Kriz yok, keriz var

Sonradan olma AKP'lilere bayılıyorum. Ertuğrul Günay olsun, Zafer Çağlayan olsun beni çok güldürürler. Başbakan Erdoğan, Kars'taki heykel için 'Ucube' deyip 'derhal yıkıla ve yok edile' emrini verdiğinde, Kültür Bakanı yeni İzmirli Ertuğrul Günay hem koltuğunu korumak, hem de bu saçmalığın altında kalmamak için öylesine kıvırtmalar yapmıştı ki, kırk yıllık dansöz halt etsin…
Sadece isim olarak 'Ekonomi Bakanı' olan ve Ali Babacan'ın altında çalışan eski ülkücü, yeni Kürtçü Zafer Çağlayan, ekonomi muhabirlerini toplayıp şunları söyledi;
'Kriz kelimesini çöpe attık(!) Türk ekonomisinin temelleri sağlamdır ama hiçbir şey yok gibi de davranamayız(!) Avrupa'daki kriz, Türkiye'yi ancak etkileyebileceği kadar etkiler, çok sıkıntıya yol açmaz, korkuya gerek yok. Türkiye Kamu ve bütçe dengesi açısından '41 kere maşallah' denilebilecek bir noktadadır(!) Paranızı harcayın ya da harcamayın diyemem !' dedi…
Kartvizitinde 'Ekonomi Bakanı' yazan, dahi Bakanın söylediklerine bakar mısınız?...
Bu kadar kısa bir beyanatta, bu kadar çelişkiyi bir arada söyleyerek eğlendirme yeteneği, ancak 'Penguen' gibi güldürü dergileri yazarlarına özgü diye düşünürdüm, yanılmışım.
Adama sormazlar mı;
Ankara Sanayi Odası Başkanı iken 'Ülkücü' olduğunu söyleyen, AKP'ye geçip Bakan olunca, son moda açılımcı kesilip, 'Ben Kürdüm' diyen Zafer Çağlayan, söyle bakalım Türkiye ekonomisinden sen mi sorumlusun, yoksa amirin Ali Babacan mı? Tabii ki Babacan. Eee, şu beyanat kimin;
'Önemli olan şudur, umuyoruz ki Avrupa'da doğru kararlar alınır. Umuyoruz ki ABD'de bu borçlanma limitiyle ilgili siyasi sorun aşılır. Bunlar eğer çözülürse sorun yok, ama problemler olduğu halde, sorunlar çözülmediği takdirde de olumsuz senaryolara da hazır olmamız gerekir.'
Peki Bülent Gedikli, sizin yeni partiniz AKP'nin Ekonomik İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcınız değil mi? Bu beyanat ta onun değil mi?
'Kriz kapımızdadır. Vatandaşlarımız eldeki paralarını harcamasınlar.'
Öncelikle sizler, yani AKP'nin 'Ustalık' Hükümetinin yetkilileri bir araya geleceksiniz. Biriniz akım derken, diğeriniz karam demeyecek. Biriniz krizi çöpe attım derken, diğeriniz aman dikkat kriz geliyor derseniz ve acemiler alayı gibi davranırsanız, hem milletin kafasını karıştırırsınız, hem de Büyük Usta'yı kızdırırsınız. Sonra şikayet ediyorsunuz, Büyük Usta bize tekme tokat girişiyor diye !..
Kendinize gelin yahu, edep yahu, kızdırmayın civanım delikanlıyı yahu!...
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch; 'Türkiye ekonomisinde ısınma sinyalleri görülmektedir.Bu yüzden Türkiye'nin notu 'Belirsiz' olarak düşürülmüştür. Bu sıkıntı Cari Açık kaynaklıdır' açıklamasını yaptı. Bu açıklamaya Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'dan şöyle bir yanıt geldi.
'Fitch, yine Fitch'liğini yaptı…'
Kim ne yaptı onu ben bilemem ama yıllardır bu cari açık konusuna dikkat çekip duruyoruz. AKP'nin iktidara geldiği 2002 Kasım ayından, 2011 Mayıs ayı arasındaki zaman dilim tam tamına 9 Yıl 5 Ay'dır.
Bu süre sonunda Cari Açık toplamımız, 350 Milyar 88 Milyon Dolar oldu. Bunu geçmiş hükümetler yapmadı siz yaptınız. Böyle devam ederseniz, son süratle duvara çarpacağız. Biliyorum sizlere bir şey olmayacak, olan yine Türk Milletine olacak, her zaman olduğu gibi…
Zafer Çağlayan'a bir ağabey nasihati daha vereyim;
Bak Zafer'ciğim, Uluslararası para baronları var ya, onların dini imanı paradır. Dünya batsa kendi paralarını düşünürler. Bu yüzden ben onlara 'Para P.ştu' derim.
Ya tedbir al, ya da hastalık bahanesiyle istifa et. Hazine'nin kapısından geçemediğin halde seni boşuna 'Ekonomi Bakanı' yapmadılar. Yükü senin sırtına yükleyecek bu uyanıklar.
İşte o zaman Fitch, Fitch'liğini yapsın hiç önemli değil. Sen esas kış kışlığını yaparsa kork ve seyreyle o zaman gümbürtüyü. İyisi mi sen gel beni dinle, ufak ufak tüy bu içi boş Ekonomi Bakanlığından….