Muhittin AKBEEL / EGEDESONSÖZ – İzmir Tabip Odası, yeni başkanını seçmek için sandık başına gidiyor.
27-28 Nisan'da Namık Kemal Lisesi'nde yapılacak İzmir Tabip Odası Genel Kurulu'nda üç grup yarışacak. İzmir Hekim Dayanışması, Demokratik Katılımcı Hekimler ve Çağdaş Hekimler grupları, üyelerin kantarına çıkacak.
Türkiye Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik sözlerinden dolayı PKK ile ilişkilendirilmesi sonucu ekibiyle birlikte görevden alınması, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.
Seçime katılan gruplardan İzmir Hekim Dayanışması, TBB Merkez Konseyi'ne karşı bayrak açtı. Merkez Konseyi'nin siyasal anlamda izlediği yoldan rahatsız olan, hekimlerden uzaklaştığı iddiasında bulunan İzmirli hekimler, 'İzmir Hekim Dayanışması Grubu'nda birleşerek seçime girme kararı aldı.
YÖNETİM KURULU ADAY LİSTESİNDE ÖNEMLİ İSİMLER VAR
Yönetim Kurulu adayları Dr. Fahri Yüce, Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Dr. Ayşe Öztürk, Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, Dr. Şükriye Kaplan Uzunoğlu, Doç. Dr. Remziye Canan Vergin ve Dr. Nuri Seha Yüksel'in yer aldığı İzmir Hekim Dayanışması Grubu'nun sözcülüğünü, geçmiş dönem İTB Başkanı Dr. Lütfi Çamlı yapıyor.
Dr. Çamlı, 'Hiçbir siyasi oluşumun arkası bahçesi olmayacağız. Hiçbir güç odağının yönlendirmesine izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet kazanımları ve laiklikten asla taviz vermeyeceğiz' dedi İzmir Hekim Dayanışma Grubu'nun ortaya çıkış sebebi ve hedeflerini şu sözlerle dile getirdi:
HEKİMLER BANT İŞÇİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
'Sağlıkta Dönüşüm Programı, en temel insan hakkı olan sağlığı alınıp satılan bir meta haline getirdi. İnsan odaklı değil kar odaklı bu sistemde hastalar birer müşteri gibi görünürken, hekimler ve sağlık çalışanları bir bant işçisine dönüştürüldü. Dayatılan sağlık sisteminin çalışma koşullarında hekimler giderek tükenmekte, halkın sağlık hakkı ise ihlal edilmektedir. Meslekleri itibarsızlaştırılan, emekleri değersizleştirilen ve adeta ücretli köle haline getirilen hekimler mutsuz. Giderek yalnızlaştırılan, çaresiz bir duruma sokulan ve geleceğe ilişkin beklentilerini kaybeden hekimler için tüm sorunlarında yanında olduğunu hissettiği, güvendiği; etkin, mücadeleci, erişilebilir, hekimlerle geniş ve güçlü bağları olan bir meslek odasına her zamankinden daha fazla gereksinim var.'
'Buna karşın meslek örgütümüz TTB Merkez Konseyinin son dönemde izlediği yol, hekimler ile meslek örgütü arasındaki mesafeyi artırmıştır. Hekimlerin giderek meslek örgütünden uzaklaşmakta olduğu ne yazık ki hepimizin gözlemlediği bir durum. Demokratik kitle meslek örgütleri, iktidarın işlevsizleştirme ve itibarsızlaştırma çabalarına karşı, demokratik bir işlerlikle, kitlesiyle güçlü, yaygın bağlar içerisinde olmalıdır. Uyguladığı yönetim süreçlerinde arkasına kitle desteğini alamayan, kitlesinde karşılığı giderek azalan ve üyeleri üzerinde inisiyatifini kaybeden bir demokratik kitle örgütünün hiçbir etkinliği olamaz ve bir tabela örgütü olmanın ötesine geçemez. En köklü ve en örgütlü meslek örgütümüz TTB'nin tarihine yakışır biçimde kapsayıcı ve merkez olmasına büyük bir ihtiyaç var. Gücünü kendi üyelerinden alan, siyaseten bağımsız ve gündelik siyasetin ötesine geçen, hekimlik değerlerini ve evrensel insan haklarını savunan, kendi örgütsel dinamiğini doğrudan demokrasi uygulamalarına dayandıran bir demokratik kitle meslek örgütünü var etmek zorundayız.'
İZMİR HEKİM DAYANIŞMASI GRUBU'NDA BULUŞTULAR
'Bu amaçla İzmir'in demokrasiyi, hukuku, adaleti, laikliği ve Cumhuriyet kazanımlarını, evrensel insan haklarını savunan, barıştan, özgürlükten yana, şeriata ve ırkçılığa karşı olan hekimleri olarak İzmir Hekim Dayanışması'nda buluştuk. Daha önceden farklı hekim gruplarında yer almış seçimlerde birbirlerine karşı listelerden aday olmuş hekimler yanı sıra daha önce hiçbir hekim grubuna katılmamış ancak bu grubun çağrısından heyecan duyan, umutları artan hekimlerin katılımıyla İzmir Hekim Dayanışması İzmir hekim kitlesinde kısa zamanda giderek artan ölçüde karşılık buldu. İzmir Hekim Dayanışması Grubu olarak, gücünü üyelerinden alan, siyasetsiz değil ama hiçbir siyasal yapı ve ideolojinin arka bahçesi olmadan, kendi örgütsel dinamiğini, doğrudan demokrasi uygulamalarına dayandıran bir meslek odasını amaçlıyoruz. Hekimlik değerlerini ve evrensel insan haklarını savunan, hekimlik mesleğinin sorunlarını önceleyen ama bunu mutlaka halkın sağlık hakkıyla birlikte yorumlayan bir meslek odası en temel yaklaşımımız. Tüm bu süreçlerde demokratik meslek kitle örgütü olmanın bilinci ve sorumluluğu ile politikalar üretirken hiçbir güç odağının yönlendirmesine izin vermeden, özgür iradesini kullanan bir demokratik kitle meslek örgütü olma konusu kırmızı çizgimizi oluşturmaktadır. Hekimlerde yalnızlaşmanın önüne geçip, güçlü bağlar kurabilen, dayanışmanın adresi, kolayca erişilebilen, etkin, mücadeleci bir meslek odası için; Meslek odamızı bu dayanışmanın yükseltildiği, hekimlerin birlik olmaktan doğan güçlerini kullanarak daha iyi bir ülke, daha iyi bir sağlık ortamı mücadelelerini hayata geçirebilecekleri bir kitle örgütü yapmak için; Mesleğimize, meslek onurumuza meslek örgütümüze, ülkemize, geleceğimize dayanışma ile hep birlikte sahip çıkmak için İzmir Tabip Odası seçimlerinde adayız.'
