İzmir Iktisat Kongresi’nden günümüze

Hepimizin bildiği gibi Yeni Türk devletinin temelleri 23 Nisan 1920'de atıldı. Mustafa Kemal askeri başarıların ekonomik başarılar ile taçlandırılmadığı sürece bir ülkenin arzu edilen başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını biliyordu. Bu düşüncelerle, 18 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi'ni hemen topladı. Bu kongrenin toplanmasındaki amaç; ekonomik kalkınma için ortak amaçları gerçekleştirecek yöntemleri aramaktı.

İktisat kongresinde alınan kararların o günden bu yana ne şekilde günümüze aktarıldığı konusuna yönelik aslında hiç araştırma yapmamıştım. İşin gerçeği, burada alınan kararların aslında 2016 yılı itibariyle uygulamalarının etkisini de hiç araştırma gereğini de duymamıştım ne yazık ki.. Böyle bir bilinç ve bakış açısı olmayınca, öyle bir olay size içine çekiyor ki, siz de aslında neler atlamış olduğunuzu görebiliyorsunuz. Bir gün Smyrna Rotary Kulubü Başkanı Halil Kalaycıoğlu beni telefonla arayarak, İktisat Kongresi ile ilgili yapılacak bir organizasyonda 'moderator' olmamı istemişti. Seve seve kabul ettim bu görevi. Ancak öyle göründüğü gibi kolay olmadığını işin içine girince fark ettim.

İzmir İktisat Kongresi'nin o dönemlerde beş temel alana işaret ettiğini tekrardan hatırlamaya başladığımda, hemen merakım da baş gösterdi. Ben, geçmiş yıllarda yoksulluk çeken bir insan olmuş olmasam da, merak bu ya, acaba genç nesil bu konuda neler düşünüyor demeye başladım. Belki de sık sık gençlerle birlikte olunca, bu duygu hemen kendini gösteriyor bende… Onların fikirlerini almak istiyorum, onların düşüncelerini dikkate alarak neler yapılabileceklerine yönelik planlar yapabiliyorum/ yapabiliyoruz. Bu nedenle konunun bu şekle girmiş olması, sorumluluğumu daha iyi algılamama yardımcı oldu.

Hemen Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi'nde bulunan öğretim üyesi dostlarıma birer mail yazdım. İktisat Kongresi konusunda fikir beyan edebilecek öğrencileri olup olmadığını sordum. Bir hafta sonra, sadece bu iki üniversiteden değil, Yaşar, İzmir, Gediz ve Ekonomi Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerimi karşımda bulduğumda coçmaya başlamıştım.

Bu öğrencilere kongre ile ilgili temel kriterlerini araştırmalarını istediğimde, yeni öğreneceğim bilgilerin bana çok katkısı olacağını biliyordum. Beş temel alan; tarım, ticaret, sanayi, sivil toplum ve sendikaydı. Ve bu konu başlıkları için 1923 yılında acaba ne gibi kararlar alınmıştı?

O günlerde, kongreye işçi, çiftçi, tüccar ve sanayici olmak üzere toplam 1135 delege katılmıştı. Kongre; ekonomik doktrinlere saplanmamış bilime ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma uyan alka uygun çözümler getirmişti.Bu kongrenin bana verdiği mesaj kısaca şuydu: 'Büyük devletlerin ekonomik boyunduruğu altına girmeden kendi kaynak ve çabalarımızla kalkınmayı' sağlamak zorundaydık.

Yıl 2016, sizce sağlayabildik mi bu kriterleri? Ya da halen arayış içinde debeleniyor muyuz? Yada başaramadıysak, nerede hata yaptık? Bu konuda gençler neler diyor? Onların geleceğe yönelik projeksiyonların da ne var? Bizim gibi düşünüyorlarsa 'yandık' ama tam tersine daha vizyoner bakarak sorunları görebiliyorsa ve çözüm önerilerinde bulunacak cesaretleri var mıydı?

Nedense bu düşüncelere girince 'iz sürmek' istedim birden bu yolda. Bu gençlik, acaba 1.İktisat Ruhunu canlandırma becerisine sahipler miydi? Yada olabilecekler miydi? İnanır mısınız, gelen üniversite gençleri görünce içim bir hop etti. Pırıl pırıl öğrencilerdi hepsi. Beni tanımıyorlardı, benden not almayacaklardı. Benim onlardan istediğim bu zorlu görevi yaklaşık 130 kişinin önünde sunacaklardı. Sanayi'de Türkiye'de hangi noktadaydık? Neden tarım ülkesi olamamıştık? Sivil toplum örgütleri kuruluş amacına göre faaliyetlerini sürdürüyorlar mıydı? Ticarette hangi noktadaydık? İthalat ve ihracat yüzdemiz arzulanan bir noktada mıydı? Sendikalaşma hareketi için taraflar ne kadar özverili çalışıyorlardı? Sonuç ne mi oldu? Sonuç çok ilginç bir şekilde sonuçlandı. Öğrencilerin hepsi kendilerinden çok emin bir şekilde: '2025'e Gençlik Manifestosu' isimli bir bildirge yayınladılar.

Biz yaşıtların yaptığı bütün hataları tek tek anlattılar. Sizler bu şekilde giderseniz pek de arzu ettiğiniz amaçlarınıza ulaşmanız mümkün olamayacaktır dediler. Bizi düşündürdüler. Arzu ettiğim bir noktaya gelmekten dolayı mutluluk duydum. İstediğim de buydu zaten. Eğer ki, bizler 1.İktisat Kongresinden Kabul edilen kriterleri bu kadar uzun sürede eğer ki hayata gerçekleştiremediysek, sorarım acaba ne zaman gerçekleştireceğiz?