Müftü kıysa nikahı, aşk karın doyurmuyorsa ne yazar?

Müftülere nikah kıyma hakkı geliyor ya, ortalık toz-duman…

İktidar, tasarı hayata geçsin diye örnek veriyor:

'Batı dünyası kilisede nikah kıyıyor, evlenme akdini de papaz yapıyor… O ülkelerde kimsenin gıkı çıkmıyor…'

İzmir Barosu telaşlı…

'Bu yasayı isteyenler eskiye (Osmanlı'ya) özlem duyuyor…'

Vatandaş şaşkın, 'Nereden çıktı şimdi bu?' diye birbirine soruyor…

Ayrıca, bana da fenalık geldi…

***

Dönelim geriye, 'Payitaht' dönemine…

Erkek bahane göstermeksizin boşanabiliyor, yeni biriyle evlenebiliyordu. Ancak kadının boşanması için sağlam(!) sebepleri olması gerekiyordu…

Nedir o sağlam(!) sebepler?

Bi'tane bile sayamazsınız…

***

Yine geçmişten örnek… Osmanlı İmparatorluğu'nda uygulanan 'Şeriat Hukuku'nda, kocanın kadına 'Boş ol…' demesiyle evlilik birliği sona eriyordu… Evlilikte kadının hiçbir güvencesi yoktu… Kadınların boşanmaktan, kapı önüne konulmaktan ödleri kopuyor, boşanmamak için de ellerinden geleni yapıyorlardı… Çünkü baba ocağından, 'Bu evden gelinliğinle çıkar, ancak kefeninle girersin' sözleriyle uğurlanıyorlardı…

***

Şükürler olsun ki; 17 Şubat 1926'da 'Medeni Kanun' kabul edildi… Artık evlenme, evlendirme memuru önünde, boşanmanın, yani evliliğin sona erdirilmesinin de hakim kararı ile yapılacaktı… Eski kafa kocalar buna çok kızdı…

***

Gelelim, bugüne… Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda yapılmak istenen değişiklikle il ve ilçe müftülükleri evlendirme memurları arasına alınıyor…

Peki; gerekçe nedir?

Sıkı durun:

'Vatandaşlarımızın evlenme işlemlerini kolaylaştırmak ve daha kolay ve seri bir şekilde hizmet almalarını sağlamak…'

Buna kargalar bile güler!

Yav, siz hiç dolmuş bekler gibi 'evlenme akdi' için evlendirme memurluğunun önünde sıra olmuş bekleyen çift gördünüz mü?

Ya da… Nikah törenine geç gelmiş resmi memura rastladınız mı?

***

'Ben yurtdışında evleneceğim' diye tutturursanız illa ki, Türkiye'nin konsolosu geceyarısı bile hazır…

Yok… Ekzantrik olsun diye…

'Biz yolcu gemisinde evleneceğiz' diyorsanız, medeni kanuna göre 'kaptan' kimse, sizin hayatınızı birleştiriyor, bi'de şampanya patlatıyor…

Dağ köyündeki çift evlenecek… Kar yolları kapattı, ilçe belediyesine gidemiyorlar… Muhtar hazır, çünkü Türkiye Cumhuriyeti yasaları ona böyle bir hak vermiş… Muhtar da evrakları, bahar gelince ilçeye götürüp teslim ediyor…

***

'Müftüler ille de nikah kıysın…' diyenler, Batı'dan örnek veriyor…

Neymiş efendim…

Batı'da, kilise dışında başka yerde nikah kıyılmıyormuş…

Bak sen…

Her türlü Şer'in Batı dünyasından geldiğini söyleyip…

Yabancı filmlerde, dizilerde çiftleri papaz'ın karşısında görenler…

'Buyur, buradan yak…' demeye başladı…

Ne garip değil mi?

***

'Müftü Nikahı' kimin fikri, belli değil…

Ama… Şu görüş ağır basıyor:

'Resmi nikah kıydıran vatandaş, bir de dini nikah kıydırmak için uğraşıyor… Bu sıkıntı, müftünün nikah kıyması ile giderilebilir… Böylece yasal ve dini nikah iki kez yerine bir defada kıyılabilir…'

***

Çok şeker gelmiyor kulağa…

Arzu eden tabii ki, resmi nikahtan önce ya da sonra 'İmam Nikahı' için görevli din adamının önünde buluşabilir…

Hiçbir zorluğu yok…

Seve seve çağırırlar imamı…

İmam da koşa koşa gelir…

Bunun neresi 'sıkıntı'?

***

Bakın, bizim daha 'korkunç' sorunlarımız var…

Son yıllarda, Türkiye'de boşanmalar yüzde 38…

Fuhuş yüzde 790…

Çocukların uğradığı cinsel istismar yüzde 434…

Cinsel taciz yüzde 449…

Uyuşturucu bağımlılığı yüzde 678 oranında arttı…

Çocuk hükümlü sayısı beş yılda beş kat yükseldi…

Son 15 yılda altı bine yakın kadın cinayeti gerçekleşti…

Son 10 yılda 482 bin kız çocuğu zorla evlendirildi…

***

Peki; neden 'müftülerin nikah kıyması' bu kadar şiddetle arzu ediliyor?

İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan'a sordum…

Kestirmeden gitti Baro Başkanı Özcan… Dedi ki:

'Bu kanun tasarı hayata geçerse arkasını toparlayamayız… Allah korusun, gün gelir, (Evlendiren boşasın…) modası çıkar, önünü alamayız… Özellikle, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerinin önünü açılacak, çocuklara yönelik cinsel suçlarda cezasızlığa neden olacak… Ayrıca imam nikahlı eş olarak kadınlar, Türk Medeni Kanunu başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılacak… Eskiye özlem duyuyorlar… Dilerim, kanunlaşmaz… Çünkü, medeni nikah kadının güvencesidir… Bu tasarı, kadını güvencesiz bırakıyor…'

***

Kopan fırtınaların eşliğinde…

Ben, meselenin daha bir özüne değinmekten yanayım…

Bu yazının başlığındaki gibi…

Adı, ne olursa olsun…

İster nikahı o kentin 'belediye başkanı', isterse 'müftü efendi' kıysın…

Önemli olan 'aşk', arkadaş…

Yüzde 40'lara demir atan 'boşanmalar'ın merkezinde 'şiddetli geçimsizlik' yatıyor…

Bu çok moda 'şiddetli geçimsizlik' gökten zenbille mi indi?

'Yolunda gitmeyen ekonominin suçu' neden göz ardı ediliyor?

İşsizlik… Pahalılık… Çocukların okul masrafı… Kira… Zaruri faturalar…

Bunların hiç mi sebebi yok?

Yuvalar çatır çatır yıkılıyor… Mutsuzluk, intiharları körüklüyor…

'Müftü Nikahı'nı tartışırken…

Bi'de Türkiye'ye bu pencereden bakalım….

Sonsöz: 'İki gönül bir olunca, artık eskisi gibi samanlık seyran olmuyor… Bilesiniz…'