Yerel seçime 117 gün kalmış olsa da…
Milletçe…
En sevdiğimiz özelliğimiz olarak tarihe geçen…
'Eleştiri'…
Yine başrolde…
Şu bir gerçek!
Şehrin ya da ilçenin adı, sanı ne olursa olsun…
'Bizim belediye başkanımız bi'tanedir!' diyen 1000 kişi varsa…
İncir çekirdeğini doldurmayan şeyleri bahane ederek…
'Allahaşkına ne yaptı beş yılda?' diye eleştirenler 4000 kişidir…
Ve…
Bu kural söylemde hiç değişmez…
Ama sandık başında…
Kalplerin sesi 'doğru yolu' bulur…
Çünkü, belediye başkanına bu sallamalar…
Hep ve daima…
Seçim yaklaştığı zaman ortaya çıkar!
Bırakın milyonluk kentleri…
Küçücük bir ilçede bile…
Belediye başkanı ile karşılaştınız mı…
En sevdiğiniz dayınızı görmüş gibi davranır…
'Bak, yengen gönül koyuyor; bi'çayımızı bile içmedi diyor!'
Diyerek…
O sırada çevrede o sıcak kucaklaşmayı izleyenleri…
Kıskandırmak adettendi…
Şimdi…
Belediye başkanını görene aşk olsun devrini yaşıyoruz…
Neden?
Çünkü…
Bıkkınlık getirdik belediye başkanlarına…
Herkesin mutlaka bi'ricası var…
Ve, bitmek bilmiyor o ricalar…
***
Şehirler…
Savaş, mavaş olmazsa…
İnsanoğlu gibi doğarlar, gelişirler ama ölmezler!
Bilakis güzelleşirler!
***
Türkiye'nin 'prensesi' İzmir…
Yeşilova Höyüğü'ndeki buluntulara göre…
'8 bin 500' yaşında…
Yaşlı – başlı bizim kentimiz ama…
O kadar güzel ki…
***
Osmanlı arşivlerindeki belgeye göre…
İzmir Belediyesi 25 Kasım 1867 tarihinde resmî olarak kurulmuş…
Yani…
Belediyecilik tarihimiz bile 156 yıl…
Çok değil, 10 gün önce…
157 yaşına bastık, 4 milyon 500 bin hemşehrisiyle birlikte…
O bi'buçuk asırda
34 belediye başkanı görev yapmış / yapmaya devam ediyor…
Bu ayrı bir güzellik…
***
Ne demiştik, yazımızın kalıcı başlığında?
'Son dokuz belediye başkanının yönetiminde ve dahi 60 yıl içinde İzmir ne kadar değişti?'
Geliyoruz, oraya…
Bu kadim şehir…
Selanik'te doğup, büyüyen…
EBSO'nun kurucu başkanı rahmetli Osman Kibar sayesinde…
Çamur deryasından kurtuldu ve ilk kez 'asfalt sokaklar' ile tanıştı…
Yıl; 1963…
'Büyük Kanal Projesi'ni ilk tasarlayan ilk isim de…
Demokrat Partili Osman Kibar'dı…
***
Milli boksör rahmetli İhsan Alyanak, CHP'liydi…
Alsancak Garı önündeki bağlantı yolunu açmak için…
Britanya Konsolosluğu ile…
Aziz Yuhanna Anglikan Kilisesi'nin duvarını yıktırınca…
Diplomatik kriz yaşandı…
Unvanı 'Halkçı Alyanak'tı…
***
80 Darbesi olmuştu…
Askerler…
İzmir Belediyesi'nde ESHOT Genel Müdürü olarak…
30 yıl boyunca hizmet veren Cahit Günay'a…
İzmir Belediye Başkanı koltuğunu verdiler…
En kritik, en sıkıntılı dönemde üç yıl görev yaptı rahmetli Cahit Ağabey…
***
Ceyhan Demir, İzmir Vali Yardımcısı'ydı…
Beş ay sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirildi…
11 ay 11 gün bu görevi sürdürdü…
***
Burhan Özfatura; İzmir'in sembol ismiydi…
1984'teki ilk yerel seçimde…
ANAP'tan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazandı…
Büyük Kanal Projesi ve…
Halkapınar - Üçyol metro hattı gibi…
İzmir'in kemikleşen sorunlarına el attı; Tansaş'ı kurdu…
***
Yüksel Çakmur…
Özfatura'nın iki kez göreve gelişinin tam ortasındaydı…
50 yıl önce CHP'den Buca Belediye Başkanı seçilmişti…
