Ne kadar değerlisiniz?

'Bir insanın en büyük hatası, başkalarına haddinden fazla değer vermek değil, kendine hak ettiğinden daha düşük bir değer vermektir.'

Gabriel Garcia Marquez.

Bir su şişesi kaldırımın kenarında, bir naylon poşet çiçek dalında, plastik bardak ağacın altında, sigara izmariti kaldırımın, sakız taşların üzerinde, çekirdek kabukları her yerde, kağıtlar orada burada…O atıyor, bu daha çok atıyor…

Birisi çalıyor, diğeri yalan söylüyor, o bunu dolandırıyor, şu işini iyi yapmıyor, birileri birilerini kandırıyor, diğerleri diğerlerinin haksız kazancına ortak oluyor, o tecavüz ediyor, bu saldırıyor… O yapıyor, bu daha çok yapıyor…

O kötü, bu çirkin, şu aptal, o zayıf, bu şişman, o kısa bu uzun, o küfrediyor, bu daha çok küfrediyor, o şöyle bu da böyle… O söylüyor, bu daha çok söylüyor…

O kadın, bu erkek, o nasıl kadın, bu nasıl erkek, o eğitimli, bu eğitimsiz, o iyi, bu kötü, o doğru bu yanlış, şu hepsinden yanlış, o ötekileştiriyor, bu daha çok ötekileştiriyor…

Her yer çöp, sokaklar çöp, evler çöp, düşünceler çöp, davranışlar çöp… O tecavüz ediyor, bu gasp ediyor, o çalıyor, bu çırpıyor, o kaçırıyor, bu saklıyor… Onlar ve bunlar…

Onlar atarken bunlar bakıyor,

Onlar yaparken bunlar kabul ediyor,

Onlar söylerken bunlar dinliyor…

Biri atarken diğeri tutarken, biri yaparken diğeri kabul ederken, biri söylerken diğeri dinlerken kimse sormuyor, kimse sorgulamıyor: Neden? Nasıl? Niçin?

Onlar kim? Bunlar kim? Sen, ben, o -hepimiz-; aynı zamanda hem 'o', hem 'bu' değil miyiz?

Hem o, hem bu, peki 'ben' kim?

Onlar ve bunlar arasında gidip gelirken 'ben' ne oluyor?

Hem o, hem bu olan 'ben'in; etik değerleri, ahlakı, inançları, vicdanı en önemlisi hepsini kapsayan 'insanın hakkı' nerede?

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin birinci maddesi 'bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar' der.

Der, evet! Peki insan hakkı nerede başlar? Kardeşlik anlayışı nasıl inşa edilir? Kendine değer vermeyenin, kendi insani haklarını benimsemeyenin, kabul etmeyenin, diğerlerinin en doğal, en basit hakkına saygı duyması beklenebilir mi? Kendisini sevmeyenin, saygı duymayanın, kendisi ile barışık olmayanın, kendine kardeş olmayanın başkasını sevmesi, saygı duyması, kardeş olması mümkün mü?

Sokağa çöp atmaktan trafikte kuralları çiğnemeye, bir başkasının hakkını gasp etmekten, tecavüz etmeye, yalan söylemekten çalmaya kadar etik değerler dışı, insan haklarını yok sayan, saygı ve sevgiden uzak her davranış önce insanın kendisini yok sayması, kendi haklarını silmesi, değersizleştirmesi anlamına gelmez mi?

Çiğnediğimiz bir kural, uymadığımız bir değer her şeyden ve herkesten önce kendi yaşam alanımızı kirletirken, her kötü düşünce, kötü söz önce kendi bedenimizi, beynimizi hastalandırmaya neden olmuyor mu?

İçeriye ya da dışarıya attığımız her çöp; hem dünyamızın hem kendi vücudumuzun kaybolmasının kapılarını açmıyor mu?

Onlar ve bunlar arasında kaybolup her şeyin 'ben'de başladığını, 'ben'den çıktığını unutanlar, yok sayanlar nasıl daha güzel, daha, eşit, daha adil, hem fikren hem davranış olarak daha iyi bir dünyanın parçası, yaratıcısı olabilir?

Onlar atar, bunlar bakar; o da bu da 'ben'…

Onlar yapar, bunlar kabul eder; o da bu da 'ben'…

Onlar söyler, bunlar dinler; o da bu da 'ben'…

O yok, bu yok… sadece 'ben' var, değil mi? Ona buna bakarak, ona buna atarak, ona buna söylenerek, onu bunu ötekileştirerek, onun bunun en doğal insani haklarını çiğneyerek sadece kendi içimizdekini dışarı çıkarıp, 'ben'i ayaklar altına almış olmaz mıyız?

Onu, bunu değersizleştirdiğimizi düşünerek yaptıklarımız ve söylediklerimiz ile sadece ve sadece kendimizi değersizleştirmez miyiz?

O yok, bu yok… sadece 'ben' var…O 'ben' nasıl bir dünyada yaşamayı hak ediyor, nasıl bir geleceği yaratıyor? Ve içinizdeki insan 'ben' sizce ne kadar değerli?

Teşekkür

İnsan haklarına saygılı, tüm hak ve özgürlüklere sahip bir birey olarak yaşamamızı sağlayan Cumhuriyetimizin 100. Yılında; 2023 CEV Avrupa Şampiyonası finalinde Sırbistan'ı 3-2 yenerek şampiyon olan A Milli Voleybol takımımızı, tüm ekibimizi ve federasyonumuzu yürekten kutlarım.

Değerleri yok sayan tüm olumsuz duygu, düşünce ve davranışlara rağmen; bize bu gururu yaşatan, insan olmanın her şeyden önemli olduğunu bir kez daha gösteren tüm takımın önünde saygı ve sevgi ile eğiliyorum.

Türkiye Voleybol Federasyonu web sayfasındaki sıralama ile Avrupa Şampiyonası Kadrosu

Gizem Örge

Cansu Özbay

Melissa Vargas

Hande Baladın

Aslı Kalaç

Eda Erdem

Zehra Güneş

İlkin Aydın

Elif Şahin

Ebrar Karakurt

Simge Aköz

Kübra Akman

Derya Cebecioğlu

https://tvf.org.tr/a-milli-kadin-takimi-kadro/