Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, İzmir Ticaret Odası, EBSO ve İzmir Ticaret Borsası tarafından ortak düzenlenen 'İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayları ile Sohbet Buluşması' toplantısına katıldı.

İZTO'nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Dağ'ın yanı sıra AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı katılım sağladı.

KENDİSİNİ KUTLUYORUM
Sözlerine Dağ'ın toplantıya katılımının önemini vurgulayarak başlayan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, 'İzmir İş Dünyası Toplantıları çerçevesinde, Bakanlarımız ve Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylarımız ile bir araya gelip hem seçimleri hem de bu vesileyle, İzmir'in yarınlarını konuşmayı son derece kıymetli buluyorum. Bugün de Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Sayın Hamza Dağ ile bir aradayız. Seçimler, demokrasilerin bayramıdır. İzmir'de de tam bir bayram havasında ve karşılıklı saygı çerçevesinde geçmesine katkı sağlayan tüm adaylara teşekkürü bir borç biliyorum. İzleyebildiğim kadarı ile genç ve tecrübeli bir siyasetçi olarak; Sayın Dağ'ın sadece İzmir'e dair projelerini ve hizmet hedeflerini anlatan kampanyası Türkiye genelinde de örnek seçim kampanyası yönetimi olarak gösteriliyor. Bu nedenle de ayrıca kendisini kutluyoruz' dedi.

Marangoza kadın eli değdi! Marangoza kadın eli değdi!

1-2 MİLYON TURİSTE TAKILIP KALDIK
İzmir'in herkesin kıymetlisi olduğunu vurgulayan Kestelli, 'İzmir hepimizin en kıymetlisi. Ve bir çoğumuz bu güzel kentin henüz hak ettiği yerde olmadığına inanıyoruz. Her zaman söylerim; 'İzmir'de her şeyden var ama hiçbir şeyden tam yok' diye. Bu aslında bir başka şuna denk geliyor; her alanda potansiyelimiz var, ama hiçbir alanda potansiyelimizi tam olarak kullanamıyoruz. 10'dan fazla üniversiteye sahibiz ama başarı sıralamasında arzulanan üniversitelerimizin bireysel başarıları bir yana totalde hedeflediğimiz noktada değiliz. Bir liman kentiyiz ama limanlarımız arasında bir koordinasyon ve eşgüdüm birlikte hareket etme sinerjisi yok. Sağlık ana temasıyla iki kez EXPO adayı olduk ancak ülkemizin önemli marka hastanelerini bile kentimize çekmekte zorlanıyoruz. Uluslararası sağlık turizmi bu işi yapanların gayretiyle ilerlemeye çalışıyor. İzmir'in bir ucunda Bergama, diğer ucunda Efes gibi iki mücevhere sahibiz; denizimiz, güneşimiz, koylarımız göz kamaştırıyor ama yıllardır 1,5-2 milyon turist barajında takılıp kaldık. Kent olarak köklü kulüplere ve derin bir spor kültürüne sahibiz ama sportif başarılarda inişli çıkışlı bir yapımız var. Sanayi potansiyelimiz mevcudun çok üzerinde ama geliştirmek için yerimiz yok. Bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün' ifadelerini kullandı.

Kestelli konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

KADIN ORANI YÜZDE 42
'Ben bugün Borsamızın ana iştigal alanı olan tarım ve hayvancılıkla ilgili konulardan ağırlıklı olarak söz etmek istiyorum; Ülkemiz, 2023 yılında 69 milyar dolarlık tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ile dünyanın ilk 10 ülkesi arasında. Net olarak ifade etmek isterim ki tarım ve hayvancılık Türkiye için; Mukayeseli rekabet üstünlüğü potansiyeli yüksek, geçtiğimiz süreçte her türlü zorluğa rağmen dış ticaret fazlası verdiğimiz, sosyal dengenin çimentosu işlevi gören, istihdamın nefes almasını sağlayan bir sektör. Milli gelir içerisindeki payı yüzde 6,2'ye gerilese de toplam istihdamın önemli bir bölümü hala tarım sektöründe yer alıyor. Toplam istihdamın yüzde 14'ü, yani 4,5 milyon kişi tarım sektöründe çalışıyor. Aileleriyle birlikte düşündüğümüzde yaklaşık 20 milyon insanımız bu sektörden geçimini sağlıyor. Tarımda çalışan kadın oranı yüzde 42'yi buluyor. Dolayısıyla tarım ve hayvancılığın üretimden ticarete, tedarik zincirinden ihracata kadar her aşamada güçlendirilmesi, ülkemiz için bir beka sorunu.'

UN VAR, ŞEKER VAR…
'İzmir'e gelince... 150 binden fazla ailenin geçimini sağladığı, 165 farklı bitkisel ürün yetiştirildiği İzmir, tarımda ülkemizin öncü şehri konumunda. Rakamlarda bu durumu açıkça ortaya koyuyor. 350 bin hektar ile ülkemizin toplam tarım arazi varlığından yüzde 1,5 pay alıyoruz. Toplam tarımsal üretim değerinden aldığımız pay ise bunun çok üzerinde ve yüzde 4 seviyelerinde. 2023 yılında 3,8 milyar dolar tarım ürünleri ihracatımız ile ülke toplamından yaklaşık yüzde 15 pay alıyoruz. Ve şehrimizden yapılan toplam ihracatın dörtte birinden fazlası, yüzde 27'si tarım ve gıda ürünlerinden oluşuyor. Organik tarım, su ürünleri, süs bitkileri gibi katma değerli ürünlerin üretim merkezi durumundayız. Ancak bu veriler şehir olarak bu sektörde hedeflerimize ulaştığımız ya da daha iyi noktalara gelemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hepimiz biliyoruz ki, başta üretimde verimlilik olmak üzere, gıda işleme ve depolamadan israf ve kayıpların azaltılmasına, daha etkin iç ve dış ticaretten katma değerin arttırılmasına kadar yapacak çok işimiz bulunuyor. Üstelik, şehrimizde tüm bu alanlarda yaşanacak her iyileşmenin, bugüne kadar olduğu gibi ülkemiz için de iyi bir örnek oluşturacağının farkındayız. Peki pek çok küresel ve yerel zorluklarla karşı karşıya olduğumuz günümüzde sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerini şehrimizde nasıl tesis edeceğiz? Borsamızın geliştirdiği projelerden İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ile Ege Gastronomi Projesi ve diğer Oda ve Borsalarla hayata geçirmekte olduğumuz tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri alanında ne tür iş birliklerine imza atabiliriz? Bugünkü buluşmamızı bu çerçevede derinleştirmemizin sizin de kentle ilgili vizyonunuzu daha net anlatmanıza katkı sağlayacağına inanıyorum. Un var, şeker var yağ var siz bunları nasıl harmanlayıp kente nasıl bir vizyon ortaya koyacaksınız? Bizler sizi sık sık dinleme fırsatı bulduk ancak üyelerimizle de İzmir ufkunuzu ve Borsamız açısından baktığınızda özellikle tarım sektörüne dair görüşlerinizi paylaşmanız dileği ile…'