Ekonomi

Kuyumcuların Başkanı’ndan acı itiraf: Alyans bile satamıyoruz!

Düğünlerde  insanların artık takı olarak çeyrek altın bile takamaz hale geldiğini belirten İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, “Gurbetçiler ve düğün sezonu gelince 30 kilo altın satarken, bu 10 kiloya kadar düştü. Düğünler de azaldı; öyle ki alyans bile satamaz hale geldik” dedi. Eşzamanlı denetlemelere değinen Buyrukçu, “Amaç, bizim satmadığımız ama değer kazanan altının vergisini istiyorlar. Oldu olacak, hanımların evdeki takılarından da mı vergi alınsın bari!” çıkışında bulundu.

EGEDESONSÖZ – İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, SONSÖZ TV'de kuyumculuk sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Buyrukçu, kuyumculara yönelik eşzamanlı denetimin, esnafın itibarını zedeleyici bir usül ile yapılmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Başkan Buyrukçu, altın fiyatlarının önümüzdeki süreçte nereye varacağı konusunda öngörülerini paylaşırken, esnafın işlerinin daraldığını, altın satışlarının yüzde 60 oranında azaldığını, alyans bile satamaz hale geldiklerini anlattı.

DENETİMİN YAPILIŞ VE MEDYAYA YANSIMA ŞEKLİ BİZİ İNCİTTİ
Kuyumculara yönelik denetime vurgu yapan İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu, 'Biz bu eşzamanlı denetimi, kuyumcu esnafının itibarını zedeleyici bir davranış olarak gördük' dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

'Kuyumculara yönelik yapılan denetim, aslında devletimizin her zaman yapması gereken standart bir denetim. Bizi rahatsız eden, denetim değil, denetimin yapılış ve medyaya yansıma şekilleriydi. Medya, kuyumculara operasyon, diye başlıklarla verdi. Ne operasyonu? Biz uyuşturucu ticareti mi yapıyoruz? Biz bunu, kuyumcu esnafının itibarını zedeleyici bir davranış olarak gördük, okuduk. Biz ne kuyumcunun itibarsızlaştırılmasına müsaade ederiz, ne de itibarsız kuyumcuya… İşini kötüye kullanan, işini kötü yapan, vatandaşa bozuk mal satan, esnaflığın arkasında durmayan o itibarsız kuyumcuya da müsaade etmeyeceğiz. Gerçek kuyumcu esnafını da itibarsızlaştırmayacağız. İşinin ehli olan insanların da itibarsızlaştırılmasına bu şekilde müdahale edilmişse, biz de bunun karşısında olacağız tabii ki. Bu duygu, düşünce ve kararlılığımızı uygun bir dille devlet mercilerine ilettik, kuyumcular odalarının başkanları olarak… Devletin bizi denetlemesinde bir sıkıntı yok, yeter ki usül uygun olsun. Evet; itibarsız, esnaflığın arkasında durmayan kuyumcularla mücadele ediyoruz. Sık sık oda olarak denetlemelerde bulunuyoruz ve bu işletme, kuyumcular odası tarafından denetlenmiştir, şeklinde denetim levhalarını işletmelerin duvarlarına asıyoruz. Vatandaşlarımız da o levhayı gördükleri dükkanlardan gönül huzuru içinde alışverişlerini yapabilir. 3 bin müfettişle 700 kuyumcuya yapılan denetimle, sanki kuyumcu esnafı kirli işler yapıyormuş gibi bir algı oluştu ama bu algı, üzerimizde yapışıp kalmadı. Çünkü gerekli tepkiyi anında gösterdik. Esnafımız da denetleme ekiplerine gereken nezaketi gösterdi, yardımcı oldu. Denetlenen tüm meslektaşlarımı aradım, bazılarını ziyaret ettim, denetmenlerin işlerinin kolaylaştırılması için ricada bulundum.'

SATMADIĞIMIZ ALTINDAN VERGİ ALINMAK İSTENİYOR
Denetlemelerin perde arkasını anlatan Başkan Buyrukçu, 'Bizim altın sektöründe enflasyon muhasebesi söz konusu. Enflasyon muhasebesi de şudur: Diyelim ki bir kuyumcu, dükkan açtı, altının gramı 500 lirayken, 5 kilo altından oluşan sermayeyle işe başladı. 2,5 milyon lira para yapar! İki sene sonra, yani bugün 5 kilo altın kaç lira? 12,5 milyon lira! Devlet, altının üzerine kattığı bu 10 milyon liralık değerden de vergi alıyor. Yani satmadığımız altının vergisini istiyor bizden. O zaman hanımın evdeki takılarından da mı vergi alacaksınız? Hanımın kolundaki bilezik, boynundaki kolye, bileğindeki künye, parmağımızdaki alyans da değer kazanıyor çünkü. , olur mu böyle bir şey? Bu da beraberinde kayıt dışı çalışmayı getiriyor. O zaman esnaf, 5 kilo altın göstermiyor, 1 kilo altın gösteriyor sermaye olarak ama dükkanda 5 kilo altın var! Oysa 1 kilo altın, iki sene sonra da 1 kilo altındır, artmıyor ki. 1 kilo, 100 gram olursa, 100 gramın vergisini vermemiz lazım oysa. Bu nedenle altın muhasebesine geçmemiz lazım. Geçmişte bu yönde talebimiz TBMM'ye gelmişti, önümüzdeki süreçte kanunlaşıp hayatımıza gireceğini düşünüyorum. O zaman böyle denetimlere hiç gerek kalmayacak' dedi.

