Çok değil, özellikle bir yıldır 'akıllıca' yönetilen bir 'algı' prim yapmaya başladı...
Siyasi tercihi ne olursa olsun, şu sırada herkes 'İzmir-Eskişehir Kıyaslaması' yapıyor...
Üstelik, bilip bilmeden...
Hatta Eskişehir'i hiç görmediği halde...
Doğma büyüme bir İzmirli bile, 'Vallahi görenler söylüyor, Eskişehir, İzmir'den daha güzelmiş' demeye başladı...
Bu, sistemli bir çalışmanın ürünüdür...
Kuşkusuz her kentin kendine özgü 'zirve yapan' özellikleri vardır... O şehirde yaşayanlar bu 'efsane' özelliklerle gurur duyarlar... Siz hiç bir Aydınlı'nın, 'Biz Efe'yiz, Balıkesir'e beş basarız' dediğini duydunuz mu?
Kentler arasındaki yarış, olsa olsa 'En Yaşanılanılabilinir Şehirler' başlığı altında değerlendirilir...
Kaldı ki...
Kenti kent yapanlar, öncelikle yaşamak için o şehri seçenlerdir... Ören yerleri gibi zenginlikler arkadan gelir... Ancak filmin 'esas oğlan'ı yine de belediye başkanıdır..
Peki, o zaman neden İzmirliler'in bir kısmı açık açık 'Eskişehir Hayranı' kesiliverdi?
Anlatalım...
Öncelikle 'İzmir-Eskişehir Kıyaslaması' yapmak bence yanlış...
Çünkü...
Eskişehir, bozkırın ortasında 'tabak' gibi şehir... Döşe tramvayın rayını, son durağı gör! İzmir öyle mi? Dağlar denize dik... Hatay Caddesi'nden Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'na yürüyerek inmeye kalksanız yokuşta-merdivende 'tıknefes' olursunuz...
Neymiş, denizi olmayan Eskişehir Porsuk Çayı'na plaj yapmış... Iyi de en çok 30 dakikada İzmir'in Urla, Çeşme, Seferihisar, Karaburun, Mordoğan'da harika plajlar var; niye gitmiyorsun?
Sonra...
Eskişehir ile İzmir'i yönetmek bir mi?
Birinin 14 ilçesi 850 bin nüfusu var; diğerinin 30 ilçede yaşayan 4.5 milyon hemşehrisi...
Eskişehir'in içinden bir Porsuk geçiyor; İzmir'de Körfez'e 30'a yakın dere pislik taşıyor... Bunlar nasıl temizlenir bi'düşünsenize...
Ayrıca...
İzmir'de toplanan çöp'le, Eskişehir'den çıkan günlük evsel atık miktarı aynı mı?
Tabii ki, İzmir'in 'şehircilik adına' tonla eksiği var ama...
Bu, 'Benim şehrim seninkini döver' mantığı ile hayata geçirilen 'Hangi şehir daha güzel?' gibi kısır ve zoraki bir 'yarış'ı gerektirmiyor...
Eğer CHP'li başkan Kocaoğlu'nun 'yoğurt yeme' stilinden mutlu değilsek, gereğini sandıkta yaparız...
Ama, aynı partinin iki reisini 'kent güzelliği' gibi göreceli bir konuda 'kantara çıkarmak' ne kadar doğru...
Görüyorum ki...
Bu zoraki 'Eskişehir Hayranlığı', korkarım ki, CHP'li olup da Aziz Kocaoğlu'ndan zerre kadar hoşlanmayan bir kesimin icadıdır!
Aksini düşünen 'Eskişehir Sevdalısı' Izmirli varsa, bir yıllığına 'Bozkır'ın Başkenti'nde yaşamayı denesin... Bir ay dolmadan İzmir'e döner, bununla da kalmaz, bu şehrin kaldırımını öper! Demedi, demeyin...
Sonsöz: 'Kuzguna yavrusu Şahin görünse de, başka İzmir yok, kıymetini bilelim...'