Kaderden kaçılmıyor!

Zaman nasıl da su gibi akıp gidiyor…

Eski Başbakan Adnan Menderes'in…

İdam edilişinin…

Dün, 58'inci yılıydı…

Topkapı'daki Anıt Mezar'da anıldı…

Törene katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…

27 Mayıs 1960 Darbesi'ni hatırlattı…

62 yaşındaki bir başbakanın…

İdam sehpasına yürüdüğü günü…

İki anlamlı cümle ile özetledi:

'Menderes'le iki arkadaşını seher vakti idam sehpasına çıkardılar… Aslında o gün milletin iradesini darağacına çektiler…'

Aradan 60 yıla yakın zaman geçmişti…

Bugünün medyası…

Ucundan azıcık yer verdi; geçiştirdi…

***

Bir milletin geçmişi…

Hafıza denilen 'hayat arşivi'nde durur…

Arada sırada da olsa…

Durup, bi'geriye bakmak…

Özellikle yeni nesiller için faydalıdır…

***

1950 ile 1960 arasında Türkiye'yi yöneten…

Başbakan Adnan Menderes…

Tipik bir Ege çocuğuydu…

Tam adı, Ali Adnan Ertekin Menderes'ti…

Çakırbeyli Çiftliği'nde gözlerini dünyaya açtı…

Annesini, babasını minicikken kaybetti…

Onları hiç hatırlayamıyordu…

Henüz dokuz yaşındayken…

Çakırbeyli'nin 'küçük ama yalnız ağası' olmuştu…

İzmir Amerikan Koleji'ni tamamladı…

Siyaset yapmak O'nu heyecanlandırıyordu…

32 yaşında CHP Aydın Milletvekili seçildi…

Vekilken Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu…

Yedek subay eğitimi aldı ama…

Sıtmaya yakalandığı için…

Birinci Dünya Savaşı'na katılamadı…

Ancak…

Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği başarılardan dolayı…

İstiklal Madalyası almaya değer görüldü…

Meclis'te…

Toprak Kanunu Tasarısı'nı şiddetle eleştirdiği için…

O günün CHP'si…

O'nu ve arkadaşlarını partiden ihraç etti…

Menderes yüksünmedi; idealleri vardı…

Nitekim…

Arkadaşları Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ile…

Demokrat Parti'yi kurdu…

Halkla kucaklaştı; 'Yeter Söz Milletin' sloganı ile…

On senelik DP iktidarının…

Tek başbakanı (22 Mayıs 1950 – 27 Mayıs 1960) oldu…

Bir döneme damgasını vurdu…

27 Mayıs Askeri Darbesi'nin ardından…

1961'in 17 Eylül'ünde asılarak idam edildi…

Türkiye Büyük Millet Meclisi…

30 yıl önce çıkardığı yasayla…

Menderes ve onunla beraber idam edilenlere itibarlarını iade etti…

***

Bunları unuttuk mu?

Özellikle bugünün gençleri hatırlamıyor bile…

Aslında…

'Kadere bak…' dedirten bi'şeyi daha unuttuk…

Dönemin Başbakanı Menderes…

58 yıl önce idam sehpasında son nefesini verdi ama…

Bir kez de olsa…

Azrail'e çalım atmıştı…

***

Takvimler; 17 Şubat 1959'a gösteriyordu…

Menderes, beraberindeki heyetle…

Londra'da yapılacak Kıbrıs görüşmeleri için…

Ankara'dan havalandı…

Dört motorlu 'Sev' adındaki uçak…

Londra'ya 40 kilometre kala…

Yoğun sis yüzünden ormanlık alana düştü…

Ağaçlara çarpan uçağın iki kanadı koptu; ters döndü…

Enkaz alev almıştı…

Sekiz mürettebattan beşi, 16 yolcudan ise 9'u öldü…

Olay yerine…

Yardım ekibinden önce civardaki çiftçiler koştu…

Tam o sırada…

Başbakan Menderes…

Kuyruk bölümünden sendeleyerek çıkmaya çalışıyordu…

Alnında kan vardı…

Kendisine elini uzatanlara İngilizce şöyle seslendi:

'Ben Türkiye'nin Başbakanıyım… İçeride başkaları da var… Lütfen onlara yardım edin…'

***

Üç gün sonra…

20 Şubat 1959…

Başbakan Adnan Menderes…

Tedavi gördüğü Londra'daki hastane odasına gelen…

Dönemin İngiltere Başbakanı McMillan ve…

Yunanistan Başbakanı Constantine Karamanlis ile…

Londra Anlaşması'na imza atmaya hazırlanıyordu…

Ancak bi'pürüz vardı…

Okuma (yakın) gözlüğü uçak kazasında kırılmıştı…

İngilizler hemen bir yakın gözlüğü buldular…

Menderes, gözlüğü taktı…

Anlaşmanın her satırını okudu…

İki başbakan ise, O'nun yatağının başında…

Sabırla bekliyordu…

Ve Başbakan, Türkiye adına o imzayı…

Hasta yatağında attı…

Yabancı basın o dakikaları…

'Başucu Anlaşması' manşetiyle dünyaya duyurdu…

***

Ne demiştik, başlarken…

Bir milletin geçmişi…

Hafıza denilen 'hayat arşivi'nde durur…

Arada sırada da olsa…

Durup, bi'geriye bakmak…

Özellikle yeni nesiller için faydalıdır…

Nokta…

Sonsöz: 'Nereye kaçarsan kaç, üç şey seninle birlikte gelir… Gölgen, acın ve geçmişin… Kaderin ise zaten seni orada beklemektedir… / Hz. Mevlana…'