Sonra İzmir Milletvekilliği ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı…
Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra…
İzmir'e yakışmayan mezbahayı yıktırdı…
Buca Kaynaklar'daki entegre et tesislerini kurdu…
İzmir'e ilk kez yüzlerce gıcır gıcır otobüs alımı gerçekleştirdi…
***
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Piriştina…
Hayata geçirdiği projelerle İzmir'e…
Hatta Türkiye'ye farklı bir belediyecilik anlayışı getirdi…
İzmir'de büyük bir değişim yaşanmaya başlamıştı; ömrü yetmedi…
***
Aziz Kocaoğlu, 15 yıl bu kadim kente başkanlık yaptı…
İzban, metro, tramvay…
Bu güzel şehirde hayata geçtiyse…
O'nun eseridir…
***
Ve, Tunç Soyer…
Beş yıldır…
İzmir'in şehr-i emini…
Çabaları, projeleri, hizmetleri…
O kadar taze ki…
***
Bitiriyoruz…
Taaa yıllar öncesinden bir tatlı bir anıyla…
Yıllar önce…
Özfatura döneminde…
İzmir'in ünlü Fevzipaşa Bulvarı'nın altı…
Metro geçeceği için kazılıyordu…
Fevzipaşa'ya adeta bomba düşmüş gibiydi…
Aynı çalışma daha sonra…
Meşhur Hatay (İnönü) Caddesi'nde gerçekleşiyordu…
Bu bulvarların iki yakasındaki üstündeki esnaf…
Sinek avlamaya başladı…
Kazı yüzünden vatandaş alışverişe gelemiyordu...
İflaslar yaşandı; yürekler dağlandı...
Esnaf dayanamıyor, Büyükşehir Belediyesi'ni…
Ağır dille eleştiriyordu…
Ama…
Bi'yandan yerin 36 metre altında metro inşaatı sürüyordu…
Aziz Kocaoğlu…
Her gece İnönü Caddesi'nin esnafına uğruyordu…
Gündüz…
Sifahtahsız dükkan kapadığı için…
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni…
Dolayısıyla da…
Başkan Kocaoğlu ağır bir dille eleştiren o esnaf var ya…
Gece 'iyi akşamlar' demek için uğrayan Aziz Başkan'ı…
Şöyle selamlıyordu:
'Aziz Başkanım, bi'akşam çayımı içmezsen ölümü öp…'
Tablo budur…
İzmir budur…
Sinirlenir, söylenir ama…
Başkanı'nı yanında görünce…
Akan sular durur…
Belediye başkanlarına 'kentin patronu' derler…
Aslında…
Patron biziz…
Ancak…
Daha hızlı olmamız gerek…
Madem…
Bizim unvanımız 'hemşehri'…
Beğenmediğimiz hizmeti 'Şehr-i Emin'e söyleyeceğiz…
O da alınmayacak eleştiriden…
Yaklaşan yerel seçim…
Bu kente emeği geçen her başkana…
Ve tabii ki…
Bu güzel kentin hemşehrisine hayırlı olsun…
Bu arada…
Bir İzmirli olarak başlıktaki soruya alınıp…
'Paris ya da New York ne kadar değişti?' diyerek…
Bir karşı cephe oluşturabilirsiniz?
Tabii, illaki 'değişim'den söz ediyorsak…
Nokta…
Hamiş: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak 1905 Şubatı'nda İzmir'i görmüştü… Ali Fuat Cebesoy anlatıyor: (Mustafa Kemal, ben, Müfit Kırşehir ve diğer bazı mümtaz yüzbaşılar İstanbul Limanı'ndan kalkan bir Nemse Vapuruyla Beyrut'a hareket ettik… Ertesi gün öğle üzeri İzmir'e geldik... İzmir'i ilk defa görüyordum üç arkadaş bir araba tutarak Kordonboyu'nda dolaştık... Şehir fevkalade güzeldi… Şehirdeki gazinolarda orkestralar çalıyordu… Birine girmek istedik fakat; sonra vapuru kaçırmaktan korkarak bundan vazgeçtik…'
Sonsöz: 'Belki farkında değiliz ama, belediye başkanları kentinin sınırları içerisindeki temizlikten, aydınlatmadan, su sisteminden, toplu taşımadan ve esnaf denetiminden ve aklınıza şu anda gelmeyen her şeyden sorumludur…'