Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Çağrı merkezi çalışanlarının örgütlenme çabası içinde olduğu Telus şirketinde işten çıkarmalar sürüyor.
Kanadalı şirket Telus’ta çalışan işçiler düşük ücretler, emek sömürüsü ve mobbinge karşı örgütlendi.
İşçilerin sendikal örgütlenme çabası içinde olduğu Çağrı İş Sendikası, İzmir Buca Organize Sanayi Bölgesi 3. Bölge’de yer alan şirketin önünde basın açıklaması düzenledi.
Açıklama metnini işten çıkarılan Telus işçisi Hasan Hüseyin Yavuz okudu.
“YILLAR GEÇTİKÇE MAAŞLAR ASGARİ ÜCRETE YAKLAŞTI”
Yavuz, açıklamada şunları söyledi:
“Bugün burada, Telus’un işçi düşmanı politikalarına, emeğimizi ve geleceğimizi hiçe sayan yönetim anlayışına karşı durmak için bir araya geldik. Ben Hasan Hüseyin Yavuz. 2021 Nisan ayında daha projenin en başında bu işe eşimle birlikte başladım. Başlarda her şey tozpembe gibi görünse de aylar yıllar geçtikçe hem maaşlar asgari ücrete hızla yakınlaştı hem de patronların düzene girmiş bu çarkında çeşitli mobbingler, tacizler ve usülsüzlükler artmaya başladı.
“1000’E YAKIN İŞÇİNİN İSTEĞİ HİÇE SAYILDI”
Tam da bu noktada bir şeylerin yolunda olmadığını anlayan ben ve benim gibi diğer arkadaşlar daha fazla haklarımızın gasp edilmemesi için ortaya sendikalaşma fikrini getirdik. 2023 Ocak ayında başlayan sendikalaşma çalışmamız öncülerinden olduğum çoğu gönüllü arkadaşımızla birlikte kısa sürede hem iş yeri barajını hem de sendika barajını yasal yollarla aşmayı başardık. Çağrı İş sendikası T.C Çalışma Bakanlığı tarafından yetki almasına rağmen işveren Telus Digital Şirketi aynı gün yasal açıkları kullanarak 1000’e yakın işçinin isteğini hiçe sayarak itiraz etmiştir. Sözde işçilerinin düşüncelerini ve isteklerini önemsediklerini her fırsatta tüm dünyaya gerinerek söyleyen bu şirketin ne kadar tutarlı olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum.
“İŞÇİLERİN ÖZEL HAYATI BAHANE EDİLDİ”
İşten atılan işçilerin özel hayatlarının bahane edildiğini ifade eden Yavuz, “Maalesef ki işçilerin bu birliğinden korkan ve haklarını vermeyi layık görmeyen, karlarının cüzi bir kısmını dahi paylaşmak istemeyen bu şirket sendikalaşma yolunda öncü olan işçileri çeşitli bahaneler bularak çıkarmaya başlamıştır. Kimi işçinin özel hayatı bahane edildi. Kimisine de küçülüyoruz bahanesi sunuldu ancak ertesi gün çalışan kişilere, “bizlere referanslarınızı iletin işçi arıyoruz” mailleri atılmasına rağmen. Kimisine performansın düşük denildi ama ne komiktir ki bunları dedikleri kişiler haftalardır tam performans sahibi kişiler ve takımlarında daha düşük performanslı insanlar var. Buradan Kürdish Quedaki arkadaşlarımızın bu bahaneler ile işten çıkarılmalarını kınadığımı dile getirmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“İŞTEN ÇIKARILMALAR SENDİKALAŞMA HAREKETİ İLE BAŞLADI”
Yavuz, sendikalaşma ile birlikte işten çıkarmaların ortaya çıktığını söyleyerek “Ben 4 yıldır bu şirkette çalışıyorum ne tesadüftür ki işten çıkarılmaların hepsi sendikalaşma hareketi ile birlikte başladı. Şimdiye kadar sayısı yaklaşık benimle birlikte 15 kişi ispatı olmayan haksız sebeplerden dolayı çıkarıldı. Şirket içerisinde ortak olarak kullanılan tuvaletlere kalemle yazılar yazıldığı bahanesi kullanılarak hiç bir kanıt tarafıma sunulmadan beni hedef gösterip kod 25 ile iş akdime son verilmiştir. Benim işten çıkarılmam sadece hakkımı aradığım, yasal haklarımı kullandığım ve diğer işçilere yol gösterip sendika öncüsü olduğum için somut deliler dahi sunulmadan gerçekleşmiştir. Bu açıkça bir sindirme operasyonudur” dedi.
“SENDİKAL MÜCADELE HEDEF ALINIYOR”
Yavuz, Telus yönetiminin sendikalaşma hareketini engellemeye çalıştığını belirterek “Telus’un işçi düşmanlığı sadece burayla sınırlı değil. Tacizci olduğu kanıtlanmış birine istifa seçeneği sunan bu yönetim, sendikal örgütlenmede öncü işçilere hiçbir kanıt olmadan suçlama yöneltti ve işine son verdi. Bu, adaletin değil, açıkça sendikal mücadelenin hedef alınmasının bir sonucudur. Telus yönetimi işçilerin örgütlenmesini engellemek, dayanışmamızı kırmak ve bizleri korkutmak istiyor ve bunun için her türlü çirkin yöntemi denemekten çekinmiyor. Ama şunu çok iyi bilsinler: Bu saldırılar bizleri korkutamaz, aksine daha da güçlendirir! Bugün birimizi işten atarak susturabileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Biz, burada bir kez daha ilan ediyoruz: Direniş bugün başlıyor ve bu mücadeleyi kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“TELUS MÜZAKERE MASASINA OTURMAK ZORUNDA”
Son olarak Yavuz, şunları söyledi:
Buradan tüm Telus işçilerine, işçi sınıfına ve emeğin değerine inanan herkese sesleniyorum: Bu mücadele yalnızca benim mücadelem değil, hepimizin mücadelesidir. İşten çıkarılan son işçi benim şimdilik! Şimdilik diyorum çünkü bu işten çıkarmalar sizleri korkutup sindirene kadar son bulmayacak. Bugün bana yapılan yarın hepimize yapılabilir. Haklarınızdan vazgeçene kadar bu kıyım sürecek. Gelin, direnişi büyütelim ve birlikte kazanalım!
Sendikal örgütlenme, anayasal bir haktır. Telus yönetimi, işçi düşmanı tutumunu terk etmek ve bizlerle müzakere masasına oturmak zorundadır. İşçi sınıfının gücünü hafife almayın! Herkesi bu haklı mücadeleye destek olmaya, dayanışmaya ve direnişi büyütmeye çağırıyorum. Direniş burada başlıyor, hep birlikte kazanacağız!”