İzmir’i kim yaktı? Bütün hakikati O’ndan öğrendik!

Bilim insanıydı…

Güvenilirdi…

Tarihi'in derinliklerine iner; mutlaka doğrusunu öğrenir; doğrusunu öğretirdi…

Mert ve yiğit bir vatan evladıydı…

Gerçek bir Kuvvacı'ydı…

Sağlam Atatürkçü'ydü…

Cumhuriyet Tarihi'ni derin bilmek…

Okutmak…

Bilinmeyeni…

Ya da tereddüt taşıyan ayrıntıların peşinde seyyah olup…

Gerçekleri…

Ama sadece gerçekleri…

Genç kuşakların önüne 'mıh' gibi koymak…

Hep O'nun görevi oldu…

***

Adalet Savaşçısı'ydı…

Oysa…

Acıların hepsi geldi; O'nu buldu…

Asırlık çınar CHP'nin tarihini yazan imzanın sahibiydi…

Açık sözlü bir İzmir aşığıydı…

Partisini eleştirdi diye, ihraç etmeye kalktılar…

Her şeye göğüs gerdi…

Beyin kanaması gibi hastalığı tuş etti…

Gel gör ki…

Yorgun kalbine söz dinletemedi…

***

Her veda acıdır…

İzmirli Tarihçi Doç. Dr. Oktay Gökdemir'in…

Yıllar boyu bilim adına sergilediği güzellikler…

İz bırakan vedalar silsilesi olarak…

Kalplerdeki tazeliğini koruyacak…

Araştırmaları ve yazdıkları hiç unutulmayacak…

Onlardan biriyle veda edelim…

İzmir'in kurtuluşundan dört gün sonra başlayan…

Beş gün boyunca bu güzel kente Cehennem'i yaşatan…

Büyük İzmir Yangını'nı…

O'nun kaleminden…

Doç. Dr. Oktay Gökdemir'in hazırladığı…

Muhteşem Belgesel'den öğrendik…

***

Ebediyete uğurladığım dostum Doç. Dr. Gökdemir'i…

Kurtuluş'tan Kuruluş'a giden sürecin ilk basamakları için hazırladığı…

Büyük İzmir Yangını Belgeseli'nin…

Özeti ile yad ediyorum…

***

Şöyle yazmış, yıllar önce Doç. Dr. Oktay Gökdemir…

***

Zor iş tarihçilik… Ne kadar belge kanıt sunsanız, kanaatlere ve ön yargılı spekülasyonlara engel olamıyorsunuz… Şu İzmir yangını meselesi… Ömrümün on yılını bu konuya ayırdım… Hem Türkiye'de hem de Yunanistan ve Fransa'nın arşivlerinde çalışma yaptım… Bulduğum verilerle çok önemli bir belgesel yaptık… Büyük yangının tüm ayrıntılarını ve belgelerini sunduk… Gelin görün ki, bir acayip takım var; biz ne söylesek tersini iddia edip; üstelik herhangi bir belgeye de dayanmadan İzmir'i 13 eylül 1922'de kentteki Türk Ordusu'nun yaktığını iddia ediyorlar… Şimdi gelelim gerçeklere…

***

İzmir yangını 13 Eylül 1922'de başladı, 18 Eylül'e kadar devam etti…

Kahramanlar, Çankaya ile Birinci ve İkinci Kordon tamamen kül oldu…

Alevler Kapılar'daki Ermeni Mahallesi'nin Suzan Sokağı'ndan yükseldi…

Mehmetçi İzmir'e girdiğinde meskun yerlerde sadece Ermeniler vardı…
İtilaf Devletleri Komiseri Amiral Dumesnil, raporuna yangını İzmir'i yakarak teslim etmek isteyen Ermeni çetelerinin çıkardığını yazdı…

O sırada İzmir'de bulunan batılı devletlerin savaş muhabirleri de yangının Ermeni mahallesinde Ermeniler tarafından çıkarıldığını rapor ettiler…

Yangın konusunda en ayrıntılı raporu İzmir İtfaiye Müdürü Sırp asıllı Avusturya vatandaşı Paul Greskoviç kaleme aldı... Raporun aslı Amerikan Kongre Kütüphanesi'nde… Bir nüshası da İzmir'de Şark Gazetesi'nde yayınlandı... Greskoviç, İzmir'de çoğu Batılı sigorta kumpanyalarının itfaiye müdürüydü... Yani belediyenin değil... Belediyenin o tarihte itfaiyesi yoktu... Greskoviç de raporunda yangının Ermeni mahallesinden Ermeni çeteler tarafından çıkarıldığını ayrıntılı olarak anlattı…

İzmir'de Fransızca yayınlanan 'Le Levant Gazetesi' bile yangını Ermeniler'in çıkardığını yazdı…

Gerçekler bunlardır... Ermeniler kentte yangın çıkararak aslında Damlacık, Namazgah, Ballıkuyu, Tilkilik gibi Türk mahallelerini hedeflemişlerdi…
Biliyorsunuz İzmir'de rüzgar denizden karaya doğru eser... Bu rüzgarın da yardımıyla tepelerdeki Türk mahallelerini yakmayı planlamışlardı. Ama ters giden bir şey oldu… Yangın günü ve izleyen dört gün boyunca rüzgar karadan denize kuvvetli bir şekilde esti… Yanan yerler İzmir'in ihracat depolarının olduğu yerler... Bir sürü han… Eylül ayı... Ege Bölgesi'nde üzümün, incirin, zeytinin ihracat zamanı... Türlü yokluklar içinde İzmir'e ulaşmış bir Milli Ordu bu güzeller güzeli kenti niye yaksın? Sonuç olarak 1922 İzmir yangını bir savaş trajedisidir... İzmir yangını 1917 Selanik yangını ile benzerlikler gösterir... Orada da Selanik'in Osmanlı geçmişinden kopması söz konusuydu… 1922 İzmir Yangını ile Levant'ın yıldızını, güzel İzmir'i yok etmek istediler… Ama bu başı dik İzmir buna direndi ve 1930'larda küllerinden yeniden doğdu... O'nun imbatında her daim cumhuriyet var artık... Hariçten gazel okuyanlar, okumaya devam etsinler… İzmir yangını meselesi budur…

***

Ruh'un şad olsun hocam…

İzmir seni unutmayacak…

Nokta…

Sonsöz: 'Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır… / Hz. Mevlana…'