N’apsın şimdi İzmir’in CHP’li başkanları?

CHP'de gözler kulaklar…

Türkiye'nin dört bir yanından gelen…

Noter tasdikli 'değişim' isteyen imzaların sayısında…

634 bulunacak mı, bulanamayacak mı?

Yeterli imza sayısı…

Atatürk'ün partisini seçimli kurultaya götürecek…

Aksi olursa…

Kurultay filan yok…

Kılıçdaroğlu ile devam…

Minik bir 'kılçık'

Tutun ki, 634 olmadı da 618(!)de kaldı imza sayısı!

O zaman…

Belki de Kılıçdaroğlu, Kurultay'a filan gitmeden…

'Ha'di bana eyvallah…' bile diyebilir…

Olmaz olmaz demeyin, bal gibi de olur…

Peki…

Genel görünüş nasıl?

'Partide bir değişim gerekli… Ama zamanı şimdi değil…'

Yine de…

CHP delegesi bu…

Bakarsınız, 634 bulunuvermiş!

***

İzmir'in belediye başkanları ise…

Bu yazının 'esas oğlanları'

Kurultay'da oyları yok…

Bu nedenle…

Genelde sessizler…

Hani çocukların meşhur, 'Bir, iki, üç Tıp…' diye başlayan…

Bi'oyunları vardır ya…

İlk konuşan ya da kıpırdayan kaybeder…

Bizim reisler'in şu anki görüntüsü de o hesap!

'Susma Orucu' gibi bi'şi yani…

Nedeni şu; aynen atasözünde olduğu gibi…

'Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık!'

Yani…

'Bir olayın başında ya da sonunda çaresiz kalmak, ne yapacağını şaşırmak…' durumu…

Tam böyle mi?

Yüzde 100 olmasa da, bu duruma yakın bir tablo hakim…

***

Güzel ülkemizde bir özlü söz daha var:

'Taraf olmayan bertaraf olur…'

Yani…

'Safın belli değilse yok olursun…'

Bu sözün geçerliliği de tartışılır ama…

İzmir'in CHP'li 22 belediye başkanı ne yapacak?

Aralarından sadece iki kıdemli başkan…

Ki, bunlar aralıksız koltukta 20'inci yıllarını dolduruyor…

Açık açık taraflarını belli etti…

Menemen'in Reisi Tahir Şahin…

CHP içindeki kavga ve sıkıntınının uzamamasını istedi…

'Değişim şart' dedi…

Narlıdere'nin Reisi Abdül Batur, hayatı boyunca 'taraf' olduğunu bi'kez daha vurguladı…

Ve noktayı koydu:

'Kurultay zaman ve enerji kaybına neden olur…'

Unutmadan…

Tarafını 'çok zarif' biçimde belirten bir başkan daha var:

Seferihisar'ın Reisi Tunç Soyer…

Özetle diyor ki, Soyer:

'Hüsranlarımızı, kızgınlıklarımızı bir tarafa bırakıp, bu seçime odaklanmalı, daha iyisini yapmaya gayret etmeliyiz… En çok 8 aylık kısacık bir süre var önümüzde... Genel Başkanımıza, Genel Merkezimize ve birbirimize sımsıkı sarılmalı, yerel seçim öncesi bizi bölecek, güç kaybı yaşatacak bir hesaplaşmaya asla girişmemeliyiz…'

***

Ya diğerleri?

Dost meclislerinde kapalı devre konuşanlar var ama…

Açık açık 'Tarafını belli eden' yok gibi...

***

Neden?

Çünkü yerel seçimlere sekiz ay kaldı…

'Taraf olup, duman olma…' ihtimali…

Pek yüksek…

İyisi mi, sessiz kalmak en hayırlısı!

'Ölü gibi sessiz kalma' taklidi diyor Avrupalı buna…

Belli oranda haklılar…

Seçime doğru giderken kaderleri…

Kılıçdaroğlu'nun iki dudağı arasında…

Onları başkan yapan Gandi…

Yok, tutun ki Kurultay'a gidildi ve…

Muharrem İnce kazandı…

Bu sefer…

O koltukta kalıp kalmayacakları…

Muharrem İnce'nin iki dudağı arasında…

N'apsınlar?

Kentleri ile mi uğraşsınlar?

Yoksa 'Çarşı karışık' görüntüsü veren…

Partileri CHP ile mi?

***

Bakın mesela…

Demokrat Parti'den gelip, CHP rozeti ile Tire Belediye Başkanı olan Tayfur Çiçek'in, 'Çarşısı karışık CHP' sizce umurunda mı?

İki dönem Mordoğan, bir dönem de Karaburun'u yöneten Ahmet Çakır, girer mi böyle tartışmaya?

Kılıçdaroğlu'na yakınlığı ile bilenen Bayraklı'nın Reisi Hasan Karabağ, Kurultay ister mi?

Kocaoğlu'nun eliyle Urla'nın reisliğine taşıdığı Sibel Uyar, değişim istese bile seçimli Kurultay'ı nasıl gönlünden geçirsin?

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, değişim isterken, 'Taban da aynı fikirde' diyen Aziz Bey'e karşı çıkamaz ama, bakalım 'Başkan kalbi'nin sesi Kurultay'dan yana mı?

Balçova Belediye Başkanı M. Ali Çalkaya ile Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, birer gün arayla Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edip ne dediler sizce?

Listeyi uzatmak mümkün, biz yine tadında bırakalım…

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'na gelince…

'Kurultay' demiyor ama 'Değişim' istiyor…

Bunlar bilinen gelişmeler…

Bi'de iki gün içinde verdiği iki 'özel görüntü' var…

Önce çizmeleri giydi…

Sonra kalpak taktı…

Hayırdır inşallah demek geçmiyor mu içinizden?

Sonsöz: 'Kendini silkelemeyen, başkalarına toz olur! / Zata…'