Genel kurul delegesi olduğum 1.Lig takımlarından Samsunspor'un kongre salonundayız. Kürsüye çıkanlar sıkıntılı döneme dair kendince bir şeyler söylüyor. Ne var ki; birilerini küstürme kaygısı başrolde... Hal böyle olunca da konuşmacılar sorunun 'kıyısında' umutsuzca dolanıp duruyorlar.
'En doğru sözü mahallenin delisi söylermiş' misali, genç bir taraftar kürsüye çıktı ve sorunun kaynaklarını tek tek ortaya koydu. O konuşurken salondaki manzara görülmeye değerdi. Kafalar öne eğildi. En azından utanma duygusunu henüz kaybetmeyenlerin…
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları bana o genç taraftarı anımsattı.
'Şu paralı askerlik yapan çocuklarınızı ön saflarda görelim. Kendi çocuklarınız paralı askerlik yapıyor, garibanın çocukları üzerinden kabadayılık taslıyorsun.
Bütün siyasi partilerde; Ak Parti'de, MHP'de, CHP'de ve İYİ Parti'de hangi siyasi, çocuğuna paralı askerlik yaptırmışsa, 40 yaşını geçmemiş çocuklarının tamamının askere alınmasını ve Afrin harekatında başrolde olmasını talep ediyorum.
Özellikle 'one minute' olayından sonra, annelerinin dantelli masa örtüleriyle, ölmeye, ölmeye geldik diye bağıran şu kefenli tosunların da isim isim tespit edilip, mutlaka askere alınmasını ve Afrin operasyonunda başrolde yer almalarını tavsiye ediyorum.'
Belli ki Akşener'i etkileyen hayli 'düşünür' olmuş…
Örneğin ' İhtiyar adamlar, savaş ilan ederler; fakat savaşan ve ölen gençlerdir ve her türlü meşakkat ve sıkıntıyı çeken de gençlerdir.' Herbert Clark Hoover…
Veya;' Bütün savaşları, dövüşemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır' sözleriyle Emma Goldman…
Veya 'Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür' sözleriyle Jean Paul Sartre… 'Barışta oğullar babalarını, savaşta da babalar oğullarını gömerler' sözleriyle Krezüs…
Ne de olsa Akşener bir anne, o yüzden duygusal olması kaçınılmaz...