Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan 2013 yılında aldığı izinle İzmir'in Karaburun ilçesinde faaliyetlerine başlayan Karaburun Rüzgar Enerji Santrali'nin kapasitesinin artırılması için harekete geçmişti.

Alto Holding bünyesinde yer alan Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi Bakanlığa başvurarak ilçenin Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz, Saip bölgesinde yer alan rüzgar enerji santralinin kapasitesini 268 MWm/268 MWe'den 455.16 MWm/455.16 MWe'e türbin sayısının ise 87'den 128'e çıkarılması için bakanlıktan izin istemişti.

Tartışmalı proje için Bakanlık 'ÇED Olumlu' kararı verdiğini duyurdu. Kapasite artışı ile birlikte şirketin elektrik üretimi 940 milyon kWh/yıl'dan 1 milyar 596 milyon kWh/yıl'a çıkacak. Şirket bu proje için 4,3 milyar TL bütçe ayırdı.

ENDEMİK TÜRLERİN YAŞAMI ALANI
Türbinlerin dikileceği noktalar yüz bin ölçekli çevre düzeni planında tarım, orman ve mera alanında yer alıyor. RES sahası aynı zamanda, 15 adet endemik, 4 adet nadir ve CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme) kapsamında 5 adet bitki türü de yer alıyor. Yarımada florasında, 76 tür tıbbi, 38 tür arıcılık, 30 tür gıda, 39 tür ticari, 34 tür peyzaj ve 19 tür yem değerine sahip ve ekonomik değeri olan bitki türü yer alıyor.

ÜÇÜNCÜ KAPASİTE ARTIŞI TALEBİ
14 MW gücündeki ilk 7 rüzgar türbini devreye alınarak üretime başlayan santral ilk kapasite artışı ile türbin sayısı 50'ye toplam kurulu güç 120 MW'ye ikinci kapasite artışı ile ise türbin sayısını 87'ye kurulu gücünü 268 MW'ye çıkarılmıştı. Karaburunlular yaşam alanlarının sınırlarına kadar gelen projenin iptal edilmesi için pek çok kez eylem yapmış, halkın katılımı toplantılarını protesto etmiş ve bakanlığın kararını mahkemeye taşımıştı. Bölge halkının açmış olduğu dava sonucunda yerel mahkeme projenin 'ÇED olumlu' kararını iptal etmiş ancak Danıştay 6'ncı Dairesi yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Vatandaşlar son olarak RES projesini Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı.

ÇED TOPLANTISI YAPTIRILMAMIŞTI
Projenin kapasite artışının halkın katılımı toplantısı bölge halkının tepkilerinden dolayı gerçekleştirilememişti. Toplantının yapılacağı köy odasının önünde bir araya gelen Yaylaköylüler, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Karaburun Kent Konseyi bileşenleri, Karaburunlular ve çok sayıda yaşam hakkı savunucusu kapasitene artışına karşı çıktıklarını dile getirdiler. Halkın katılım toplantısı ise tepkilerden kaynaklı gerçekleşmedi. Durum tutanak altına da alındı.

YÜZDE 89'U RESLERE TAHSİSLİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 2018 yılında özel çevre koruma bölgesi ilan edilen 484 kilometrekare yüz ölçümlü Karaburun Yarımadası'nın 430 kilometrekarelik kısmı yani yaklaşık yüzde 89'luk bölümü RES projelerine tahsis edilmiş durumda. Bu bölgenin 251 kilometrekarelik kısmı ise Lodos Karaburun Elektrik Üretim şirketine tahsisli.

LODOS ENERJİ KİME AİT?
1970'li yıllarda kurulan Alto Holding, 1990'lı yılların başında Köhler Elektrik Sayaçları'nı kurdu ve üretimine başladı. 1996'da yılında faaliyet alanını genişleten şirket, Alman ortaklarıyla Tekirdağ Çorlu'da 30 bin metrekarelik alana kurulu Altoteks Tekstil Giyim Boya Apre Sanayi adlı firmayı hayata geçirdi. Ardından Altoteks Kumaş Pazarlama, Altoel Elektrik Elektronik Sanayi gibi şirketleri devreye alan firma, 2004'te ise elektrik üretiminde önemli bir adım attı ve Lodos Elektrik Üretim firmasını satın aldı. Şirketin sahipleri arasında Mehmet Uçar, Tahsin Uçar ve Şükrü Uçar yer alıyor. Alman şirketler ve Alman finans kuruluşlarıyla da bağı bulunan Lodos Şirketi'nin birçok alanda yatırımı bulunuyor.

ZEYTİN KATLİAMI YAPMIŞTI
Alto Holding mevcut işletmesine ek olarak güneş enerji santralleri dikmek için geçtiğimiz yıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün GES dikilecek bölgenin 'kuru ve marjinal tarım arazisi' görüşü doğrultusunda ÇED olumlu kararı vermişti ancak Karaburun köylülerinden Mustafa Şenbahar tarafından açılan davada yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Yürütmeyi durdurma kararı çıkana kadar şirket 2 bin civarında zeytin ağacını katletmişti. Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, proje sahasındaki zeytinliklerin 'marjinal tarım arazisi' olarak gösterilmesinden kaynaklı soruşturma başlatmıştı. Şirket yürütmeyi durdurma kararı sonrasında yeniden başvuruda bulunmuştu.

Minibüs ile otomobil çarpıştı: 13 yaralı Minibüs ile otomobil çarpıştı: 13 yaralı