Mevsimlik tarım işçiliğine toprak reformu gerçeğinden mi bakmalı?

Her yıl sayıları milyonlarla ifade edilen gezici mevsimlik işçiler, Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak gibi iller başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nden ilkbahardan başlayıp sonbahara kadar Türkiye'nin farklı bölgelerine çalışmaya gidiyor.

Mevsimlik tarım işçiliğine giden Suriyeli göçmen sayısı ise son yıllarda oldukça yüksek.

Mevsimlik işçilerin çalışma takvimi ise ürünlerin hasat zamanına göre belirleniyor.

Bu yıl da, görülen gereksinim sonucu Kovid-19 salgınına karşın,mevsimlik tarım işçilerinin sokağa çıkma yasağından muaf tutuldu. Bununla ilgili olarak 3 Nisan 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı'nın 'Mevsimlik Tarım İşçileri ve Hayvancılık Faaliyeti ile İlgili Genelgesi' yayınlandı.

Mevsimlik göç eden tarım işçileri, çalışma koşullarını düzenleyen yasaların dışında kaldığından, mevsimlik tarım işlerinde yapılabilecek hizmetler, ilk defa 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle düzenlenmişti. Bu yılda da halen 2017 yılında yenilenen Başbakanlık'ın 2017/6 sayılı Genelgesi geçerli.

Bu kapsamda Tarım Orkam-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Kenan Hazar'ın da bir raporu vardı.

Kenan Hazar'ın Raporunda Neler Önerilmişti?

1- Mevsimlik tarım işçilerinin yasal haklarını güvence altına alan bir yasa çıkarılması gerekmektedir.

2- Mevsimlik tarım işçilerinin çalışamadıkları sürelerde işsizlik ödeneğinden yaralanmaları ve sağlık sigorta primleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

3- İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda önlemler alınması için tarım işçilerinin çalışma koşulları ve maruz kaldıkları olumsuzluklar göz önünde bulundurularak düzenleme yapılmalıdır.

4- Sosyal güvence ve sigortadan yoksun tarım işçilerinin sendikalaşması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

5- Dayıbaşı,elçiliğin ve işçi simsarlığının kaldırılması için yasal düzenleme yapılmalıdır.

6- Mevsimlik tarım işçilerin ücretlendirme ve gelir desteği için gerekli düzenleme ve tedbir alınmalıdır.

7- Mevsimlik tarım işçilerine ilişkin bir kayıt sistemi kurulması ve bulundukları illerde oy kullanması sağlanmalıdır.

8- Çocukların eğitiminin aksamaması için gerekli tedbir alınması ve yasal düzenleme yapılmalıdır.

Raporda dile getirilen önermelerin ne ölçüde yerine getirilmekte olduğu belli değil.

Ancak asıl sorulması gereken sorular acaba ne olmalı?

Şunlar sorulabilir mi?

  • Türkiye'de mevsimlik tarımsal işçilik sonsuza değin sürecek mi? Bir başka deyişle mevsimlik tarım işçiliğini ortaya çıkaran neden konusuna çözüm bulunmayacak mı?

  • Mevsimlik tarım işçiliğin temelinde , bölgenin feodal yapısı ve geri kalmışlık sorunu yok mu? Sorun,aynı zamanda ayrılıkçı terör hareketi tarafından kullanılmıyor mu?

  • İşsizlik;topraksızlık, toprak yetersizliği ve bölgedeki sanayi ve hizmet sektörünün eksikliğinden beslenmiyor mu?

Çözüm ne?

Çözümün birinci ayağı, 'Sosyal Devlet İlkesi'nin gerçekleştirilmesi. Bölgede 'Sosyal Devlet İlkesi'nin gerçekleştirilmesi;

Kalıcı bir toprak reformunun yapılması,

Toprak reformu ile birlikte çiftçilerin kooperatif örgütlenmesinin egemen kılınması,

Kamu yönlendiriciliği ve egemenliğinde tarımsal sanayinin kurulmasından geçiyor.

İkinci ayağı da, giderek güçlenen dinsel eğitim yerine Türkiye'de Cumhuriyet ile başlatılan ulusal ve laik eğitim ve eğitim birliği ilkesinin yeniden güçlü bir şekilde yaşama geçirilmesi.

Aslında,değinilen konular salt Doğu ve Güneydoğu'yu değil,bütün Türkiye'yi ilgilendirmiyor mu?

Bütün Türkiye'nin Partisi olmak isteyen partilerin yeniden 'Toprak Reformu'nu gündeme getirmesi gerekmiyor mu?

Geçici çözümler yanında sorunun temelinde yatan gerçek bu değil mi? Bizden anımsatması!