Kulp takma mevsimi!

Yıllar önce bir konferans için Prof. Dr. Hurşit Güneş, üniversitede konuğumuz olmuştu. Daha sonra akşam yemeğinde de siyaset hakkında sohbet etmiştik.

Olayı ondan dinlemiştim. Babası eski Dışişleri Bakanı Turan Güneş, muhtemelen seçim öncesi yurt gezisine çıkar. Anadolu'da oldukça yoksul bir köye uğrar. Partililer ve köylüler çok sevinir.

Ardından köy kahvesinde kendisine ikramda bulunmak isterler ama çok mahcup ve tedirgindirler. Meğer kahvede sadece bir kahve fincanı vardır ve onun da kulpu kopmuştur. Bunu öğrenen Güneş, üzüldüğünüz şeye bakın, siz onu bizim partinin genel merkezine gönderin, ona hemen bir kulp takarlar der.

Elli yılı aşkın bir hikaye bu ama CHP Genel Merkezi'nde durum aynı gibi. Herkes birilerine kulp takma peşinde.

Şu sıra İzmir Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları konusunda, CHP Genel Merkezi'nden geldiği söylenen bilgilere göre, her gün farklı adaylar ilan ediliyor kamuoyunda.

Aday adaylarının iddialı ya da yarış dışı kaldıkları konusunda, bazen ilkeler düzeyinde değerlendirmeler yapılırken bazen de gönülden geçene göre rakip görünenler aleyhine yoğun bir propaganda yürütülüyor. Sadece aday adayları değil, medya, dernekler ve bazı eski siyasiler de devreye giriyor haliyle.

Desteklenen adayın avantajları vurgulanırken, rakiplerin neden olmaması gerektiği de dile getiriliyor.

Şu sıra Tunç Soyer'in adaylığında uzlaşıldığı haberleri daha sık yapılıyor normal olarak. Çünkü yerel iktidar olarak basını en fazla etkileme gücü daima mevcut başkanın elindedir.

Buna karşılık Tunç Soyer'in değerlendirmeye bile tabii olmadığı, hatta kendisinin aday yapılmaması durumunda bağımsız aday olacağını bile iddia edenler de var.

Cemil Tugay'ın Kurultay öncesi, değişim yönünde net tavır alması ile bu yarışta iddialı olduğunu söyleyenler var tabii. Ama buna karşılık, Karşıyaka'daki memnuniyetsizlik ve belediyenin ciddi mali kriz yaşadığını söyleyenler de az değil.

Bornova eski Belediye Başkanlarından Olgun Atilla'yı iddialı görenlerin sayısı bir hayli fazla. Kimisi seçmen içinde karşılığı olduğunu buna gerekçe olarak kullanmakta kimisi ise Özgür Özel ile özel dostluğu olduğunu buna ekliyor.

Buna karşılık, Kurultay'da değişim karşıtı tavır alırken, Kılıçdaroğlu kazanırsa Bornova adayı olmayı düşünen birinin nasıl olup da karşı oy kullandığı biri genel başkan seçilince bununla yetinmeyip hedefi büyükşehir olarak koyduğunu anlamayanlar da var.

Diğer iddialı bir aday şehir plancısı Dr. Buğra Gökçe. Akademik uzmanlığının yanı sıra uzun yıllar boyunca üç büyükşehirde de görev yapmış olması liyakat açısından avantajı olarak dile getiriliyor. Sekiz yılı aşkın süre İzmir Büyükşehir Belediyesinde görev yapmış olması da pozitif değerlendirmeler arasında yer buluyor. Buna karşılık son 18 aydır İstanbul Büyükşehirde görev yapmasını gerekçe göstererek önce ithal aday kampanyası yürütüldü, sonra bu kabul görmeyince de bürokrat olduğu ve bazı uygulamalarının hatalı olduğu genel merkezde dillendirilmeye devam ediyor.

Buğra Gökçe'nin son görev yerinin İstanbul, yani İmamoğlu ile birlikte olmasını onun avantajı olarak görenler olduğu gibi bunu dezavantaja çevirmeye çalışanlar da görülmektedir.

Önümüzdeki hafta bu düğüm çözülecek. Böylece kulp takma faaliyetleri şimdilik tamamlanıp, yeni pazarlıklar başlayacak.