Metehan UD / EGEDESONSÖZ - İzmir'in Dikili ilçesi sınırlarında yer alan Çukuralan'da, Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen Çukuralan Altın Madeni ile ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı.
‘Çukuralan Altın Madeni İşletmesi’nin üçüncü kapasite artışı için verilen ‘ÇED olumlu’ kararı İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU, EGEÇEP ve yurttaşlar tarafından yargıya taşınmıştı.
İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin kapasite artışını iptal etmişti. Karar, Danıştay’a taşındı. Dosyayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi yerel mahkemenin kararında hukuka aykırılık buldu ve davayı reddetti.
İLK KARAR İPTAL EDİLMİŞTİ
3’üncü kapasite artışı için verilen ilk ÇED kararı da İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve iptal kararını da Danıştay onamıştı.
PROJE HAKKINDA
3'üncü kapasite artırımı projesi ile birlikte Çukuralan Altın Madeni İşletmesi’nin 192 hektarlık mevcut ÇED alanına yaklaşık 132 hektarlık yeni bir alan ilave edilecek ve ÇED alanı toplam 324 hektara çıkacak.
324 hektarlık ÇED sahasının 277 hektarlık kısmı orman sınırlarında kalırken 47 hektarlık kısmı ise tarım arazisi sahasında kalıyor. Proje kapsamında 4 bin 620 ağaç kesilecek.
Proje tanıtım dosyasında şu bilgiler yer aldı:
Mevcut proje sahası içerisinde hali hazırda 2 adet açık ocak bulunmaktadır. 3. kapasite artırımıyla birlikte mevcut ocaklardan bir tanesi (Ocak 5 (Güney 1)) genişletilecek, GB yönünde 2 adet (Ocak 6 ve 7(Güney 2 ve 3)) ve KD yönünde bir adet (Ocak 8 (Kuzey 1)) olmak üzere projeye toplam üç adet yeni açık ocak eklenecektir. Bunun yanında bu proje kapsamında mevcut durumda üretime devam eden KD yeraltı ocağı ve izni mevcut GB1 yeraltı ocağı genişletilecek olup 2 adet yeni (GB2 ve GB3) yeraltı ocağı açılacaktır. 3. Kapasite Artırımı projesi doğrultusunda gerçekleştirilecek olan açık ocak madenciliği faaliyetlerinin yaklaşık olarak 67 ay (yaklaşık 5,5 yıl) sürmesi ve yaklaşık 1,87 milyon ton cevher üretimi planlanmaktadır. Yaklaşık 13 yıl sürmesi öngörülen yeraltı madencilik faaliyetleri sonucunda ise 5,82 milyon ton altın ve gümüş cevheri çıkarılması planlanmaktadır.
CANGI: 2009/7 SAYILI UCUBENİN SONUCU
Verilen kararı değerlendiren EGEÇEP avukatlarından Arif Ali Cangı, “Çukuralan Altın Madeni’nin hukuki sürecinde minareyi çalan kılıfını hazırlar yöntemleri uygulandı. İlk açtığımız davalar Koza Altın’ın sahiplerinin hükümetle arasının iyi olmasından kaynaklı reddedildi. Sonrasında ise araları bozulunca davalar lehimize dönmeye başladı. 3’üncü kapasite artışına iki defa iptal ettirdik. Ancak her defasında 2009/7 Genelgesi’ni uyguladılar. Aynı Danıştay daha önce bizim lehimize karar vermiş olmasına rağmen yerel mahkemenin bilirkişi raporuna ve keşif incelemesi sonucunda verdiği kararı masa başında iptal etti. 2009/7 sayılı bir ucubenin sonucudur bu” dedi.
Kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını kaydeden Av. Cangı “Kararı EGEÇEP, Osman Özgüven ve diğer davacı yurttaşlar adına Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunacağız. Davacı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne de adil yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurma çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kararın olası etkilerine değinen Av. Cangı şunları söyledi:
Bilirkişi raporunda yer altı sularının, Madra Barajı ve Kozak Yaylası’nın nasıl etkileneceği ayrıntılı ele alınmıştı. Bu değerlendirmeler yer seçiminin uygun olmadığını gösteriyor. Geldiğimiz aşamada galeri yöntemini hoş gören bir karar çıktı. Bu galerinin nereye gittiği dahi bilinmiyor. Kozak hassas ekolojik bir bölge. Galeri yönteminde yer altı su kaynaklarının kurumasına ve yer değiştirmesine neden olabilir. Bunları göz ardı eden Danıştay kendini uzmanların yerine koyarak reddetti. Bu kararı veren Danıştay hakimleri Çukuralan Altın Madeni’ne gitmeden vermişlerdir. Çukuralan Altın Madeni’nin nerede olduğunu bilmezler.
(Haber fotoğrafı: Özer Akdemir)