Merkez SOL’’dan R.Tayyip Erdoğan’’a ’‘Seçim 94’’ ortak armağanı!

CHP ve türevleri olan merkez sol partilerin toplam oy oranları en uygun koşullar altında bile %40’’lar civarında kalmıştır. ’¶Bu açık gerçeğe rağmen, aralarındaki ilişkiler feodal toplulukların kan davalarını andıran bu partiler, 1994 yerel seçimlerine üç parça halinde katılmışlardır. Bu parçalardan büyüğü olan SHP’’de, KARAYALÇIN muradına erip genel başkan olması ile birlikte, içinden kopan HEP ve CHP’’nin bırktığı boşluğu giderici büyüme yerine, varlığını koruma stratejisi izlemeyi tercih etmiştir.
Karayalçın bir yandan ortağı Çiller ile ’“uyumlu birliktelik’” adına 5 Nisan Ekonomik Kararları’’na imza atmış, diğer yandan da özü itibariyle İstanbul Belediyesi’’ne bağlı İSKİ’’nin başındaki bir bürokratın sebebiyet verdiği ’“rüşvet ve yolsuzluk’”u tüm SHP’’liler işlemiş gibi algılamaları önleyemediği gibi, bu olaylarda hiçbir kusuru olmayan ve seçimlerde en iyi sonucu alması muhtemel Nurettin Sözen’’i yeniden aday göstermemek suretiyle de dirayetli bir liderlik sergiliyememiştir. Seçimlere Hukumet ortağı ve İstanbul’’un Büyükşehir dahil birçok Belediyesinin yönetimini elinde tutarak giren SHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için sanatçı Zülfi Livaneli, Ankara’’ya Karayalçın’’ın vekilini, İzmir’’e de Mevcut Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’’u aday göstermiştir.
Kurulduğu 1986 yılından beri tüm çabasını iktidar alternatifi bir sol parti olmaktan çok, eski siyaset arkadaşlarından öç alma üzerine kurmuş olan Bülent Ecevit önderliğindeki DSP ise, Nurettin Sözen ve Ercan Karakaş gibi SHP’’lilerin de katkılarıyla Bayrampaşa’’da yakaladığı başarıyı artan bir grafikle devam ettirerek solun ikinci partisi konumuna gelmişti. Bayrampaşa’’da DSP’’ye seçim kazandıran kadrodan eski il başkanı ve daha sonra DSP milletvekili seçilen Mehmet Sevigen ile birlikte birçok yöneticinin CHP’’ye geçmiş olması DSP’’ye güç kaybettirmemiş, Ecevit Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için Bayrampaşa Belediye Başkanı Necdet Özkan’’ı aday göstererek maksimum oy artışını hedeflemiştir.DSP bu Seçimlerde İzmir’’de ise Yeni Asır Gazetesi yazarlarından Ayla Selışık Tamar’’ı aday göstermiştir.
9 Eylül 1992’’de duygusal sahnelerle açılan ve kendinden merkez solu biraraya getireceği misyonu beklenen CHP ise Baykal’’ın, SHP’’de iken kendine kök söktürüp üç kez genel başkanlık seçimini kaybettirenler, DSP’’de Ecevit’’e bile yar olmayanlar ile bir kısmı da SHP’’deki kendi ekibinden oluşmuş üst yönetim yapılanması kısa zamanda umutları boşa çıkarmıştır.
Bu seçimde Baykal’’ın da temel stratejisi kazanmaktan çok SHP’’ye kaybettirmek üzerine kurulmuştur. İzmir için ANAP Konak Eski Belediye Başkanı Suha Baykal’’ı aday yapacağı duyumları üzerine o tarihte CHP İl Başkan Yardımcısı sıfatı ile kendisine hitaben ’“Sayın Genel Başkanım, CHP’’nin bu seçimlerde kazanma şansı görülmüyor. Bu nedenle SHP ile seçim işbirliği yapıp Bornova ile Buca’’da CHP adayları ile Konak, Karşıyaka ve Büyükşehirde de SHP adayları ile seçime girelim. Zaten Ahmet Sarışın ile Yükel Çakmur da CHP kökenli isimlerdir. Bu teklifime sert bir cevapla, sizin göreviniz kazanabilinecek yerlerde kazanıp, kazanılamıyacak yerlerde de SHP’’ye kaybettirmektir.’” demiştir.
Bu sözleri Deniz Baykal’’dan duymuş olmanın derin hayal kırıklığı ile İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa edecek, istifadan vazgeçirmek üzere evime gelen İl Başkanı Erol Güngör, MYK üyesi Kemal Anadol ve Bornova Belediye Başkanı Ali Sözer’’in ısrarlarına rağmen kararımdan vazgeçmiyecektim.
