Kapkara bir resim

*Özür dilerim, size bir şey sorabilir miyim?
Hayat neden bu kadar zalim?
İnsanlar neden bu kadar zalim?’¶
Yaşamak neden bu kadar zor, bu kadar güzel ve vazgeçilmez’…
Peki insanların birbirlerini anlamamak için bu büyük çabası neden?
Karım, karım bana çok kızıyor, ona istediği gibi bir hayat sunamadığım için
İstediği gibi bir adam olamadığım için’…
Çocuklarım, çocuklarım da bana çok kızıyor.
Onlara bilgisayar, elbise, ayakkabı, alamadığım için’…
Patronum. Patronum sürekli alaycı bakışlarla beni izleyerek ne kadar işe yaramaz bir adam olduğumu günü her saatinde bana hatırlatıyor.
O da bana çok kızıyor, çünkü ona çok para kazandıramadığım için’…
Dostlarım, arkadaşlarım, akrabalarım beni adam yerine koymuyor. Onlar da bana kızıyor, onların istedikleri gibi bir adam olmadığım için’…
Onları yemeğe götüremediğim için, onlara borç para veremediğim için, onlara ayak bağı olduğum için, onların eğlendiği gibi eğlenemediğim için’…
Devlet, devlet de bana kızıyor, daha çok vergi veremediğim için’… Arada bir ’“Ne oluyor?’” diye sorduğum için, yanlış partiye oy verdiğim için’…
Biliyor musun, her tarafım kanıyor, acılar içindeyim. Aşırı yorgunum.
Onların istediği gibi bir adam olmak istiyorum ama beceremiyorum. Dostlarıma, akrabalarıma, patronuma, çocuklarıma, karıma ’“üzgünüm’” diyorum, ’“Sizin istediğiniz gibi bir adam olamadığım için özür dilerim’” diyorum, duymuyorlar’…
Acılarımı, kederlerimi, sıkıntılarımı anlatmak istiyorum, dinlemiyorlar. Ben, ben’… ’“Bana yardım edin’” diyorum, kaçıyorlar. ’“Gelin biraz konuşalım diyorum, masayı terk ediyorlar. ’“Ölüyorum ben’” diyorum, ’“Ne zaman öleceksin?’” diye soruyorlar.
Lütfen bana söyler misin?Ne oldu, bize ne oldu?
Eskiden böyle değildi, şimdi ne oldu?Neden artık insanların duygu ve düşüncelere prim verecek zamanları yok?Neden bu kadar hızla koşuyoruz?Neden, bir an bile olsun durup hayatın, insanın, evrenin anlamı üzerine düşünmüyoruz?
Ben acılarımı, sıkıntılarımı, kederlerimi onlara anlatırken neden beni dinlemiyorlar?Benim bütün bu düşlerim, arzularım, hayata dair imdat çığlığım onlara neden sahte geliyor?Sahici gelmiyor, samimi gelmiyor, neden, neden, söyle bana neden?
Ne olur bana yardım et. Yardım et bana lütfen! Neden beni bu halimle kabul edip aralarına almıyorlar?Neden beni sevmeleri için sürekli, inanmadığım halde onların ilgisini çekip, onlarla konuşmak zorundayım?
Neden egom olmak zorunda?Neden onların arasında bencil olmak durumundayım?Neden var olabilmek için rekabet etmek zorundayım ha?Lütfen bana yardım et. Bana hayatta yaşamanın sırrını söyle. Bak, biliyorsan eğer bana o yolu göster, lütfen’… Çünkü ben artık yalnız yaşamak istemiyorum. Bana hayatta, yaşayabilmem için güç ver. Neden ben hayatta yaşamayı beceremiyorum. Lütfen bana yardım et.
’…
Özür dilerim, lütfen beni bağışlayın, kendi derdimle sizi üzdüm. Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim’… *
Cemal Şan’’ın senaryosunu yazıp yönettiği ’“Ali’’nin 8 Günü’” adlı filmden bir repliği paylaştım sizinle. Bize pembe ve yalancı hayaller pazarlayan beyaz sinemanın aksine sokağın ve insanın kapkara resmini çeken güzel bir film. Hayatın anlamını kaybedenler ve arayanların öyküsü. İzleyin, düşünün. Gerçekten ne oldu bize?