Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir’in markası ve simgesi olan Kordon, son zamanlarda asayiş gündemiyle anılmaya devam ediyor. Kordon’da yaşanan asayiş problemleri ise yavaş yavaş kentin farklı simge noktalarına da kaymaya başlıyor.

İzmir’in daha çok ‘sosyete’ ve ‘kalburüstü’ olarak anılan sahillerinden biri olan Bostanlı Sahil’inde de asayiş konuları gündeme gelmeye başladı. Bostanlı Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sami Arslan, bölgede yaşanan gelişmeleri Egedesonsöz’e anlattı.

“ABUK SABUK İNSANLAR MEKANIN MÜŞTERİSİ OLMADAN TUVALETLERE GİRİYOR”
Bölge esnafının şikayetlerini aktaran Arslan, özellikle sahildeki tuvalet eksikliği konusunda sorunlar yaşandığını belirterek, “Esnafı zaman zaman dolaşıyorum. Onlardan bölgeye dair sorunları dinliyorum. Maalesef Bostanlı’da asayiş ve tuvaletler yetersiz kalıyor. Sahilde tuvalet bile yok. Müşterisi olmadan çevredeki mekanlara gidip ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Abuk sabuk insanlar oluyor bu gelenler. Bir başıboşluk ve kötü bir görüntü veriyor. Kötü bir tarz oluyor, bu konuda esnafların şikayetleri oluyor” dedi.

Bakanlıktan 3 oyuncağa toplatma kararı: Yoğun metal içeriyor Bakanlıktan 3 oyuncağa toplatma kararı: Yoğun metal içeriyor

“KORDON ÇİMLERİNDEKİ ASAYİŞ PROBLEMLERİ BOSTANLI’YA SIÇRAMAYA BAŞLADI”
Kordon çimlerindeki asayiş problemlerinin Bostanlı’ya sıçramaya başladığını söyleyen Arslan, “Kordon’daki asayiş problemleri biraz daha buraya doğru sarkıyor ama burada gerekli önlemler alınırsa, tuvalet altyapısı ve asayiş problemleri aşılırsa birçok sorun bertaraf edilebilir. Hassas konular ancak kaymakamlık, ilçe emniyet müdürlüğü ve belediyenin işbirliği ile çözülecek bir sorun. Çözülmez diye bir şey yok” çağrısında bulundu.

“KELLİ FELLİ ADAMLAR ORTALIĞI PİSLEMEKTEN GERİ KALMIYORLAR”
‘Sosyetik’ ve ‘kalburüstü’ bir yer olarak anılmasına rağmen semte gelen kişilerin çevreye verdiği zararlara dikkat çeken Arslan, “Orada yiyen, içen insanlara da kültürel aşı yapmak gerekiyor. Bir örnek vermek gerekirse kelli felli kuyumcu adam, mekanın önünde sigara içiyor. Pat diye izmariti dükkanın önüne atıyor, ben şaşırıp kalıyorum. Son model bir araçla yolculuk yapıyor, çıkarıyor çöpünü dışarı atıyor. Sosyete olunca da kültür değişmiyor, ağır bir şey söylemek istemiyorum ama güzel kolejlerde okuyup ortalığı pislik halinde bırakmaktan insanlar geride kalmıyor. Kültürel değişim ve dönüşüm olması gerekiyor” diyerek yaşananlara dair önemli bir noktaya parmak bastı.

“ÖNLEM ALINMAZSA KORDON SAHİL’E DÖNER”
Bostanlı Sahil’in henüz kimliğini kaybetmediğini ancak bu kimlikten uzaklaşabileceğine dair uyarılarda bulunan Arslan, son olarak şunları söyledi:

“Bostanlı, İzmir’in sosyetesi ile anılmaya devam ediyor ve bunu çok kaybetmedi. Nezih ve güzel bir yer, insanları da gerçekten güzel bir yer. Bunun bozulmaması için şimdiden bir takım sistemler ve standartlar getirmek gerekiyor. Önlem alınmazsa Bostanlı Sahil de Kordon Sahil’e döner.

Arlan, “Kırık cam teorisi diye bir teori okumuştum. Bütün kamu yönetiminde de bir araya geldiğimde bu kırık cam teorisini mutlaka dile getiriyorum. Sayın kaymakamla bir araya gelirsem bu konuları dile getireceğim. Muhtarla esnaflarla işbirliği yaparak sorunları çözmek gerekiyor” diyerek Bostanlı’nın içinde bulunabileceği bir duruma dikkat çekti.

KIRIK CAMLAR TEORİSİ NEDİR?
ABD’li psikolog Philip Zimbardo’nun 1969 yılında yapmış olduğu deneyin sonuçları olarak ortaya çıkan ‘Kırık camlar teorisi’, kentsel bozukluk üzerine antisosyal davranışlar ve diğer suçlardaki vandalizm davranışlarını işaret eden bir teoridir. Teoriye göre; kent içerisinde sahipsiz bırakılan ve denetimin az olduğu yerler ortadan kaldırılmadığı sürece bu alanlar suç üretmeye daha açık hale gelirler.