Neden sanatçıların hepsi aynı uçakta?

Türkiye'nin sanatçıları bi'uçağa doluşup…

'Zeytindalı Harekatı'na destek vermek için Hatay'a gitti…

Sınır Karakolu'nda Mehmetçik'le sarmaş-dolaş oldu…

TV haberlerinde geniş yer kapladı…

Hele…

Şarkıların, türkülerin sözlerinin değiştirilip…

Çalınıp, söylenmesi gurur vericiydi…

Seyrederken benim de gözlerim nemlendi…

Örnekleri dünyada çok…

Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere…

Bazı ülkeler sanatçılarını…

Birer-ikişer cepheye gönderir…

Askerin moral depolamasını sağlar…

Güzel bir gelenek…

***

'Sanatçı ve Mehmetçik El Ele…'

Sloganı ile gerçekleştirilen gönül buluşmasında…

Çok özel isimler vardı…

Ajda Pekkan'den İbrahim Tatlıses'e…

Deniz Seki'den Mustafa Ceceli'ye…

Seda Sayan'dan Sibel Can'a…

Yavuz Bingöl'den Mustafa Sandal'a…

Say sayabildiğin kadar…

Emel Müftüoğlu, Cengiz Kurtoğlu, Necati Şaşmaz, Şafak Sezer, Tamer Karadağlı, Volkan Severcan…

Sporcular da bu kervandaydı…

Gökhan Gönül'den Kenan Sofuoğlu'na…

Tolga Zengin'den Tarık Çamdal'a…

Eray İşcan'dan Gökhan Zan'a…

***

Hepsi bi'uçağa doldular…

Hatay Reyhanlı'ya ulaştılar…

Askerlerle sohbet edip çay içtiler, sarıldılar, moral verdiler…

Onlara…

'Sizler sayesinde evimizde rahat uyuyoruz; Allah gücünüzü artırsın…' dediler; kahraman askerlerimizle hatıra fotoğrafı çektirdiler… Reyhanlı ilçe merkezinde esnafla da buluştular… Ortaya çıkan tablo herkesi duygulandırdı…

***

O tabloya bakarken…

Aklıma…

'Bu ülkede sanatçı kolay yetişmiyor… Neden hepsi aynı uçağın içinde?' sorusu geldi…

Öyle ya…

Allah göstermesin…

Minik bir arıza… Zorunlu iniş filan olsa…

Hepimizin yüreği ağzımıza gelecek…

Şom ağızlılık yapmak istemiyorum ama…

Bu ülkenin sanatçısını da düşünmek gerek…

THY'nin 85 yıllık tarihi onlarca kaza ile dolu…

Sanatçılar parti parti uçakla Hatay'a pekala ulaştırılabilirdi…

Biliyorum 'alın yazısı'nın önüne geçilmez…

Ancak…

Uçağın içindeki toplu birliktelik…

Ne kadar farklı ve özel bir lezzet verse de…

Emniyeti de elden bırakmamak gerekir…

***

Yüreğimden geçen samimi duyguları dile getirirken…

Yıllar öncesi bu 'havadaki güvenlik' konusunda…

Devlet Baba'nın aldığı bir önlem aklıma geldi…

Aşağı yukarı 7-8 yıl önceydi galiba…

Libya'daki yeni yönetime 100 milyon dolar verecektik…

O günlerin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan

O 100 milyon Dolar'ı Libya'ya nasıl verdiğimizi 'dudak uçuklatır' cinsten şöyle anlatmıştı:

'Libya'daki Ulusal Geçiş Konseyi'ne üç ayrı 100 milyon dolar sözü verdik... Karşılığında Libya'nın Türkiye'deki hesaplarını teminat olarak aldık. Bu rakamdan çok yüksek hesapları var… Aslında hepsini birden istediler ama ben, (Uçak düşer müşer…) diye vermedim… Çünkü yüz milyon dolar nakit yaklaşık bir tondan dağa ağır geliyordu… Önce 10 milyon dolar gönderdik, 100 kilo tutuyordu… Sonra üç kez 30'ar milyon dolarlık dilimleri burada teslim ettik…'

Tabii ki…

Takdiri ilahinin önüne hiçbir şey geçemez…

Ama…

'Önce tedbir' önemli değil mi?

Sonsöz: 'Allah'a güven; ama barutunu da kuru tutmaya bak… / Oliver Cromwell'