Kayıp Zamanın İzindeki Fotoğrafçılar…

'Camera Lucida'nın yaşamımdaki ayrıcalıklı konumu tartışılmaz; Barthes'ın aktarımları Fotoğrafı daha derinden kavramama sebep olurken, hiç yapmadığım kadar kendimi ve yaşamı sorgulamama da sebep oldu.

Sorgulama yapabilmek önemli; dayatılanın dışına çıkabilme şansın oluyor, kontrolsüzce edinilmiş ne varsa gözden geçirip savrulmadan yaşamak için gerekli.

Camera Lucida'nın yaşamıma kattığı bir diğer unsur da Marcel Proust…

Camera Lucida boyunca on bir kez Proust'a atıf yapan Barthes'ın bu ilgisinin nedenini anlamak istediğimde, bulduklarım tahmin ettiğimden fazlaydı.

Bunlardan biri olan Barthes'ın 'Proust ve Fotoğraf' başlıklı semineri için hazırladığı notlar merakımı daha da arttırdı ve 'Kayıp Zamanın İzinde' romanını okumaya başladım. Güçlü bir anlatı olarak romanın kendisi bir yana, içerdiği fotoğraf değinileri olduğum yere mıhlanıp kalmama sebep olacak kadar aydınlatıcı ve ilginçti: Ve evet, bitimsiz eseri Camera Lucida'yı yazarken, Barthes'ın Proust'tan etkilenmiş olduğu da açıktı...

'Kayıp Zamanın İzinde' romanında yer alan fotoğrafla ilgili kısımların iç içe geçmişliği, Proust'un fotoğrafa bakışını kategorize edip, bir bütün halinde görme isteğimi harekete geçirdi ve şu an elinizde tutmakta olduğunuz kitabın fikri temelleri atılmış oldu.

'Proust'un fotoğrafa olan yoğun ilgisinin' başkaları tarafından da fark edilmiş olabileceğini düşünüp, interneti taradığımda; Macar kökenli üstat fotoğrafçı Brassaï tarafından hazırlanmış bir kitaba rastlamaksa, incelememi genişletmeye yönelik motivasyonumu arttıran etkenlerin en önemlisi (Proust in The Power of Photography).

Freud, uygarlığın huzursuzluk sebeplerinden biri olarak göstermişti fotoğrafı. Unutma edimini önüne katarak evrimleşmekte olan zihnimiz, hatırlamaya zorlayan fotoğraf sebebiyle huzursuzluktan kurtulamıyordu, Freud'a göre… Yaşam kötülüğün de unutularak 'güzelleştirilmesi gereken bir olgu' ise, Freud haklı!.

Fakat ne mutlu ki, Proust'un da içinde olduğu teorisyen romancılar ve fotoğraf düşünürleri sayesinde; yüzeye aktarılan bir izdüşümden öte olduğunu öğrendiğimiz fotoğrafı, tinsel dünyamızı zenginleştiren ve zamanı yakalamamızı sağlayan bir fenomen olarak da kavrayabiliyoruz; çünkü ancak unutmayıp sorgulayabilmeyi sürdürebildiğimiz sürece, hisleri olmayan birer siborg olmaktan kurtulup, insan olmaya devam edebileceğiz...'

Bugün size tanıtacağım A. Tufan Palalı'nın Sakin Kitap'tan geçen yıl çıkan son zamanlarda okuduğum en iyi edebiyat-fotoğraf kitabı, 'Kayıp Zamanın İzinde Proust ve Fotoğraf' yazarın bu sözleri ile başlıyor.

Bilmeyenler olabilir diye dipnottan aktaralım: Fotoğraf düşününün kült eseri Camera Lucida, Fransız göstergebilimci Roland Barthes'ın 1980 yılında yayımlanan ve Kış Bahçesi ismini verdiği 'annesine ait bir fotoğrafı merkeze alarak' yazdığı fenomenolojik bir anlatıdır.

Gezinmeyi, adımlarken kaybolmayı, doğru ana denk geldiğinde fotoğraf çekmeyi seven A. Tufan Palalı yaşamını Ankara'da sürdürüyor. EN'lerini şöyle sıralamış: Lennon, Syd Barrett, Kara Resimler, Meryl Streep, Thomas Bernhard, Sait Faik Abasıyanık, Nuri Bilge Ceylan, Henri Cartier-Bresson, Camera Lucida, Ankara, Paris.

Yazar samimiyetle bize kıymetli eserler sunuyor yıllardır… Yayımlanmış kitapları şöyle: -Kış Bahçesinden Fotoğrafa Bir Roland Barthes Yolculuğu (Fotoğraf İnceleme), 6.45 Yayın, 2017. -Fotoğraf, Zihinsel Şey.. Bir Henri Cartier-Bresson Kavrayışı (Fotoğraf İnceleme), 6.45 Yayın, 2018. -Mutlu Perşembe (Roman), 6.45 Yayın, 2022. -Kendine Sürgün Syd Barrett, Bir Pink Floyd Fenomeni (Müzik İnceleme), Ange Yayınları, 2023…

Her biri ciddi emek ürünü olan bu eserler ve de son yapıtı 'Kayıp Zamanın İzinde Proust ve Fotoğraf' için A. Tufan Palalı'ya teşekkür borcumuz var.