Ekonomi

Kazdağları’nda köylüler isyanda… ‘Git lan Cengiz’

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde yer alan Yanıklar köyünde Cengiz Holding Truva Bakır A.Ş.’ye ait Feldspat Ocağı Projesi’ne karşı açılan ÇED iptal davasının bilirkişi keşfi yapıldı. Vatandaşlar ise projeye tepkili: “Biz köyümüzde huzur ve güven içinde yaşamak istiyoruz. Maden köyümüze çok yakın. Patlatmalar başlarsa bizler tarım ve hayvancılık yapamayız. Bizler ne yiyeceğiz? Ne içeceğiz? Bizim gidecek yerimiz yok. Biz madene karşıyız, yapılmasını istemiyoruz”

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Maden ruhsatlarının en yoğun olduğu Çanakkale ilinin Bayramiç ilçesine bağlı Yanıklar köyü mevkisinde yapılması planlanan maden ocağı için 'ÇED gerekli değildir' kararı verildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, TEMA Vakfı ve yörede yaşayan 24 davacının Cengiz Holding Truva Bakır A.Ş.'ye ait 20050053 ruhsat numaralı sahada Feldspat Ocağı Projesi'ne açtığı ÇED iptal davasının bilirkişi keşfi yapıldı.

'PATLATMALAR BAŞLARSA TARIM VE HAYVANCILIK YAPAMAYIZ'
Davalı idare avukatı, keşfe gelirken köylülerin araçlarına saldırdıklarını ve can güvenliği olmadıklarını iddia etti. Köylüler ise tepki göstererek öyle bir olay yaşanmadığını söyledi. Toplantıda söz alan müdahil şirket Cengiz Holding'in avukatı ise 'Madenler bulundukları yerde çıkartılır, madenlerin kamu yararı vardır. Projede verilen bilgiler yeterli ve doğrudur.' dedi ve sözü Proje Tanıtım Dosyasını hazırlayan ÇED şirketine bıraktı. ÇED şirketinin temsilcilerinin sözleri de davacılar tarafından tepki ile karşılandı.

İkinci turda, davacılardan iki köylü kadın söz alarak 'Biz köyümüzde huzur ve güven içinde yaşamak istiyoruz. Maden köyümüze çok yakın. Patlatmalar başlarsa bizler tarım ve hayvancılık yapamayız. Bizler ne yiyeceğiz? Ne içeceğiz? Bizim gidecek yerimiz yok. Biz madene karşıyız, yapılmasını istemiyoruz' dedi.

Beyanlardan sonra bilirkişi heyeti, davacılar ve kolluk eşliğinde proje alanını dolaştı, 2 adet açık ocak alanı, pasa alanı, şantiye alanı, cevher stok alanında incelemelerde bulundu.

ALTIPARMAK: RUHSAT SAHASI, HALİLAĞA PROJESİNİN PARÇASI
Dava avukatı Cem Altıparmak, süreç hakkında Egedesonsöz'e değerlendirmede bulundu. Altıparmak şunları söyledi:

'Proje sahibi şirketin de Halilağa Bakır Madeni Projesi'nin de sahibi. Sadece feldspat değil altın-bakır madeni projesi olduğunu düşünüyoruz. Bunun somut delilleri de var elimizde. Neredeyse 15 sene önce yatırımcı şirketin hazırladığı raporda, şu an dava dosyasında olan ruhsat sahasının aslında Halilağa projesinin bir parçası olduğu görülüyor. Diğer projeden bağımsız bir feldspat projesiyle karşı karşıya değiliz. Proje sahasının çevresinde de Kara Menderes Çayı'nı besleyen su yolları, gölet projeleri var. Su yolları, bölgedeki tarım ve hayvancılık için problemli olduğunu düşünüyoruz. Ciddi sayıda orman ağaçlarının kesileceğini biliyoruz. Sayı bile verilmemiş projede. Ne kadar ağaç kesecekleri belli olmayan, işin gerçeği iyi hazırlanmamış bir proje dosyasıyla karşı karşıyayız.

