Allahım, bu nasıl mikrop!
Türkiye, her gün ortalama 50 insanını kurban veriyor…
Altı ayda vefat sayısı…
Ülke genelinde 7 bini buldu…
Bu melun koronavirüsün 'hasar tablosu'nu her akşam görmeye…
11 Mart'ta başladık…
Hava ısınıyordu…
Sokağa en fazla ceketle filan çıkmaya başlamıştık…
Sonra, hiç soğuk görmedik…
Yaz günü maskeye zerre kadar alışamadık; kolumuza bilezik yaptık!
1 Haziran'la birlikte başlayan 'normalleşme' sürecinin adını…
'Yeni Normal Hayat' koyduk…
'Maske… Mesafe… Temizlik…' üçlemesini…
Yurt genelinde 'slogan'dan öteye taşıyamadığımız için…
Bugünlere geldik…
***
Farkındasınız, di'mi?
Akşamları üşümeye başladık…
Yani…
Kış kapıda…
Kış demek?
'Grip' demek!
Allah korusun, daha beteri…
Her akşam ekranda gördüğümüz tablonun…
Ağırlaşma riski çok yüksek demek…
Neden?
Çünkü…
Havalar soğuyunca, göreceli olarak vücudun direnci düşer…
Kapalı mekanlar kalabalıklaşır…
Birbirimize biraz fazla sokulunca…
Bir arada olma durumu içimizi ısıtır…
Nezle ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu hastalıkları…
'Hapşuu… Hapşu…' sesleri arasında sahaya çıkar…
Bu acıklı vaziyet…
Vücut direncini de düşüreceği için…
Korona'ya yakalanma olasılığı kendiliğinden artar…
Bunlar…
İzmir'in önceki Tabip Odası başkanlarından…
Kulak Burun Boğaz uzmanı 40 yıllık hekim Suat Kaptaner uyarıları…
***
Başka ne diyor Dr. Kaptaner?
Kulaklara küpe şunları söylüyor:
'Şu mevsimde aile hekimlerine ve hastanelerin Kulak Burun Boğaz, Dahiliye, Göğüs ve İnfeksiyon Hastalıkları polikliniklerine başvuranların yüzde 85'i, üst solunum yolu hastalıklarından yakınır… Yani, Covid ile aynı bulgular: Boğaz ağrısı, öksürük, ateş, kırgınlık ve vücut ağrısı… Dolayısıyla Covid ile ayırıcı tanı bu kadar yoğun hasta başvurusunda büyük sorun olacak… Herkes test için yönlendirilemez… Ancak hasta baskısı olağanüstü artacak; bu kaçınılmaz… Bu da hekime yönelik şiddetin olağanüstü artacağı bir dönemin habercisi olacaktır…'
***
Peki, bu durum polikliniklerde yığılmalara neden olmaz mı?
Dr. Kaptaner'e göre…
Hastanelerde ve aile hekimlerinde tartışmasız, yığılma olacak…
Sağlık Bakanlığı…
Mümkün olduğu kadar 'test kapasitesi'ni arttırarak…
Hekimlerin rapor verebilme işlemleri kolaylaştırmak zorunda…
Herkesin serbestçe her sağlık kurumuna…
'Sayısız kez müracaat edebilmesi'nin ibretlik sonuçlarını yaşayacağız!
***
Şu sırada…
Tam da, kış 'Geliyorum' derken…
Çocukların durumunu…
Kulak Burun Boğaz uzmanı Dr. Suat Kaptaner'e sormak gerek…
Değişmeyecek gerçek şu:
Çocuklar hastalığı büyüklere göre daha hafif geçiriyor…
Ancak bunun 'sinsi' bir yanı var…
Hastalık belirtisi göstermeyen çocuklar…
Virüsü büyüklere taşıyor ve bundan kimsenin haberi olmuyor!
Kaldı ki…
Az sayıda da olsa…
Çocukların da ağır geçirdiği vakaların olduğunu unutmayalım…
***
Peki, Dr. Kaptaner'in, kış bastırdığında…
65 yaş üstü vatandaşa tavsiyeleri var mı?