İKİ HAFTADA 300 LİRA ARTTI
Altın fiyatlarındaki artışı değerlendiren Başkan Buyrukçu, 'Altın hala düşük fiyatta ve olması gereken seviyede değil' dedi ve ekledi:

'Has altının gramının, bugün itibariyle 3500 lira olması lazımdı. Diğer bir deyişle altın fiyatları yükseliyor ama hala düşük fiyatta ve olması gereken yerde değil. Yılbaşında bu rakam 4500 liraya kadar çıkar. Kuyumcu esnafının bir temsilcisi olarak, bir ekonomist gibi tavsiyelerde bulunmak istemiyorum. Şu ana kadar ne dediysem altın fiyatlarıyla ilgili, hepsi oldu. Bu rakamların da gerçek olacağını düşünüyorum. 24 ayar gram altının yılbaşında 4500 lira olacağını öngörüyorum. Altın, en kolay saklanan bir yatırım aracıdır. Mesela bir vatandaş 20 milyon liralık altın alıyor. Bir oda dolusu 20 milyon liranın sayımı bile 2,5 saat sürüyor. 20 milyonluk altını bir torbaya koyuyor, götürüyor. O kadar parayı saklamak mı daha kolay, bir torba altını saklamak mı? İhtiyaç durumunda altını kuyumcuya götürür satarsın, anında paraya çevirirsin. Bankadaki parayı çekerken, bankaya önceden bilgi vermeniz gerekiyor. Pandemi döneminde bankadaki paramızı bile alamadık. Altın, sürekli üzerine değer koyan materyal. Mesela altının gramı iki hafta önce 2500 liraydı, bugün 2800 lira. Bir kilo altın alan, 300 bin lira para kazandı.'

ÇEYREK ALTININ ALTERNATİFİ GRAM ALTIN OLDU
Kuyumcular Çarşısı'nın sessizliğe büründüğüne dikkat çeken Buyrukçu, düğün dernek sezonunda beklentilerinin altında satış yaptıklarını, gurbetçilerin de çarşıya uğramadığını ifade etti:

'Gurbetçinin parası, geçen yıllardaki gibi artık para etmiyor ülkemizde. 10 bin euro parayla hem tatillerini yaparlar, hem giyim kuşamlarını alırlar, hem de altın da alırdı. Şimdi yine 10 bin euro harcıyor ama altına sıra gelmiyor, kuyumcuda harcanacak para kalmıyor. Eskiden haldır haldır dolu olan düğün salonları bile boş. Düğünler de sekteye uğradı. Bunu bana söyleten ne, diye soracak olursanız, söyleyeyim: Biz alyans üreticisiyiz, inanın bu sene alyans dahi satamıyoruz. Düğünde, evlilikte olmazsa olmazdır alyans ve biz alyans satamıyoruz! Krizin boyutunu siz hayal edin! Nişanda takılan alyanslar, evlenince değiştirilirdi, o değişim bile yok. Düğüncüler ne yapıyor? Altın takma geleneği giderek zayıflamış olsa da devam ediyor. Eskiden 30 gramlık bilezik takılıyorsa, 10 gramlık bilezik takılıyor. Çeyrek altın takacak gücü olmayanlar, 1 gramlık altın takıyor. Çeyrek altının alternatifi, gram altın oldu. Sonuç itibariyle, eskiden bir düğün sezonunda 30 kilo altın satıyorsak, son zamanlarda bu rakam 10 kiloya düştü.'

ALIŞ VE SATIŞ FİYATLARI ARASINDA MAKAS AÇILMIŞSA BİLİN Kİ…
Başkan Buyrukçu, altın fiyatlarında alış ve satış arasındaki makasın açılmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

'Çeyrek altının üreticisi, Türkiye Cumhuriyeti Darphanesi'dir. Darphanenin zaman zaman üretimde sıkıntı yaşadığı dönemler oldu ve piyasada çeyrek altın bulunamadı. Arz, talebi karşılayamaz oldu. Dolayısıyla çeyrek altın karaborsa gibi oldu. O zaman makas açılmıştı ama bugün itibariyle bir çeyrek altında alım satım arasında en fazla 200 liralık fark var. Bunu da normal karşılamak lazım, çünkü kuyumcu esnafının da çok ciddi giderleri var. Makası açan kuyumcu değil, tedarikçi. Makas, kuyumcuya o dönemde zaten açık geliyor. Yurttaşlarımız, İzmir Kuyumcular Odası'nın fiyat ekranına baksınlar, gerçek rakamları orada görüp ona göre alışveriş yapsınlar. Kuyumculuk sektörü, en zor dönemini yaşıyor. İnşallah bu kriz ortamından da başarıyla çıkacağız.'

