İzmir Barosu, İBB'ye yönelik gözaltıları protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanarak Menemen Cezaevi’ne gönderilen 9 kişiye yönelik kötü muameleyi tespit etti. 

CHP’li Kılıç, İzmir Barosu’nun yaptığı tespitler üzerine Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşandığı iddia edilen olayların araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdi.

"YAŞANANLAR KORKU FİLMİ GİBİ"
Tutukluların iddialarının araştırılması için TBMM’ye araştırma önergesi veren Kılıç, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Öyle günlerden geçiyoruz ki... Ne yapsak, ne desek içimiz soğumuyor. Bir ülke düşünün: Anayasal haklarını kullanan gençler önce hapsediliyor, sonra bu yetmezmiş gibi işkenceye, kötü muameleye ve hakarete uğruyor. İzmir Barosu temsilcileri gördü ve belgeledi: Menemen T Tipi Cezaevi'nde yaşananlar, bir hukuk devletinde değil, ancak bir korku filminde görebileceğimiz türden.

"HAKARETE UĞRADILAR, BOĞAZLARI SIKILDI"
30-40 infaz koruma memuru, üç gencin kaldığı koğuşlara dalıyor. ‘Teröristleri burada barındırmayacağız’ diye haykırarak boğazlarını sıkıyor! Gözlerine parmak sokuyor! Küfür ediyor! Duvardan duvara vuruyorlar! Gençlerin boyunlarında parmak izleri, vücutlarında morluklar, yolunmuş sakallar, acıyan eklemler, hareket edemeyecek halde kıvrılmış kollar...

"SUÇ İŞLENİYOR"
Bu kötü muameleyi yapan ve şahit olan herkes, Türk Ceza Kanunu 94. maddeye göre işkence suçunu, Türk Ceza Kanunu 106. Maddeye göre tehdit suçunu, Türk Ceza Kanunu 125. Maddeye göre hakaret suçunu, Türk Ceza Kanunu 256. Maddeye göre zor kullanma yetkisinin aşılması suçunu, Türk Ceza Kanunu 257. Maddeye göre görevi kötüye kullanma suçunu, Türk Ceza Kanunu 278 ve 279. Maddelerine göre suçu bildirmeme suçunu işlemektedir.

"SESSİZ KALAN ZULME ORTAK OLUR"
Tüm Milletvekillerine sesleniyor başınızı kumdan çıkarın ve siz de anayasal haklarını kullandıkları için işkence gören bu çocukların yanında olun! Bu sessizliğiniz, bu zulme ortaklıktır.

Bunlar bizim çocuklarımız. Bunlar, sadece düşüncelerini ifade ettikleri için bu muameleyi görüyorlar. İşkence görenler sadece o öğrenciler değil, onlarla birlikte Anayasamız, hukuk devleti ilkemiz, vicdanımız da işkence görüyor.

Bu öğrencilerin davasını kendi davamız olarak görüyoruz. Ta ki: İşkenceciler cezalandırılana, sorumlular görevden alınana ve Anayasal haklar güvence altına alınana kadar.”

Kaynak: BirGün