Olmaz olur mu?
Ama, bazı tavsiyeler önce Devlet Baba'ya…
Öncelikle…
65 yaş ve üstü büyüklerimiz için…
Kamu kuruluşlarında, bankalarda ve benzeri yerlerde…
Belirli saat dilimleri ayrılmalı…
Mesela…
Öğleden önce bir saat, öğleden sonra bir saat…
Bu zaman diliminde sadece onlara hizmet verilebilir…
Çok da iyi olur…
***
Şu korona ile dalga geçer gibi 'maske maskaralığı' n'olacak?
Dr. Kaptaner'e göre…
Ne yazık ki…
Maske'nin ülke genelinde 'zorunlu' kılınmasında…
Çok geciktik…
Altı ay sona erdi, pandemi ortaya çıkalı…
Ülke çapında 'maske zorunluluğu' yeni getirildi…
Bir olmazsa olmaz daha…
Dr. Kaptaner, diyor ki:
'Maske konusunda öncelikle örnek olması gerekenler en üstten en alta kadar her seviyedeki kent yöneticileridir… Önce onlar rol model olacak… Bizim insanımız kültürel olarak söze değil eyleme bakar!'
Doğru söze ne denir?
Pandemi kabusu, bu güzel ülkede yedinci ayına girdi…
TV'de akrana gelen yöneticilerin neredeyse tamamı…
Maskesiz görüntü veriyor…
Neden?
Hayat bu kadar ucuz, bu kadar değersiz mi?
Mesela…
Canını dişine takan Sağlık Bakanımız…
Neden her gece ekranda maskesiz?
Sağlık Bakanını maskeli gören var mı?
Bilim kurulu üyeleri neden TV'de maske takmıyor?
Siz bilim insanı olarak maskenin hayati önemini…
Maskesiz mi anlatacaksınız?
Asıl sizin maskeli görünmeniz vatandaşı hayati etkiler!
***
Ekrandaki açık oturumlara daha dikkatli bakar mısınız?
Konuşmacılar…
Birbirlerinden 1.5 metre uzaktayken korunduklarını sanıyorlar…
Ancak o 1.5 metre sosyal mesafe…
Kısa süreli bir arada olunduğunda geçerlidir…
Gözleriniz fal taşı gibi açılmıyor mu?
Beyazcamdaki tartışmalarda saatlerce konuşan…
Hatta öfkelenip bağıranlar bile maskesiz!
***
Dikkat çekici bir diğer konu…
Bilim Kurulu'nun…
Ağırlıklı olarak tedaviyle ilgilenen hekimlerden oluşmasıdır…
Tedavi konusu…
Yurttaşlar ve pandeminin ulaştığı süre bakımından…
Artık ikinci planda kalmaya başladı…
Vatandaş yeterince 'bilgi sahibi' oldu…
Bugün için…
Artık esas görev, önlemler açısından Epidemiyologlar'da ve…
Halk sağlıkçılarında…
Konuşması gereken ve söylediklerinin can kulağı ile dinlenmesi gerekenler onlar…
İzmir'deki üniversitelerin (Başta Ege ve Dokuz Eylül) tıp fakültelerinde çok deneyimli bilim insanları var…
Eminim…
İstenirse hemen el verirler…
Şu zaman diliminde…
Söz konusu önce 'insan sağlığı' ise…
Ki, tartışmasız öyle…
Gerisi teferruattır…
***
Bitirirken bi'kez daha hatırlatalım…
Herkesin şunu iyi bilmesi gerekir…
Kış'a giriyoruz
Pandeminin başlangıcı ilkbahardı…
Şimdi soğuklar başlayacak…
Pandemi ile mücadele…
Şimdi ilk altı aydan daha zor geçecek…
Nokta…
Sonsöz: 'Sağlık her şeyin başıdır, o varsa her şey olabilir; yoksa hiçbir şey olmaz! / Vehbi Koç – Sanayici, Koç Holding'in kurucusu…'