'BAKANLIĞIN YAPMASI GEREKEN İŞİ BİZ YAPIYORUZ'
Bu tür işlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kendisi değerlendirerek 'ÇED kararı olumlu' ya da 'ÇED gerekli değildir' kararını vermemesi gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye'de valiliklerin önüne gelen her 10 projeden 9'una 'ÇED gerekli değildir' denen kararla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumda bakanlığın denetim sorumluluğunu bakanlık halka yüklüyor. Biz de davalar yoluyla bunu gündeme getiriyoruz. Her seferinde bir davayı yürütecek ekonomik güce sahip olmayabilir halk. Bu yüzden bakanlığın yapması gereken işi biz dava yoluyla yapmaya kalkışıyoruz. Normalde objektif bir değerlendirme ile bu dosyanın zayıf olduğu anlaşılabilir. Bilirkişi heyetinin 'ÇED gerekli değildir' kararının verilmemesi gerektiğini söylemesini umut ediyoruz. Hem mekan konumu, çevresindeki ekosistem ve etkileşimleri dikkate aldığımızda umudumuz var.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMLU DEĞERLENDİRMİŞLER'
WİFİProje dosyasında küresel iklim değişikliğinden dolayı su kaybından, yağmurların azalmasından bahsediyorlar ve bunu proje açısından olumlu değerlendirmişler. Şöyle diyorlar: kuraklık var, çaylar kurumuş durumda ve bundan dolayı çayları kirletme şansımız yok.'

'ŞİRKETLER MADEN CİNSİNİ SONRADAN DEĞİŞTİRİYOR'
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, bilirkişi keşfi sonrası açıklama yaptı:

'Bu projenin tanıtım dosyası baştan sona, bilerek, isteyerek yanlış kurgulanmıştır. Kamuoyu kandırılmaya çalışılmaktadır. Kamu kurumları da bu duruma ortak olmaktadır. Tüm maden şirketlerinin benzer yol ve yöntemi uyguladığını belirten Doğan, önce feldspat, kuvars, halloysit gibi madenler için 25 hektar altındaki ÇED alanları ile Proje Tanıtım Dosyaları hazırlanmakta, ÇED Yönetmeliği EK-2 listeye göre işlem yapılması sağlamakta, kısa sürede Çalışma Ruhsatı ve İşletme İzni alınarak sahaya girilmekte. Şirketler daha sonra maden cinsi değiştirerek, kapasite artışlarıyla gerçek projelerini ortaya çıkarmakta.'

Doğan, Proje alanındaki 11 adet tarım parseline de dikkat çekerek tarım alanları için Tarım ve Orman Bakanlığı Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 'Tarım Dışı Kullanma İzni' nin uygun olduğuna dair görüş vermiş olduğunu belirtti.

'PROJELERİN KÜMÜLATİF ETKİLERİ DEĞERLENDİRİLMELİ'
Toprak Koruma Kurulu kararının ve Toprak Koruma Projesi'nin dosyada yer almadığını söyleyen Doğan, 'Şirket, 'Proje yakınında benzer proje yoktur.' diyerek, 1,5 kilometre yakındaki kendi projesi olan Halilağa Bakır Madeni projesini bile yok saymaktadır ve yalan beyan vermektedir. Oysa, bölgede CVK Madencilik tarafından satın alınan 'TV Tower Projesi' olarak bilinen altın madeni projesi, Koza'nın Serçiler Terziler köylerindeki projesi, Ciner Grup'un Park Teknik şirketinin Yukarışapçı köyündeki altın madeni projesi gibi pek çok metalik madencilik projesi ve ayrıca , çok sayıda enerji projesi bulunmaktadır. Tüm bu projelerin kümülatif etkileri değerlendirilmelidir.' dedi.

KÜÇÜK: BAYRAMİÇ BEYAZI VE ELMASI RİSK ALTINDA
TEMA Vakfı adına söz alan Onur Küçük, Proje Tanıtım Dosyası'nın orman varlıkları, flora, fauna açısından eksik ve hatalarla dolu olduğunu, proje süresi ile ilgili bilginin yer almadığını, açık ocak basamak sayısı, genişliği gibi konularda çelişkili bilgilerin bulunduğunu söyledi ve bu projenin bölgenin tarımına vereceği zararları anlattı. Coğrafi işaret almış olan Bayramiç beyazının, Bayramiç elmanın risk altında olduğunu belirtti ve projede civardaki diğer maden projelerine yer verilmediğini ve kümülatif etkinin göz ardı edildiğini söyledi.

PROJE HAKKINDA
2019 yılında Cengiz Holding'in 55 milyon dolara satın aldığı proje alanında, 1988 yılında MTA'nın sondaj yapmaya başladığı dönemden beri madencilik araştırmaları yapılıyor.

Çanakkale il merkezine 41 km, Bayramiç ilçe merkezine 16 km, Yanıklar Köyü'ne 0.6 km, en yakın konut mesafesinin 0.36 km olduğu projede 'gürültü konulu çevre izin görüşü' alınacak.

Aynı zamanda 600 hektarlık projede ÇED Alanı 6.05 hektar olarak belirtiliyor.

Proje kapsamında tarım dışı kullanım izni alındı.

26.03.2021 tarihinde 10 yıllığına ruhsat alınan projede planlanan üretime göre yılda 10 bin ton cevher çıkarılacak. Devlete ait olan söz konusu proje alanında altına yüzde 2,6, bakıra yüzde 1,3 devlet payı verilecek.