Korkma adaşım, korkma!

Sn. Rifat Hisarcıklıoğlu’’nun basın toplantısını izledik. Hışımla girdiği basın toplantısında, oldukça sertti. ’¶
Bu tondaki benzer bir konuşmayı. Sn. Sinan Aygün’’ün tutuklanması üzerine yapmıştı Sayın Başkanımız. O günden sonra Sn. Sinan Aygün’’ün ’“ülke meseleleri, özellikle ekonomik konulardaki eleştirilerini’” işitemez olduk. Sn. Başbakan’’ın ufak bir operasyonu ile Sinan Bey’’in sesi soluğu kesilmişti.
Sn.Hisarcıklıoğlu’’nun da hükümetin uygulamalarını, ekonomideki yanlışlıkları, kendi üyeleri sapır sapır dökülüp batarken sesinin çıkmamasını da, Başbakan tarafından kulağının çekilmesine bağlandı.
O günden sonra Sn. Başkan’’ın sesini hiç duymadık. Kendisinin de dediği gibi devamlı olarak Sayın Cumhurbaşkanı ve Sn. Başbakanla ülke ülke gezerek, ihracatımızın artması için çalıştı.
Bu arada TOBB’’nin parasıyla, Sn. Başbakana da ’“HELİKOPTER’” alıverdi.
Adaşıma iki tavsiyem, bir sorum, bir de hatırlatmam olacak.
İlk tavsiyem;
TOBB Türkiye’’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. TOBB Başkanı sadece üyelerinin ekonomik sıkıntıları, ihtiyaçları hakkında konuşmaz.
Özellikle Atatürk Türkiye’’sinde, Laik Cumhuriyet tehlikeye girerse, tarikatlar devlet kadrolarını işgale kalkışırsa, devlet kurumları bizzat iktidarın yönlendirmesiyle hasta beyinler tarafından yıpratılmaya çalışılırsa, Yüksek Yargı Başkanları ’“burada yangın var, ateş bacayı sardı’” diye feryat ediyorsa, ülke yanlış açılım politikaları sebebiyle bölünme noktasına getirilmişse, TOBB Başkanı çıkar, ülkesinin gerçeklerini ve doğrularını kendi üyeleri ve Milleti ile paylaşır.
Sizin ise, Başkan olduğunuzdan bu yana bu konulardaki fikirlerinizi hiç dinleyemedik. Konuşun Sayın Başkan, bu konularda bizler gibi düşünmüyorsanız, o düşüncelerinizi de milletle paylaşın.
İkinci tavsiyem;
Basın toplantınızda sadece kendinizi savundunuz. Hepimiz gibi Askeri Darbelere karşı olduğunuzu söylediniz. Taraf Gazetesi gibi, Devlet düşmanlığı politikasını izleyen bir gazetenin uydurma haberini doğru kabul edip, esip gürlediniz. Şunları söyleyemediniz;
’“Türkiye’’de Askeri Darbe devri kapandığı gibi, sivil darbe dönemi de, tarikatların darbe yapma devri de kapanmıştır. Türk Ordusu kendi milletine tuzak kurmaz, bu yazılanlar sadece ve sadece yalandır, Ordumuza iftira edenlerin önüne önce ben çıkarım’” diyemediniz, en hafif deyimle Başbakan’’dan çekindiniz.
Sorum şu Sn. Başkan’…
28 Şubat’’ta siz TOBB Yönetim Kurulu üyesiydiniz. Basın toplantısında 28 Şubat’’ta ’“ciddi zarar’” gördüğünüzü söylediniz.
Siz 28 Şubat’’ta ne gördünüz?Lütfen açıklar mısınız?O günleri çok iyi bilen insanların hala hayatta olduklarını unutmadan.
Hatırlatmama gelince’…
Sizin TOBB Yönetim Kurulu’’na girişinizi, en iyi Sn. Hüsamettin Özkan ve bendeniz biliriz. İstediğiniz ortamda bunu konuşabiliriz.
TOBB Başkanlı’’ğına gelişinizi ise, en iyi Sn. Atıl Akkan bilir.
İlk başkanlığa gelişinizin ’‘demokratik teamüllere uygunluğu’’ konusunu hiçbir zaman hafızanızdan çıkarmamanızı size hatırlatırım.
Sn. Başkan, bulunduğum çok ortamda sizden hep övgü ile bahsedenlere rastladım.
İnsanlar sizi kurulacak bir partiye genel başkan olarak düşündüler. Ben de hep ’“neden’” diye sordum.
Cevap olarak ’“TOBB Başkanı, tanınıyor, efendi çocuk, TOBB’’ un parası ve hazır insan gücü var, onunla seçim kazanılır’” dediler.
’“Yapabilir mi’” diye sorduğumda, ’“Tayyip Bey yapıyorsa herkes yapar’” cevabını verdiler.
Ama siz hep çekindiniz. Tayyip Bey’’in gazabından korktunuz. Son basın toplantınızda ise Tayyip Bey’’e mesaj verebilmek uğruna, bugün için dünyanın en disiplinli ve en demokrat ordusu olan Türk Ordusu’’nu harcadınız.
Bundan sonra sizin siyaset yapmanız mümkün değil.
Sizden olsa olsa, ancak AKP’’ye Genel Başkan olur; tabii ki Tayyip Bey’’den sonra!
Sn Başkan, amacım sizi üzmek değil.
Fakat demokrasi er meydanıdır ve cesur insanların işidir.
Eğer arzu ederseniz size bu yazdıklarımı ve daha fazlasını, istediğiniz her ortamda tartışmaya hazırım.
Saygı ve başarı dileklerimle’…