Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Aydın ve Muğla sınırları içerisinde kalan, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağı'ndaki taş ocaklarının sayısı her geçen gün artıyor. Latmos'un yanı başında yer alan taş ocakları bölgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor.
Son olarak Egamin Mineral Maden Şirketi bölgede taş ocağı açmak için harekete geçmişti. Elindeki 2007 yılında aldığı alınmış 'ÇED gerekli değildir' kararı hareket eden Egamin Mineral Maden Şirketi yol açma bölgeye iş makinelerini yollamıştı.Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışmaları durdurmuştu.
ÇED sahası Beşparmak Dağları'na ismini veren zirve ile birinci derece arkeolojik SİT statüsündeki Çörlen Asar Kalesi'nin arasında kalıyor.
Latmos Platformu tarafından taş ocağına karşı açılan iptal davasında 5 Eylül 2024 tarihinde bilirkişi keşfi görülecek.
Bilirkişi keşif öncesi köylüler, Latmos Platformu, EKODOSD, Muğla Yeşil Yaşam Derneği, AYÇEP, Beşparmak Dağcılık ve Doğa Spor Kulübü, Kuşadası Çevre Platformu ve Güzelçamlı Doğa Yürüyüşçüleri Derneği desteğe davet etti.
ÇED SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'ndan ilk olarak 2007 yılında 'ÇED gerekli değildir' kararı alan Egamin Mineral Maden Şirketinin sahibi Enver Erdoğan, o dönem taş ocağı kaynağını ekonomik bulmadığı için faaliyete başlamadı. Şirket, ruhsat hakkını başka bir şirkete sattı. Bu şirketin taş ocağı açma girişimi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün 2018 aldığı kararla durduruldu. Üç ÇED sahasından ikisinin milli parklar sınırında kaldığı belirtildi. Ancak ruhsatı geri alan Egamin Mineral, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün bu kararını yargıya taşıdı. Bölgenin tabiat parkı ilan edilmesi durumunda taş ocağı girişimi engelleneceği belirtiliyor.