Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bu kez yine…
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
Böylesine değerli anıyı bugünlere taşıyan…
'Atatürk ve Unutulmaz Anıları' kitabının yazarları…
Ahmet Gürel ve Bülent Türker'i…
Saygıyla analım…
***
Eski Yeşilçam filmlerindeki görüntüsü hafiften sararsa da…
İlginç ses tonu ve…
Canlandırdığı karakterlere…
Nasıl hayat verdiğini unutmak mümkün değil…
Vefatının üstünden 28 yıl geçmiş olsa da..
97 yaşında aramızdan ayrılan Bedia Muvahhit…
Yeşilçam'ın unutulmaz bir yıldızıydı…
Alkışların en büyüğünü topladı, bu dünyada nam bıraktı…
Aslında…
Bedia Hanım, bir tiyatro sanatçısıydı…
İzmir'de Atatürk'le karşılaşmasa…
Belki de kader O'na sanat dünyasında farklı yol çizecekti…
O günlere dönelim mi?
***
Yıl 1923, Temmuz'un son günleri…
İzmir'in Kurtuluşu'nun üstünden…
Aşağı yukarı 10 ay geçmiş…
Yer; Birinci Kordon'daki Palas Sineması salonu…
Darülbedayi (İstanbul Şehir Tiyatrosu) İzmir turnesinde…
Gerisini…
Bedia Muvahhit anlatıyor…
***
Eşim Ahmet Refet Muvahhit ile İzmir turnesindeyiz…
Gazi Mustafa Kemal Paşa, merak etmiş, sordurmuş:
'Sahnede kimler var?' diye…
Tiyatro yöneticileri çaresiz, 'Ermeni hanımlar' demiş…
Gazi Paşa o zaman…
Kocama dönüp, şöyle diyor:
'Niye senin karın çıkmıyor? O oynasın… Gelip seyredeceğim…'
Mustafa Kemal Paşa'nın, sahneye çıkmamı istemesi şundan:
Daha yeni 'Ateşten Gömlek' filminde oynamıştım… Halide Edip Hanım davet etmişti… O'na da tavsiye eden Muhsin Bey (Ertuğrul) Bey'di… Gazi Paşa, (O oynasın) deyince hemen sahneye çıkma hazırlığına başladım… Çünkü, (Gelip, izleyeceğim) demiş…
Bedia Muvahhit, heyecanla anlatmaya devam ediyor:
Bende bir heyecan… (Ayol ben nasıl çıkarım, nasıl yaparım?) filan derken, elim ayağım titriyor… Üstelik, o gece oynayacak oyun da Ceza Kanunu… Zor oyun, yani… Bana, (Baş kadın rolüne hazırlan) dediler… Bir genç kadın rolü, Sacide'yi oynayacağım…
Büyük sanatçı, adeta o günü yaşar gibi, sözlerini sürdürüyor:
Sonunda, Mustafa Kemal Paşa sahneye geldi… İzmir yangından yeni çıkmış; ayakları küller, çamurlar içinde… O haliyle sahneye geldi… Piyesi çok beğenmişti… İzmir ve civarını da dolaşıp, temsiller vermemizi istedi… Denizli, Manisa gibi…
***
Bu arada…
Atatürk, konuşurken Bedia Muvahhit çok heyecanlı…
Son talimatını veriyor gencecik sanatçıya:
'Yalnız, oralarda hemen sahneye başın açık çıkma…'
'Neden Paşam?' diyor Bediha Hanım…
Atatürk'ün cevabı unutulacak gibi değil:
'Oralarda halk savaştan yeni çıktı… Türk kadınının sahneye çıkmasına, hem de başı açık çıkmasına hemen alışamaz… Başörtüsü tak, öyle çık; sonra gitgide alışacaklardır… Türk kadını, layık olduğu medeni seviyeye ulaşacak; medeni dünyada hak ettiği yeri alacaktır…'
***
Geçmişi hatırlatarak bitirelim…
Daha önceleri de bir-iki Türk kadını sahne tecrübesi yaşamış…
Afife Jale mesela…
Onlara çok zorluklar çıkarmışlar…
Ancak…
Bedia Muvahhit…
Doğrudan Mustafa Kemal Paşa'nın izniyle sahneye çıktığı için…
Tam tersine son derece ilgi ve takdirle karşılanmış…
Büyük iltifatlar görmüş…
Mesleğine o denli aşık bir yıldız haline gelmiş ki…
İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan 75 yaşında emekli olmuş…
Yüzlerce filmde oynamış…
Atatürk, O'ndan sahnede bir eser yaratmış…
Ancak…
Hepsinden önemlisi…
İlk kez bir Türk kadın sanatçıyı…
İzmir'de sahneye çıkarma iradesidir…
İzmir, bu nedenledir ki…
Cumhuriyet'le birlikte…
Hep 'ilk'lerin kenti' olmuştur…
Ne mutlu İzmir'e…
Nokta…
Sonsöz: 'Sanatçı, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'