İzmir’in fidanları yarının süperleri!

An itibarıyla 43 yaşında…

30'lu yaşların sonuna yaklaşırken…

Kaderinin rotasında İzmir vardı…

En büyük ideali…

Meslek heyecanının yarattığı rüzgarların eşliğinde…

Gelecek on yılların 'çınarlarını' yetiştirmek…

Kim o?

Biraz sonra tanışacaksınız…

***

Daima ardına kadar açık makam odasının kapısından…

Bir gölge gibi süzüldü, yılların İzmirli edebiyat öğretmeni…

Ufuk Özdemir Hanımefendi'nin…

Tek dileği, Gaziemir'de…

Kapısının üstünde adı yazan bir ortaokul yaptırmaktı…

Ne yazık ki…

Bütçesi 20 derslikli okulu yaptırmaya yetmiyordu…

Üzülerek ayrıldı, milli eğitim müdürünün yanından…

Bir hafta sonra yine geldi…

Kapıyı çaldı ve…

'Bi'de evim var, onu satayım ben kiraya çıkarım!' dedi…

Çok duygulanmıştı genç yönetici…

Gelgelelim…

Ufuk Hocanım, evini satsa da o okulu yaptırmaya gücü yetmiyordu…

Bi'kez daha…

Üzüntüyle ayrıldı milli eğitim müdürünün yanından…

Sonra?

O müdür ne yaptı, biliyor musunuz?

İzmir'in Valisinden izin aldı; hayırsever öğretmenin bağışına…

Milli Eğitim'den katkı koydu…

Sonunda Gaziemir gıcır gıcır bir ortaokul kazandı…

***

Dr. Ömer Yahşi…

İzmir Milli Eğitim Müdürü olduğu günden beri…

Beş yıldır…

İzmir'in 'en büyük ailesi'ni yönetiyor:

800 bin öğrenci, 54 bin öğretmen…

***

Daha İzmir'e ayak bastığı günden itibaren…

Kapısını çalan her hayırseverden bir 'okul' çıkardı!

Hali vakti yerinde İzmirliler…

Eğitim adına manevi haz yaşadıkça…

Daha fazla okul yaptırmak için adeta yarışıyordu…

Çok mutlu oldu…

***

İzmir'de 'ikili eğitim' %85'ti ayak bastığında; şimdi %20…

Geldiğinden bu yana…

150'den fazla okul kazandırdı bu güzel kente…

Bi'de yıkıp, yeniden yaptıkları var…

30 Ekim Bayraklı Depremi'nden önce yerle bir etmeseydi dayanaksız okulları…

Allah korusun; ne olurdu halimiz?

Sırada yenilenecek 210 eğitim yuvası var…

***

İzmir'in evde ya da hastanede öğrencileri var…

Özel öğretmen yolluyor o evlere / hastanelere…

Neden…

O çocuklar, diğerlerinden eksikli kalmasın diye…

Sınavlar bile…

Çocuklar neredeyse orada yapılıyor…

Eğitim dediğin, biraz da yürek işi; yalan mı?

***

Hedefini yıllar önceden belirlemiş:

'Merhametli, adaletli, şefkatli ama hepsinden önemli bilgisiyle ve becerileriyle dünyaya kafa tutacak nesiller yetiştireceğiz…'

Yeter mi?

Yetmez!

Ayrıca, İzmir'in 'ilham veren' öğrencilerini…

Geleceğe hazırlamak istiyor…

Türkiye'nin üçüncü büyük kentinin milli eğitim müdürü açık açık diyor ki, o çocuklar için:

'Konuştukları dili yakalayamazsak bittik… Girişimci ruhu aşılıyoruz şimdi gençlere… Onlar Türkiye'nin kendi markalarını yaratacaklar… Vizyon ve ruh sahibi olacaklar…'

***

İzmir, Milli Eğitim'de…

Bazen Türkiye birincisi bazen ikincisi…

Bizi gururlandıranlar liseler…

İzmir Fen, Bornova Anadolu, Atatürk ve Buca Fen diye sıralanıyor…

Bi'güzellik daha var:

İzmir, mesleki eğitimde de tartışmasız birinci…

Bi'de engelli eğitiminde ilk sırada…

Yakında İzmir'in okul sayısı problemi kalmayacak…

***

Yeni yapılan okulların hepsi 'akıllı' eğitim yuvaları…

11 ilçenin 80 okulu kameralarla izleniyor…

Sadece geçen yıl…

İzmir'in okullarında 957 güvenlik personeli ile…

Beş bine yakın temizlik görevlisi istihdam edildi…

***

Artık İzmir'in her okulu 'pati dostu'

Can dostlar için eğitim yuvalarında O'nlar için kulübeler var…

Çocuklar besliyor onları…

***

İzmir'in meslek liseleri destan yazıyor…

Bir yılda…

10 milyon cerrahi maske… 210 bin adet el dezenfektanı… 835 litre kolonya… 16 bin adetten fazla yüz koruyucu siperlik üretti o çocuklar…

İlkokuldaki minikler oyunla matematik öğreniyor…

Ortaokul ve liselerde bilim olimpiyatları eğitimi veriliyor…

***

Şaşırırsınız…

'Askıda defter kalem' projesi uygulanıyor…

Öğrencilerin bağışları başka okullarda yeni sahipler buluyor…

Alan el, veren eli görmüyor…

***

Son bi'şi var ki, 'Verdim gönülden' demek daha doğru…

Karabağlar'ın Abdi İpekçi Mahallesi'nde yaşayan çocuklar…

Yıllardır…

En yakın ilkokul için üç kilometre yürüyordu…

İzmir'in işadamları…

Bu konuda ne kadar yürekli olduklarını…

İzmir Valisi'ne gösterdiler…

O toplantıda…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de vardı…

'Ben de bir okul yapacağım' dedi…

Herkes çok sevindi…

Başkan Soyer, 24 derslikli okul için söz verdi…

Arsa büyüktü…

İzmir Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi

Başkanın gönlüne seslendi:

'O okulu 32 derslikli yaparsanız hepimiz çok mutlu oluruz…'

Başkan Soyer, 'Tamam…' dedi…

El sıkıştılar…

Kazanan İzmir'in minikleri olmuştu…

***

Bitiriyoruz…

Çok telaffuz edilen ama…

Anlamı nedeniyle…

Yanlış değerlendirilen bir söz kümesi ile…

Ha'ni, 'Şu okullar olmazsa maarifi ne güzel idare ederdim…' derler ya…

Neden derler?

Tembelliğin, kaytarmacılığın, beceriksizliğin sembolü farz edildiği için…

Bu sözün sahibi…

Emrullah Efendi, 1800'lü yılların sonunda…

İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yapmıştı…

Meşhur Galatasaray Lisesi'ni yönetti…

Maarif Nazırlığı (Bakanlık) bile yaptı…

Mesela…

İlk Diş Hekimliği Yüksek Okulu, O'nun eseridir…

İşte, bu denli çalışkan bir eğitimci…

Açtığı ve açmaktan asla bıkmadığı okullar için…

Maarif bütçesine ek ödenek istemeyi yıllardır sürdürünce…

O'na kızgın olanlar…

'Bıktık senin bu okullarından…' deyivermişti...

O da neredeyse bir asırdır yanlış anlaşılan meşhur sözünü söyleyiverdi:

'Şu okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdim…'

Nokta…

SonSöz: 'Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir… / Nelson Mandela – G. Afrika eski Cumhurbaşkanı…'