İzmir'de sağlık turizmi zirvesi
Sağlık Turizminin Parlayan Yıldızı İzmir Zirvesi’nde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, “Biz, İzmir’iz. Her olayda olduğumuz gibi sağlık turizminde de farkımızı ortaya koymalıyız” dedi. Okyay, İzmir’de sağlık turizmi sektörünün görünür kılınmasında, destinasyon olarak imajının güçlenmesinde ve markalaşmasında uygulanacak her türlü çalışmada İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yer alacaklarını vurguladı.
'Her türlü çalışmada yer alacağız'
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı olduğunu hatırlatan Okyay, 'İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Dr. Cemil Tugay, iki konuya çok önem veriyor. Bunlardan ilki, İzmirli gençlerin bu topraklarda işini, aşını bulması çalışmalarına öncülük etmek, diğeri de İzmir'in sağlığını, insan, hayvan ve ekosistemi ile tek sağlık şemsiyesi altında yapılandırmak. Başkanımız yerel seçim sonrası bir başka seçimle Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı da oldu. Orada da ilk andan itibaren sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti. Bunların hepimiz için önemli ve öncelikli olduğunu biliyorum. İzmir'imiz, coğrafi olarak stratejik konumu, ulaşım kolaylıkları, tarihi gü ellikleri, termal kaynakları, zengin sağlık altyapısı, uluslararası düzeyde sağlık işletmeleri, nitelikli sağlık personeli ve destekleyici diğer kaynakları sağlık turizminde önemli bir konumundadır. Bu toplantının, kentimizin potansiyelin nasıl daha iyi kullanılacağı ile ilgili iyileştirmeler ve yeni yaklaşımların geliştirilmesinde önemini İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biliyoruz. Bu nedenle, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir sağlık turizmi sektörünün görünür kılınmasında, destinasyon olarak imajının güçlenmesinde, markalaşmasında her türlü çalışmada yer alacağımız muhakkaktır. Birlikte çalışacağız' sözlerine yer verdi.
Etik vurgusu
Etik konuların sağlık turizminin en çok çalışılan alanlarından biri olduğunu kaydeden Okyay, meslek etiği ile ilgili durumların da konuşulması gerektiğini belirtti. Sağlık turizminin potansiyel biyogüvenlik riskleri üzerine de değerlendirmede bulunan Okyay, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Hastaların çok farklı sağlık kurumlarını dolaşmış olma olasılıkları yüksek. Pandemi ile dünyamızın bir yerinde oluşan sağlık sorununun nasıl küreselleşebildiğini gördük. Yerel ekonomimizin kalkınmamıza katkılarını konuşurken, toplum sağlığı ve çevre üzerine olan risklerini de konuşmalıyız. Ancak bildiğimiz, ortaya koyduğumuz riskleri, yönetebiliriz. Biz İzmir'iz. Asklepionların ana vatanı, şifanın yurduyuz. Elbette, yetişmiş insan gücümüz, gelişmiş alt yapımız ile şifa arayan insanlara el uzatmalı, daha da iyisi, insanların sağlıklı bir yaşam sürmelerine, yaşam kalitelerine katkı vermeliyiz. Kaliteli, bilimsel ve etik ilkelere dayalı bir hizmet anlayışı ile örnek olmalıyız.'
'Her anlamda değer katmanın aracı olmalı'
'Sağlık turizmi genellikle yaz aylarına özgü sezonluk olarak düşünülen turizm faaliyetlerinden ayrışarak tesislerin daha verimli kullanılması ile kente başlı başına katkı sağlar' diyen Okyay, sağlık turizminin kente ve kentliye sadece ekonomik değil, her anlamda değer katmanın da bir aracı olması gerektiğini vurguladı. Sağlık turizmi ile artan tıbbi bilgiyi, yeni teknoloji kullanımını, akreditasyon süreçleri ile kazanılan kaliteli alt yapıyı yurdun insanlarına da ulaştırmak gerektiğinin altını çizen Okyay, 'Örneğin, yaşlı sağlığı çalışmaları bu konuda bir öncü olacaktır. Burada kazandığımız pratikler sağlık sistemimizin gelişmesine de katkı verecek, gelecek dönemdeki demografik dayanaklılık çalışmalarına örnek olabilecektir' ifadelerini kullandı.
Zirve kapsamında Türkiye'de Sag?lık Turizminin Bugünü ve Yarını, Sag?lık Turizminin Parlayan Yıldızı I?zmir, Sag?lık Turizminin Paydas?larına Sag?ladıg?ı Faydalar başlıklı paneller düzenlendi.
Bunlar da ilginizi çekebilir