Antalya'da 15-16 Kasım günlerinde G-20 Doruğu yapıldı. Doruğa damgasını vuran ilginç konuşmalardan biri, B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç'dan geldi. Sorunların kaynağına vurgu yaptığı söylenilen Koç, 'Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir' dedi.
Benzer doğrultuda bir açıklamayı da 9 Aralık 2015 tarihli gazete haberlerine göre TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan yaptı.Özilhan '…Bugün en zengin yüzde 10'un ortalama geliri,en yoksul yüzde 10'un ortalama gelirinin on katı civarında.Adaletsizlik hayatın her alanına sirayet ediyor.Halinden,gelirinden toplumsal konumundan memnun olmayanlar hızla radikalleşiyor…'demiş.
Dünyanın patronlarında biri olan Bill Gates de şöyle demiş; '100 bin dolarla siz sıtma ile mücadele edebilirsiniz. Bir insanın saçlarının dökülmesine karşı kellik ilacı için büyük paralar dökülürken insanları öldüren sıtmaya karşı mücadele saç dökülmesine karşı mücadeleden daha zayıf kalıyor. Eğer bu problemlere eğilmezsek sonuçta günlük hayatta karşılaştığımız bu olumsuz şeyler kaçınılmaz olacak'.
Bir başkası ise,Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz. Stiglitz, kapitalizmin toplumsal yapıda yarattığı eşitsizliğe karşı çıkmış, liberal solun gurularından biri olmuş biri diye biliniyor.Bu kişi,başkapitalist devlet olan Amerika Birleşik Devletleri'nde başkanlık yapmış Bill Clinton'ın ekonomik başdanışmanı ve Dünya Bankası'nda başkan yardımcılığı ve başekonomistlik yapmış değil miydi?
Şimdi şöyle bir soru soralım. Acaba bu kişilerin içine F.Engels (*)mi kaçtı, yoksa yapılan bu konuşmalar kapitalizmin gereklerinden biri mi, ya da timsahın gözyaşları mı?
Birincisi ve sonuncusunu bir kenara bırakalım.
Kanımca yapılan bu değerlendirmeler ve konuşmalar, aslında kapitalizmin gereklerinden biri ya da kapitalizmi korumaya yönelik. Kimi kapitalistler,kapitalizmi kurtarmak için 'Sürdürülebilir Bir Kapitalizm' yaklaşımlarını dile getiriyorlar.
'Sürdürülebilir Bir Kapitalizm' e başlıca üç nedenle ihtiyaç duyulduğu söylenebilir.
- Kapitalizm bireye yönelik büyük bir eşitsizlik ortaya çıkarmış durumda. Dolaysıyla emek-gücünün yeniden üretimini olanaksız kılmakta. Bu durumun egemen olmasıyla kapitalistler mallarımızı kimler alacak diye düşünüyorlar. Örneğin ülkemizde asgari ücret tartışmalarının temelinde bu yok mu?
- Eşitsizlik,toplumsal konumundan hoşnut olmayanları hızla radikalleştiriyor ve ortaya İŞİD ve mülteci akımı gibi zehirli ve sorunlu yapılaşmalar ortaya çıkıyor.
- Kapitalizm,doğayı da onarılmayacak bir şekilde yol etmekte. Bir başka deyişle kapitalizm,doğayı hammadde üretiminin yeniden üretimini engelleyecek şekilde tahrip edecek duruma getirmiş durumda . İklim konferanslarında dile getirilen durum bu değil midir?
Kısacası durum böyle giderse,kapitalistler,kapitalizmin dünyamızla birlikte kendi kendini tüketecek diye korkmaya başladılar. Bu nedenle var olan sisteme panzehir olabileceği sandıkları 'Sürdürülebilir Bir Kapitalizm'e ihtiyaç duyuyorlar diye düşünüyorum.
Siz ne dersiniz?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
(*)F.Engels ,Karl Marx'ın yakın çalışma arkadaşı olmuş bir düşünürdür. Marksist öğretiye önemli ölçüde katkı yapmıştır.Babası bir pamuklu dokuma fabrikatörüydü. Ancak bu durum, Engels'in kapitalizmin bilimsel eleştirisinin 'ustalarından' biri olmasına engel olmamıştı.