Kültür Bakanı, Sabetay Sevi Müzesine destek verecek mi?

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’’dan, Sabetay Sevi evinin müze yapılmasına destek istemek üzere, bir grup iş adamı pazar günü kendisiyle görüşmeyi planlıyor.’¶
Bunun için uygun koşullar sağlanmış durumda. Cumartesi günü TRT’’nin Belgesel Kanalı açılışı için İzmir’’de bulunacak Kültür bakanı Ertuğrul Günay’’ın pazar günkü programında bulunan Agora gezisi sırasında Günay’’dan, Sabetay Sevi’’nin evininin müze yapılmasına destek isteyecekler.
Bu gezide böylesi bir talebin gündeme gelmesi son derece normal. Agora gezisinin bir bölümünde, etrafı yıkılmış, koruma altındaki harabe bina elbette Kültür Bakanının dikkatini çekecektir. Bu bina hakkında gerekli bilgi kendisine verilecek ve destekleri talep edilecek.
Bildiğiniz gibi İzmirli Mesih Sabetay Sevi’’nin evinin müze yapılması 2006 yılından bu yana konuyla ilgili küçük grupların tartışma alanından çıkıp kamuoyunun ilgilendiği bir konu halini aldı.
En başta Yahudilerin, daha sonra Yahudilerin çıkarlarının peşine neden takıldıklarını anlayamadığım ulusalcıların ve ülkücülerin püskürtme çabalarına rağmen Sevi’’nin evinin müze yapılmasını isteyen az sayıda dini bütün Sabetaycılar haklı olarak taleplerinden ve ısrarlarından vazgeçmemiş durumdalar.
Pazar günü yeni bir girişim için uygun. Kültür Bakanı İzmir’’den pazar öğle saatlerinde ayrılacak. Sabah programa sonradan eklenen Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu ve Aziz Kocaoğlu ile Havagazı Fabrikası’’nda kahvaltı var. Ardından eski program uygulanabilirse, Agora gezisi.
Sabetay Sevi’’nin evinin müze yapılmasını istemeyenler, özellikle Agora gezisinin iptal olmasını istiyorlar. Böylece kazara bakanın projeyi desteklemesinin önünü almak arzusundalar. Yanlışlıkla bakanın azından ’“iyi olur, destekleyelim’” lafı çıkarsa artık işin önünü almak zor. Tayyip Erdoğan’’ın Davos şovuna, Konya’’da ki tatbikattan İsrailli’’leri çıkarmasını ekleyince, bir de üstüne TRT’’de yayınlana dizinin yarattığı gerilim geldi ki İsrail lobisinin çabaları da müzenin hayat geçmesini engelleyemez.
İzmir’’de güçlü oldukları iddia edilen Sabetaycıların Mesih’’lerinin evini müze yapamamalarının sebebi, İzmir’’in genel olarak sosyal hayatını kontrol edenlerin güç dengeleri.
Üniversitelerden, belediyelere, sivil toplum örgütlerinden odalara kadar İzmir’’in sosyal hayatında etkin olmalarına karşın masonlar, müze konusunda Sabetaycı arkadaşlarına destek olmuyorlar. Şehirde iktidarı, parayı güzel güzel paylaşanlar bu konuda neden ayrı düşüyorlar derseniz sebep etnik olarak Türk olan masonların, Yahudilerden tırsması.
Sabeytaycıların Sabetay Sevi için müze kurarak sağlayacakları iade-i itibar Yahudilerin tüylerini diken diken ediyor. Sabetay Sevi’’nin evinin müze yapılması, hele hele Portekiz Sinagog’’unun Sevi müzesi yapılmasını hiç istemiyorlar. Bu amaçla hem İsrail Yahudileri hem de Türkiye Yahudileri kendileri kara alma mekanizmalarının en üstünde bulunanlara arzularını ilettiler.
Evet, Yahudiler hakları olan bir şeyi yapıyor olabilirler. Neticede dinlerine ihanet ve hakaret etmiş, cemaatlerini bölmüş bir sapık, meczup’’un adına müze yapılmasından hoşlanmayabilirler. Bu sapığın takipçisi, Yahudiliği terk etmişlerin, nesepleri gayri sahih çocuklarına engel olmalarından daha tabii ne olabilir. Pekiyi diğerlerine, Yahudi olmayan masonlara ne oluyor.
Bu işin İzmir’’in geleceğine ve kentin kültürel algısına katkısı olacağını düşünenler bile seslerini çıkaramıyor. Etnik kökeni Türk olan masonlar, biraderlerine destek olacaklarına, tırsık tırsık, olan biteni kenardan izliyorlar.
Tamam, ama Sabetaycılar neden seslerini çıkarmıyorlar?İlk sebep dinsel. Birisi gerçekten Sabetay Sevi’’nin dininden ise ortaya çıkıp, ben Sabetay Sevi’’nin dinine inanıyorum diyemez. Peygamberleri Sabetay Sevi, onlara gizlenin dedi. Müslüman gibi gözükecekler ama gerçek dinlerini açıklamayacaklar. Açıklamak dinen zayıflık göstergesi.
Sabetaycıların bir grubu, dinleriyle ilişkileri giderek zayıfladığından Mesihlerinin hatırasına saygı göstermek için fazla risk almaya istekli değiller.
Sosyolojik bir vakıadır ki, insanlar zenginleştikçe dinle ilgileri zayıflamaya başlar. Burada zenginlikten kastımız harbiden zenginlik. Bir ev, bir araba zenginliği değil. Paranın krallığında hüküm sürecek, etrafını, yaşadığı bölgeyi kalıcı olarak değiştirilecek güçte bir zenginlik.
Bizi buraya kadar okuma sabrı olan okuyucu artık şunu demiştir; Kardeşim, bu müze işi ile Sabetaycılar bile ilgilenmiyorsa, sen neden ilgileniyorsun. Sabetay Sevi’’nin evinin müze yapılması seni neden gerdi.
Bize ayrılan yer namütenahi değil. Onu da başka zaman konuşuruz.
Derim ki, pazar sabahı, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’’ın programını vaktiniz varsa izleyin. Bir grup İzmirli Kültür Bakanı’’nı Agora’’ya götürmek ve fırsat bulurlarsa, Sabetay Sevi müzesi için destek istemeye çalışacak. Bir diğer grup, ki bunlar Yahudiler ve Yahudiler’’den korkup, onlara yaranmak isteyen Türk masonları olacak. Onlar da bu konunun hiç açılmaması ve bu amaçla da Bakanın Agoraya gitmesine engel olmaya çalışacaklar.
Kimin başarılı olacağını pazartesi öğreniriz.