Mehmetçik’e at eti yedirene ceza diye aynı eti yedirelim!

Türkiye skandallara alıştığı için…

Bu skandal da hafif geldi!

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli resmen doğruladı…

Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacı için…

Alınan kavurma konservelerinin içinden 'at eti' çıktı…

Allah sizi bildiği gibi yapsın!

***

Efendim, konservelerden at eti çıkmış ama…

Askerlerden hiçbiri bunu yememiş…

Peki, ne olmuş?

Meğer iki yıl önce…
Taaa Erzurum'daki bir şirketten 12 bin 500 kilo (12.5 ton) kavurma tipi konserve alınmış…

Bunun 9 bin kilogramı…

Buraya dikkat!

Sorunsuz(!) tüketilmiş…

Ancak…

Geri kalan 5 bin 550 kilosunun kapağı açıldığı için…

İğrenç bir koku gelmeye başlamış…

Hemen firmayı aramışlar; 'Gel bunları geri al…' diye…

Firma 'cin' ya…

Hemen yeni konserveleri yollamış…

Allah'tan bir vatan evladı pimpiriklenmiş…

'Bunları askere yedirmeden önce tahlil ettirelim' demiş…

Yeni konservelerin tahlil sonucu ise…

Evlere şenlik…

Yeni gelen konservelerin dört tonunun içinden 'at eti' çıkmaz mı?

Gerisi malum…

Sözleşme feshedilmiş, firma Savcılığa verilmiş…

***

Savunma Bakanı Canikli, 'Tespit edildi ama tüketilmedi' diyor…

İyi de…

Aynı firmanın daha önce gönderdiği…

Ve ancak konservelerden 'kötü koku' gelince fark edilen…

Ama, hepsinden önemlisi afiyetle tüketilen…

İlk parti dokuz ton konservenin içinde…

At eti olmadığı ne malum?

***

Hatırlayın…

Altı yıl önce…

Edirne Keşan'da görev yapan garibim Mehmetçik'e…

İçinde at ve domuz eti olan köfteler yedirmişlerdi…

Sonra n'oldu?

Koca bir 'Hiç'

Bu rezalete imza atanlar, yaptıklarıyla kaldılar…

***

Yine hatırlayın…

Bu yıl içinde Manisa'da…

Bine yakın kahraman Mehmetçik, karanavadan hastanelik oldu…

Hem de bir ay içinde dört kez…

'Yuh artık…' dediğimiz süreçte…

Bir asker de hayatını kaybetti…

Özel hastaneler bile doldu, boşaldı…

Yurdun dört bir yanından Manisa'ya ilaç sevkiyatı yapıldı…

O zamanki Sağlık Bakanı Fikri Işık…

'Yemeklerde salmonella bakterisi çıktı' dedi…

Sonra n'oldu?

Yine kocaman bir 'Hiç…'

***

Ne derler bilirsiniz…

Şeriatın kestiği parmak acımaz…

Bunu yapanlara adalet hak ettikleri cezayı kessin…

Tamam ama…

Hiç olmazsa…

Bir defalığa mahsus…

At etinden konserve yapan vicdansız…

Aynı konserveyi şapur-şupur yeme cezası alsın…

Bak bakalım…

Bi'daha yaparlar mı?

Sonsöz: Jean-Jacques Rousseau ne demiş: 'İyi yönetilen bir devlette cezalar azdır… Bunun nedeni bağışlamaların çokluğu değil, suçluların azlığıdır…'