YETKİ BELGESİ OLMAYAN KUYUMCU ESNAFI KALMASIN
Yetki belgeli kuyumcu esnafından alışveriş yapılması çağrısında bulunan Başkan Murat Kurtuluş Buyrukçu, ciddi bir eğitim sonrası verilen bu yetki belgesi ile sahte altın sirkülasyonunun da azalacağına vurgu yaptı:

'Yetki belgesi, sahte altın ticaretini önlemek için çok önemli bir araç. Yetki belgesi şu açıdan önemli. Adam kuyumcu dükkanı açıyor, ama bu işten anlamıyor. Kötü niyetli vatandaş, diyelim ki 30 tane sahte çeyrek getiriyor. O kuyumcu, onları alıyor, parasını ödüyor ve altın diye aldığı o ürünleri vatandaşa satıyor haliyle. Yetki belgesi verirken, kuyumculuk mesleğini yapmak isteyenlere çok ciddi eğitimler veriyoruz. Bu eğitimler sayesinde şimdi daha bilinçli kuyumcular var piyasada. Yetki belgesinin olduğu dükkanlardan insanlarımız huzur içinde alışveriş yapabilir. Çünkü Ticaret Bakanlığı, yetki belgesi olmayan kuyumculara 200 bin, 250 bin lira cezalar kesiyor. Yetki belgesini hala almamış meslektaşımız varsa, bir an önce alsın, olası bir cezadan kendini korusun. Bu kural sayesinde, yetki belgesiz kuyumcu sayısı azaldı, umarım yakında sıfırlamış oluruz. Ehliyetiniz olmadan araba kullanabilir misiniz? Kullanamazsınız tabii ki. Kuyumculuk işini yapanların da yetki belgesiyle ehliyeti mutlaka olacak, olmak zorunda.'

PIRLANTANIZ SAHTE Mİ DEĞİL Mİ, ÖĞRENEBİLİRSİNİZ
Türkiye'deki üç gemoloji laboratuarından birinin İzmir'de, İzmir Kuyumcular Odası tarafından açıldığını hatırlatan Başkan Buyrukçu, 'Vatandaşlar, bu laboratuvardan yararlanıyor mu?' sorusuna şu yanıtı verdi:

'Güzel bir soru. Gemoloji laboratuarı açarak güzel bir iş çıkarıldı. Türkiye'deki üç gemoloji laboratuarından birinin İzmir'de olması, bizim için büyük şanstır. Oda yönetimi olarak esnafa dedik ki, gelin arkadaşlar, kamu hizmeti sunuyoruz, elinizdeki pırlantaları ücretsiz bakalım, elinizdeki ürün pırlanta mı, değil mi? Bir yıl boyunca bu çağrımızı tekrarladık, getirenler oldu, getirmeyenler oldu. Bir yılın sonunda biz bu laboratuarı vatandaşlarımıza açtık. Eğer gerçek pırlanta değilse, vatandaş bunu öğrendiğinde yasal yollara başvurur, tepene biner arkadaş! Böyle bir şey yaşama diye çağrıda bulunduk. Vatandaşın da elindeki pırlantanın değerini küçük bir bedel karşılığında öğrenmesine yardımcı oluyoruz ve pırlantaysa sertifikalandırıyoruz. Sahte ise, aldığınız yere gidin, değiştirin, diyoruz. Bu şekilde sahteciliğin, kötü niyetli kişilerin önüne geçmiş oluruz. Labron dediğimiz bir laboratuar pırlantası var. Laboratuvar pırlantası da pırlanta. Bu, bir saatte yapılıyor, diğeri 10 milyon yılda oluşuyor. Birisi çiftlik balığıysa, diğeri deniz balığı gibi düşünün.'

'ALTIN ŞEHİR İZMİR' PROJEMİZ HAZIR!
Başkan Buyrukçu, 'Altın Şehir İzmir' projesiyle ilgili olarak şunları söyledi:

'Yaklaşık iki ay kadar önce, İzmir Milletvekilimiz Mehmet Muharrem Kasapoğlu başta olmak üzere pek çok milletvekilimize bu projeyle ilgili sunum yaptık. Birlik başkanımız Yalçın Ata da projemizi destekliyor. Şu anda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik tablo içerisinde böyle bir binanın yapılması pek akılcı gelmiyor. Projemiz hazır, çizimleri yapıldı. Ankara Asfaltı üzerinde, 600 dükkanlık bir projeden bahsediyoruz. Altın Şehir İzmir, Bornova'dan şehre girişte dikkat çekecek. Yerel yönetimlerden bu projemiz için destek isteyeceğiz. Burada hem üretim, hem de mağazalar olacak. Burasını bir altın merkezi haline getirmek istiyoruz.'