Ne ilginç bir rastlantı!
Neredeyse…
'Atasözü' kıvamına gelen bir deyişimiz var…
Günlük konuşmalarımızın arasında…
Biraz şaşırtıcıdır ama cümle aynen şöyle:
'İtibardan tasarruf olmaz!'
Kim sokmuş bu 'fantezi' sözü günlük yaşamımıza?
Vallahi bilen yok…
Ancak…
Yaklaşık karşılığı sokak diliyle şöyle:
'Saygı görmek istiyorsan, idareli harcama yapmayı boşver!'
Vay… Vay… Vay…
***
Şimdi, şöyle düşünüyorsunuz di'mi?
'İtibardan tasarruf olmaz da ne demek? İtibar parayla – gösterişle kazanılır mı? İtibar kişinin iyiliği, dürüstlüğü, saygısı, söylediğiyle yaptığının uyumlu olmasıyla kazanılır… Mesela, 'Benden bir dilek dile' diyen dünya imparatoruna fıçıda yaşayan (*)Diyojen'in, 'Gölge etme, başka ihsan istemem!' diyebilmesindedir itibar... Elbisesini yamayıp, tertemiz giyen peygamberimizdedir… '
***
Bu güzel memlekette…
'Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kuran…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür…
Ve yine bu ülkede…
Kurtuluş Savaşı'nda kullanılması için…
Mendilin içinde sakladığı birkaç kuruşunu…
Gönülden Atatürk'e teslim eden…
İlk din adamı…
O günlerin Ankara Müftüsü Mehmet Rıfat Börekçi'dir…
Ve…
Ölünceye kadar görevini sürdüren…
Cumhuriyet'in…
İlk Diyanet İşleri Başkanı olarak tarihe geçmiştir…
Çünkü…
'İtibardan tasarruf edilmez…' özlü sözünü hayatından çıkaran…
Belki de ilk din adamıdır…
***
Türkiye'de en çok bütçe…
Bu yıl… (2024)
Diyanet İşleri Başkanlığı'na ayrıldı…
'91 milyar 824 milyon 805 bin TL…'
Diğer kurumlara oranla Diyanet'e ayrılan bütçe…
Neredeyse…
'Yüzde 1'in karşılığı…
Ve…
Bu bütçenin en yüksek bölümü…
Personel giderleri… Tam '77,5 milyar lira'…
Diyanet'e ayrılan bütçenin…
Neredeyse tamamı 'maaşlar'…
***
Sorarsanız; '92 milyar TL. nasıl yetiyor?' diye…
Buna da…
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'tan…
Geride bıraktığımız Kurban Bayramı'nı hatırlatarak…
Şöyle diyor:
'Hamdolsun 747 bin 52 hisse kurbanı ülkemizde ve dünyada 35 milyona yakın insanın sofrasına ulaştırmaya gayret ettik… Bu milletimizin cömertliğinin ve milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TDV'ye güveninin bir sonucudur…'
***
Kalpten alkışlıyoruz…
Ama…
Bizim de merak ettiğimiz bi'şi var:
Bu güzel ülkede…
Her gece kaç çocuk yatağa 'aç' giriyor?
Ey, Diyanet'i yönetenler!
Aranızda…
Kalpleri acıtan 'o rakamı' söyleyebilecek biri var mı?
Üç çocuktan biri mi?
Beş çocuktan biri mi?
Hangisi?
***
Henüz sıcak bir örnek…
Eminim…
Asıl bu örnek için…
'İtibardan tasarruf edilmez!'
Diyecekler ama…
Biz (geçen Mayıs'taki) örneği yazalım…
Harput Dini İhtisas Merkezi'nin yemek ihalesi…
'Pes' dedirtti…
Elazığ'daki dini ihtisas merkezinde…
190 din adamının yemek hizmeti için düzenlenen ihalede…
Bonfileler, kebaplar, rostolar, köfteler havada uçuştu…
Yoksa…
Bugün ayda bir kez bile et yiyemez hale gelen…
Milyonlarca yurttaşımız karşısında…
Elazığ Harput Dini İhtisas Merkezi'ndeki ihale ve özel yemek listesi…
Hangi söz, söylem ve vicdanla açıklanacaktır?