Yerel seçimlerden hemen sonra CHP’’nin baraj altında kalıp kendisinin Milletvekili seçilemeyeceği endişesine kapılan Baykal, SHP’’yi kaybettirip, R.Tayyip Erdoğan’’a Başbakanlığa kadar uzanacak yolu açtıktan sonra, Karayalçın’’ın SHP içerisindeki zor durumundan yararlanıp bu kez ’“sol seçmen birleşmemizi istiyor’” diyecek %15 lik SHP’’yi %4.4 lük CHP’’ye katarak kendisini bu günlere kadar taşıtacaktı.
27 Mart 1994 Yerel Seçimlerinde Baykal, İstanbul’’a Ertuğrul Günay’’ı, Ankara’’ya Ali Dinçer’’i, İzmir’’e ise Suha Baykal’’ı CHP adayları olarak gösterecekti. Merkez sağda ANAP, İlhan Kesici’’yi İstanbul, Işın Çelebi’’yi İzmir’’de, DYP ise iddialı olduğu İzmir’’de eski ANAP Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura’’yı, Adana’’da ise şimdiki MHP’’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’’ı aday gösterecekti.
İleride Ertuğrul Günay, AK Partiye geçecek, Zülfi Livaneli CHP’’den Milletvekili seçilip bilahare istifa edecek, İlhan Kesici ise CHP’’den Milletvekili seçilecek, böylece dolaylı olarak Baykal ve R.Tayyip Erdoğan’’ın yolları da kesişmiş olacaktı.
Bu seçimlerde üç büyük şehirde de kimsenin şans tanımadığı Refah Partisi’’nin adaylarından Eski Keçiören Belediye Başkanı Melih Gökçek dışındakiler pek tanınmayacak, seçim kampanyası ilerledikçe İstanbul’’da R.Tayyip Erdoğan ismi daha çok duyulmaya başlanacaktı. Doğan Medya grubu ile Uzanlar’’ın İNTERSTAR’’ı ANAP adayı İlhan Kesici’’yi, Dinç Bilgin’’e bağlı SABAH ve ATV’’nin ise DYP adaylarına açık destek verdiği kampanya boyunca SHP adayı Livaneli sanatçı kimliği ve kişisel ilişkileri ile medyada yer bulacak, tüm grupların aleyhte yayınlarını kendi lehine çevirme becerisi gösteren R.Tayyip Erdoğan ise, ilçe, il başkanlıkları yanında, bir dönem Beyoğlu Belediye Başkan adaylığı, bir dönem de Milletvekili adaylığında kazandığı tüm deneyimlerini ortaya koyacaktı.
Seçim şansı arttıkça aleyhindeki yayınlar da artan Erdoğan el altından medyaya uçurulan ’“Boğaz’’da 15 lüks villası varmış’” asparagas haberlerine balıklama atlayan medyanın haber bültenlerine çıkıp ’“15 villam olduğunu ispat edene hepsini bağışlıyacağım’” tarzı meydan okumalar ile hem kendini tanıtacak hem de halkın çok sevdiği ’“delikanlı adam’” imajını yaratacaktı.
27 Mart 1994 akşamı, Ankara’’da %33,39 oranlı 704.179 toplam merkez sol oy karşısında %21.47 oranlı 388.456 oyla İ.Melih Gökçek başkan seçilecek ve bu koltuğu bir daha sola teslim etmeyecekti. İzmir’’de %44.11 oranlı 468.024 oylu merkez sol oyuna karşılık, %27.77 oranlı 294.647 oyla DYP adayı Burhan Özfatura kazanacak, daha önce tüm belediye yönetimlerini kazanmış olan SHP de bu kez Ahmet Sarışın ile yalnızca Konak’’ı kazanabilecekti. Merkez sol seçmenlerin duyarlı oluşları nedeniyle İzmir, 1999 ve 2004’’te Ahmet Priştina ile 2009’’da da Aziz Kocaoğlu ile siyasi karekterini koruyacaktı.
İstanbul’’da ise, Murat Karayalçın, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal’’ın yarattıkları ortam sayesinde, merkez solun %33.65 oranlı 1.431.086 oyuna karşılık, %25.30 oranı ile 1.083.407 oy alan R.Tayyip Erdoğan üçüncü şansını iyi kullanarak Büyükşehir Belediye Başkanı seçilecek ve kendini ileride Başbakanlığa kadar taşıyacak süreç başlamış olacaktı.