Kurultay oldu, bitti

Olmasaymış da olurmuş…

Alçakgönüllü uygarlık bir sır olarak kaldı…

Z kuşağı, eline tutuşturulan metni okuyan bir gençten ibaret…

Sosyal devlet devletçiliği, o bildiğimiz sermaye yetersizliği nedeniyle devlet kapitalizmine yaslanan kamuculuk…

İktidar olmanın meali; Bir kişi seçilecek. Bakanları atamak suretiyle kabine kuracak. Sonra da Saray'ın parlamenter rejimi güçlendirmesini bekleyeceğiz.

Yani değişen bir şey yok; CHP cephesinde her şey bildiğimiz gibi…

Genç kuşaklardan gelen tepki boşuna değilmiş; 'Durduk yerde havaya girme, CHP'den bir şey olmaz' diyorlardı…

CHP'den bir şey olur veya olmaz, bunu söylemek için henüz erken ama mevcut tablonun umut verdiği de söylenemez.

'İktidar Kurultayı!' Bu kaçıncı?

Halbuki Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının şafağında, kaybolan hayalleri, tükenen umutları geri getirecek ve merakla beklediğimiz yeni hayatın öncüllerini zihinlerimize nakşedecek sloganlar duymaya ihtiyacımız vardı.

CHP dersini iyi çalışmamış. Kılıçdaroğlu'nun farkındalığı diğerlerinin konuşmalarına çok az yansıdı. Şark kafası iş başındaydı; kim seçilecek?

Pandemi koşullarında onca riski göze alıp yapmaya değecek bir Kurultay değilmiş.

Neyse, bu Kurultay da geldi geçti…

Şimdi, daha da iç karartıcı bir tablo var; İktidar grubunun tepesindeki islamcıların keyfi yönetiminden muzdarip öteki Türkiye, yoksullukla açlık arasında gerilip kalan milyonlar, çıkışsız ve yalnız.

Böyle giderse, başımızın çaresine bakmayı öğreneceğiz.

Belki de gerçek kurtuluş böyle gelecek; Bedel ödeyerek halk olmayı öğreneceğiz, sahip olduklarımızı korumayı öğreneceğiz.

Zor zamanlardayız.

Sistemin dengeden çıkması sonucu insanlığın yaşamakta olduğu dünya problemleri daha çok can yakacak. İşsizlik ve yoksulluk derinleşecek.

Pandemi, birkaç tur daha toplumlara ayar verecek, maskeli mesafeyi dayatacak.

Herkesin birbirine ihtiyaç duyacağı bu zor zamanlarda, siyasetçinin yapamadığını toplum sokakta yapacak; yeni toplumsal mutabakat buradan çıkacak.

Sokaktaki insan canı yandıkça öğrenecek ve öğrene öğrene çözümün kendisi olduğunu anlayacak.

Seçilenleri elbet de kutluyorum. Ama sonuçlar 'eski hamam eski tas' gerçeğini değiştirmiyor.