Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
Bu anıyı anlatarak bu günlere taşıyan...
'Atatürk Devrimleri' kitabının yazarı Ord. Prof. Sadi Irmak'ı…
'Atatürk'ün Hususiyetleri' esirinin sahibi Ali Kılıç'ı ve…
Birbirinden özel anıları…
'Atatürk'ün Sofrası' başlığı ile kitaplaştıran İsmet Bozdağ'ı…
Saygıyla analım...
***
Atatürk'ün, Selanik'te geçirdiği…
Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) günleri…
Hemen tüm subaylar politikaya girmiş…
İmparatorluk temellerinden sallanıyor…
Herkes memleketi kurtaracak bi'çarenin peşinde…
Atatürk de…
Durumu tartışılan isimlerden biri…
Ortaya atılan fikirlerin denenmesini önleyen, engelleyen…
Padişah İkinci Abdülhamit olduğu için…
Aydınların çoğu O'nu çekiştiriyor…
***
Bir yeraltı örgüt kurulmuş:
'İttihat ve Terakki'…
Birçok subay bu örgütün içinde…
Jurnalciler, radar gibi koca bir kulak kesilmiş…
Her yanda konuşulanları dinliyor…
***
1907 yılı, aylardan Ağustos…
Selanik'in 'Beyaz Kule' parkında…
Siviller, subaylar masalara oturmuşlar, aralarında konuşuyorlar…
Bazıları fısıltı ile…
Bazıları açıktan açığa…
Aralarında Kolağası Mustafa Kemal de var…
Yüzbaşı Fuat'la konuşuyorlar…
Konu, Devlet'in geleceği…
Mustafa Kemal, cebinden kalemini çıkarıyor:
'Fuat, yanında boş bir kağıt var mı?'
Mustafa Kemal, arkadaşından aldığı kağıda…
Bir harita çiziyor…
Bu, Türkiye'nin bugünkü haritasının…
Hemen hemen tıpkısıdır…
Gazi, kağıdı arkadaşına uzatır:
'İşte, vatanımızın haritası budur! Sakla bu kağıdı, ilerde gözlerinle göreceksin…'
Yüzbaşı Fuat, haritayı inceliyor…
Olacak şey değil…
Bir ucu Bağdat'ta, bir ucu Tuna'da…
Koskoca imparatorluktan kala kala…
Bu kadarcık toprak mı kalacaktı?
Dayanamadı Yüzbaşı Fuat, sordu:
'İmparatorluk bu kadar mı küçülecek yani?'
Atatürk güven veren sesiyle karşılık veriyor:
'Hiç kuşkun olmasın, o kadar!'
Yüzbaşı Fuat saklıyor o kağıt parçasını…
Gel zaman, git zaman…
Aradan 13 yıl geçiyor…
Erzurum Kongresi'nde 'Ulusal Ant' kararı alınacak…
Bir de bakıyor ki, Yüzbaşı Fuat…
Mustafa Kemal'in Selanik'te…
Beyaz Kula Parkı'nda çizdiği haritanın sınırları…
Ulusal Ant'ın çizgileri olmuş…
***
Tekrar dönelim 1907 yılına…
Atatürk'ün Kolağası olduğu günlere…
Yer, yine Selanik…
Bu kez adres, 'Olimpos Birahanesi'…
Mustafa Kemal'in…
Yanındaki arkadaşları ise…
Tevfik Rüştü (Aras), Nuri (Conker) ve Salih (Bozok)…
Yine memleket meseleleri konuşuyorlar…
En ateşlileri Mustafa Kemal…
İmparatorluğun iç ve dış politikalarını…
Müthiş eleştiriyor…
'Bir gün gelecek, bunların hepsi düzelecek…'
Tevfik Rüştü, dayanamayıp soruyor:
'Nasıl?'
Mustafa Kemal, duraksamadan karşılık veriyor:
'Bunları sana düzelttireceğim…'
İyice şaşırmıştı Tevfik Rüştü:
'Bana mı?'
Gazi cevap verdi:
'Evet, seni Hariciye Vekili (Dışişleri Bakanı) yapacağım… Yanlışları, bir bir düzelteceksin…'
Nuri (Conker) işi şakaya döktü:
'Demek ki, doktor hariciye vekili olacak… Peki, bakalım beni yapacaksın?'
Atatürk karşılıt verdi:
'Sen de iyi bir komutan ve iyi bir vali olursun…'
Salih (Bozok) söze karıştı:
'Yahu, beni açıkta bıraktın Kemal… Ben ne olacağım?'
Gazi, gözlerini arkadaşına çevirdi:
'Sen yaverimsin; ayrılmayacaksın yanımdan…'
Nuri (Conker) dayanamadı:
'Kuzum Kemal, sen ne olacaksın ki, bize bol keseden mevkiler dağıtıyorsun?'
Mustafa Kemal gülümsedi…
İnançlı ve inandırıcı bir ifade ile şöyle dedi:
'Bu mevkileri dağıtan kim ise, O!'
Gülüştüler ve şerefe kadeh kaldırdılar…
***
Bu konuşmanın üstünden 16 yıl geçti…
Kolağası Mustafa Kemal…
Gazi Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı oldu…
Dışişleri Bakanlığı'nı da…
Tevfik Rüştü (Aras) yürütüyordu…
Nuri (Conker) milletvekiliydi; Adana Valisi oldu…
Salih (Bozok) ise, hep Atatürk'ün başyaveri olarak kaldı…
Ömürlerinin sonuna kadar…
Birbirlerinden ayrılmadılar…
Nokta…
Sonsöz: 'Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez…'