Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ- Ege Denizi’nde Samos açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası İzmir’de Bayraklı ve Bornova’da ağır yıkımlar yaşanmıştı.

Deprem sonrası binlerce bağımsız birimde hafif, orta ve ağır olmak üzere çeşitli hasar grupları oluşmuştu. Depremin üzerinden 5 yıllık bir süre geçerken son günlerde İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde yaşanan depremler sonrası ‘deprem’ gündemi bir kez daha hatırlanmış durumda.

İzmir’de de hissedilen depremlerle ilgili konuşan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan önemli açıklamalarda bulundu

6’NCI GÜNDE ABD SEÇİMLERİ KONUŞULDU
Özkan insanların bir süre sonra evlerine döneceklerini vurgularken, “2020 yılında İzmir depremi yaşandı. Konutlarımız yapılsın istedik. Devletimiz sadece ağır hasarlıların konutlarını yaptı ve az ve orta hasarlıları bıraktı. ‘Deprem vergilerimiz karşılığında evimizi yapmıyorsunuz bari kredi verin’ dedik onu da kabule etmediler ve ‘kentsel dönüşüm kredisi vereceğiz’ dediler. Ancak onu da veremediler. 1 apartman kullanabildi sadece. Geri kalan da depremden 4 sene sonra Dünya Bankası kredisinden yararlanabildi sadece. Biz maalesef hiçbir şeyi yerinde ve zamanında yapamadık. Bir şey olunca üzülüyoruz, yardım toplama kampanyasına giriyoruz, ardından üzülüyoruz. Ama biz yardım kampanyası değil önlem istiyoruz. İzmir depreminde enkazlar kalkmadan 6 gün sonra ABD’de yaşanan seçimler konuşulmaya başlanmış ve biz unutulmuştuk. 2 gün önce İstanbul’da bir deprem oldu. Allah’tan kısa sürdü de yıkım gerçekleşmedi. Ama 2 gün içinde deprem unutuldu. İnsanlara evinize girmeyin diyorlar ancak 2-3 gün sonra mecburen evlerine geri dönecekler” ifadelerini kullandı.

ASIL MİLLİ GÜVENLİK SORUNU…
Deprem vergilerine değinen Özkan, “Deprem vergileri toplandı ülkemizde… Deprem zamanında kullanılmak üzere toplanan paralar nereye harcandı? Ülkemizde sık sık ‘milli güvenlik’ sorunundan bahsediliyor. Gerçekten milli güvenlik düşünülüyorsa, ülkemizin geleceği düşünülüyorsa öncelik deprem olmalı. Asıl milli güvenlik sorunu riskli yapılardır. Allah göstermesin İzmir’in merkezinde beklenen büyük deprem ya da İstanbul’da beklenen büyük depremin gerçekleşmesi halinde yaşanacak zararlar bugün dönüşüme harcanacak zararların yanında telafisi olmayan boyutlara ulaşacaktır. Bu nedenle diyoruz ki enkaz kaldırmak yerine dönüşüm yapılsın” diye konuştu.

HEMEN BUGÜN, ŞİMDİ BAŞLANMALI
Olası bir İstanbul depreminde tahliye bölgeleri arasında İzmir’in de yer almasını değerlendiren Özkan, “Gerçekten ironik bir karar olmuş. Tabii ki Allah böyle bir acı yaşatmasın ve böyle bir şeye gerek kalmasın. Ama böyle bir acının yaşanması halinde İzmir tabii ki ilk kucak açacak yardım edecek il olacaktır. Bu şüphe götürmez bir konu. Ama şöyle bir ironi var. Siz daha İzmir’de 5 yıl geçmesine rağmen depremzedelere kalacak yer bulamamışsınız, depremzedelerin sadece 5’de 1’i evine geçebilmiş, başka bir deprem bölgesinden İzmir’e nüfus taşımayı düşünüyorsunuz… Tabii burada eğer ki nüfus taşımasından önce İzmir’de dönüşüm tamamlanacaksa, yeni yapı stokları yapılacaksa ve gelen depremzedeler burada bir daha depremzede olma riski ile karşı karşıya kalamayacağı bir imkan sağlanacaksa, böyle bir düşünce varsa bundan mutluluk duyarız. Ancak olası bir İstanbul depreminden İzmir’e getirilecek vatandaşların burada da olası bir depremde depremzede olabileceği ihtimali neden unutuluyor? O yüzden diyoruz ki dönüşüm için yarın bile çok geç. Hemen bugün şimdi başlanmalı” diye konuştu.

EN AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANSIN
İstanbul’da yaşanan deprem sonrası telekomünikasyon şirketlerinde yaşanan kesintilere de değinen Özkan, “Devletimizin ayrıca telekomünikasyon şirketleri konusunda da artık bir karar alması gerekmektedir. Elazığ Depremi, İzmir Depremi, 6 Şubat depremi… Vatandaşlardan yüksek fiyatlar alan ve amacı ‘iletişim’ olan telekomünikasyon şirketleri her depremde bizleri yarı yolda bırakıyor. Eğer en ihtiyacımız olduğu günde bile iletişime geçemeyeceksek, yakınlarımızdan haber alamayacaksak ne için bu kadar yüksek ücretler verip kullanıyoruz bunları? Bu konuda bakanlıklarımızın ve hükümetimizin en ağır yaptırımı uygulaması şart” dedi.