Buna da mı?
'İtibardan tasarruf edilmez…'
Demekle mi kapatacağız bunları?
***
Şaşırtalım sizi…
Diyanet'in sadece (baş ay önce) ocak ayında yaptığı harcama…
10 milyar TL'ye dayandı…
Oysa…
Aynı ay (ocak) içinde…
Bazı Devlet kurumlarının yaptığı harcamayı…
Bilmek ister misiniz?
* İçişleri Bakanlığı: 5,1 milyar TL…
* Dışişleri Bakanlığı: 1,9 milyar TL…
* Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: 2,9 milyar TL…
* Kültür ve Turizm Bakanlığı: 3,2 milyar TL…
* Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı: 4,6 milyar TL…
***
Bitiriyoruz…
Bir asır geriye giderek…
'İtibardan tasarruf olmaz…'
Özlü sözü…
Belki de ilk kez…
İki can arkadaşın arasında geçti…
Hatırlatalım…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
'Lozan Antlaşması' için…
İsmet İnönü'yü…
İsviçre'nin Lozan kentine uğurluyordu…
Kadim dostuna şöyle dedi:
'İsmet, eşinle ve konferansa katılanlarla birlikte uygar bir ülke insanı giysileriyle gitmenizi istiyorum…'
İsmet Paşa, dayanamadı:
'Aman paşam bütçemiz dar, savurganlık yapamayız…'
Gazi Paşa kaşlarını çattı:
'Bak İsmet, konferansta neler giyilmesi gerekiyorsa Beyoğlu'ndaki en iyi terziye en kaliteli kumaş ve kreasyonun dikilmesini rica ettim, gidip ölçülerinizi verin, gardırobunuzu hazırlasın, orada şahsınızı değil Türkiye'yi modern, çağdaş Cumhuriyet devletini temsil edeceksiniz, itibardan tasarruf olmaz…'
Gazi Paşa, neden böyle söylemişti?
Her şeyi ve onurlu görevi es geçip…
Lüks bir yaşam örneği sergilemek için değil elbet!
İşte, o…
'İtibardan tasarruf olmaz!' özlü sözünün…
Taşıdığı anlam tam da budur!
Nokta…
(*) Diyojen: MÖ 412 - MÖ 323 yılları arasında yaşamış filozof... Sinoplu Diyojen olarak anılır… Medeniyeti reddetmiş ve medeniyetten uzak bir şekilde yaşamaya çalışmış bir antik çağ filozofudur…
Hamiş 1: Diyanet İşleri Başkanlığı, 100 yıldır bu güzel ülkede dini hizmetleri koordine ediyor… Üstelik hala laiklik tartışmaları sürerken… Geride bıraktığımız yıllarda yurt dışında yaptırdığı caminin maliyeti, kullanılan lüks makam araçları, aydınlatma giderleri ve Başkanlık bünyesinde istihdam edilen personel sayısı gibi konularda çok dillerde… Bu tartışmalar artık sona ermeli…
Hamiş 2: Diyanet İşleri Başkanı Erbaş neden kılıçla minbere çıktığını şöyle açıklamıştı: 'İstanbul fethedildiğinde Ayasofya'daki ilk Cuma hutbesi de kılıçla okunmuş ve 481 yıl böyle devam etmiştir. Hutbenin bu şekilde okunması, bir yönüyle Ayasofya'nın camiye çevrildiğinin ilanı, diğer yönüyle de fethe dair bir mesajdır…'
Sonsöz: 'AK Parti hükümetine söylüyor… / İtibardan tasarruf olmaz dediniz; ülkenin itibarını harcadınız… / Ali Babacan / Demokrasi ve Atılım Partisi'nin kurucusu ve genel başkanı...'