği iddia ediliyor. Ağrı Dağı'nın zirvesi ise Nuh'un gemisinin şekli ve boyutlarıyla örtüşüyor. Son olarak geçtiğimiz yıl İstanbul Teknik Üniversitesi öncülüğündeki uzmanlardan oluşan bir ekip, yıllardır dağda yürütülen kazı çalışmalarının ardından 3 bin ila 5 bin yıl öncesine ait insan varlığını gösteren kil ve deniz materyallerinin bulunduğunu açıklamıştı.

Ancak Sidney Üniversitesi'nde doktora derecesi olan Dr. Andrew Snelling, daha önce Ağrı Dağı'nın geminin yeri olamayacağını, çünkü dağın sel suları çekildikten sonra oluştuğunu belirtmişti.